İş dünyası genel olarak enflasyon düzeltmesi denilince; dönem sonunda bilançoda ortaya çıkan kâr tutarının enflasyon oranı ile çarpılarak bulunan kısmının vergi matrahından düşülmesi gibi algıladı. Elbette uygulamanın bu şekilde olmadığı, uygulama yapılmaya başlanıldığında daha net anlaşıldı.

Uygulama, geçmişte sadece bir yıl ve yaklaşık 20 yıl önce yapıldığı ve 31 Aralık 2023 mali tablolarına enflasyon düzeltmesi uygulanmakla beraber doğal olarak üzerinden vergi alınmadığı için henüz tam etki ortaya çıkmadı. İlk geçici vergi dönemi enflasyon düzeltmesi uygulanmadığı için de hâlâ daha gerçek etki tam olarak anlaşılamadı. Uygulamanın ilk yapılacağı dönem, şimdilik ikinci geçici vergi dönemi olacak. Enflasyon düzeltmesi uygulanan mali tabloların çıkarılmaya başlanılmasıyla beraber daha geniş kitleler bilgi sahibi olacak ve muhtemelen bazı karmaşalar da daha ziyade o zaman yaşanacak. 

Enflasyon düzeltmesi mali tabloların enflasyondan arındırılması ise neden herkesin düşündüğü gibi ortaya çıkan sonuç üzerinden işlem yapılmıyor sorusu sorulabilir. Bunun cevabı uygulama, Uluslararası Muhasebe Standartlarında yer alan UMS 29 olarak bilinen bir uygulamadır. Bu uygulamada da temel felsefe parasal olmayan kıymetlerin enflasyona göre düzeltmeye tabi tutulmasıdır. 

Bu işletmenin aktifinde yer alan sabit kıymet, demirbaş ve stoklar gibi kıymetlerin enflasyon oranında güncellenmesi, sermaye ve sermaye unsurlarının da yine aynı şekilde güncellenmesidir. Aktifte yer alan sabit kıymet, demirbaş ve stoklarını öz kaynaktan ziyade borçla temin etmiş olan işletmelerde, aktif kalemlerin değerlendirilmesi sonucu daha yüksek çıkacağından kredi faiz oranlarına da bağlı olarak vergi matrahı çıkmasına neden olabilecek. Enflasyon düzeltmesine bu mantığı ile bakıldığında vergileme biraz servet üzerinden alınma noktasına doğru gitmiş oluyor. Ancak, mantığında bir yanlışlık söz konusu değil. 

BİNEK OTOMOBİLLER

Enflasyon uygulamasında esas sıkıntı, bazı istisna veya gider yazılmayan kalemler konusunda da ortaya çıkıyor. Buna güzel bir örnek teşkil etmesi bakımından binek otomobillerle ilgili duruma bakabiliriz. Binek otomobil giderleri 6728 sayılı Kanun ile 2016 yılında yapılan bir düzenleme ile gider kısıtlamasına tabi tutuldu. Düzenleme ile faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması ya da çeşitli şekillerde işletilmesi olan işletmeler dışındaki işletmeler bakımından hem giderlerin yüzde 30’luk kısmı kanunen kabul edilmeyen gider haline getirildi hem de binek otomobil bedelinin belli tutarı aşan kısmından ayrılan amortismanlar gider olarak kabul edilmedi. 

Enflasyon düzeltmesi uygulamasında aktifte yer alan binek otomobiller enflasyon düzeltmesinde tabii bir kalem olacak. Aynı şekilde binek otomobillerin birikmiş amortismanlarının da değerlemeye tabi tutulması gerekiyor. Bakanlıkça yayınlanan genel tebliğde de bu şekilde yapılacağı ifade ediliyor. Ancak genel tebliğde bir husus daha belirtiliyor; deniliyor ki, binek otomobillerin kanunda belirtilen sınırı aşan tutarına tekabül eden amortisman kısmı gider olarak dikkate alınmayacak. Böyle olunca ortaya ek bir dengesizlik çıkıyor. Güncel rakam ile söyleyecek olursak; 2024 yılında binek otomobil için üzerinden amortisman ayrılabilecek tutar 1.5 milyon TL olarak belirtilmiştir. Binek otomobil enflasyon değerlemesi ile alındığı yıldan itibaren değerlemeye tabi tutularak çok daha yüksek rakamlara ulaşabilecek. Birikmiş amortisman kısmı değerlendirirken yasal sınırı aşan kısmın kanunen kabul edilmeyen gider yazılması ortaya ekstra bir vergi matrahı çıkaracak. Bu durum gider kısıtlaması getirilen başka unsurlarda da ortaya çıkabilecek ve ciddi çarpık sonuçlara neden olabilecek.

ÖNERİ

Önerimiz; binek otomobiller enflasyon düzeltmesine tabi tutulduğunda, birikmiş amortismanların da kanunen kabul edilmeyen gider kısmı ile birlikte, brüt tutarı ile değerlemeye tabi tutulmasına imkan sağlanarak ilave bir vergi matrahı çıkmasına engel olunabilir. Daha kestirme bir yöntemle enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan düzeltilme farkları kısıtlamaya tabi tutulmaksızın amortisman uygulanabilmeli. Aksi durumda işletmelere kayıtlı binek otomobiller ilave vergi matrahı oluşturan bir sonuca neden olacak.

İstanbul Ticaret Gazetesi | Osman ARIOĞLU