Deniz taşıma işlerinde çalışanlara kural olarak İş Kanunu’nun uygulanmayacağı belirtilmiştir. Deniz taşıma işlerinde çalışanların çalışma ilişkileri 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte Deniz İş Kanunu da bütün deniz taşıma işlerinde çalışanları kapsamına almamış, deniz taşıma işinde çalışanların bir kısmını Borçlar Kanunu’nun uygulama alanında bırakmıştır.
Deniz İş Kanunu’nun 2’nci maddesine göre, “Bir hizmet aktine dayanarak gemide çalışan kaptan, zabit ve tayfalarla diğer kimselere ‘gemi adamı’ denir.” Yargıtay’a göre; “Gemi adamının mutlaka geminin işletilmesi veya teknik sevk ve idaresinde yer alması şart değildir. Kaptan, gemi zabitleri ve yardımcıları, tayfalar ve yardımcı hizmet personelleri gemi mürettebatını oluşturan asıl gemi adamlarıdır. Aşçı, garson, doktor ve hemşire gibi gemide çalışan diğer kimseler ise mürettebat niteliği taşımayan gemi adamlarıdır.”
Fakat Deniz İş Kanunu sadece denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır. Eğer bir gemi adamı yabancı bayraklı gemide çalışıyorsa veya işverenin gemilerinin toplamı yüz grostonilatoyu geçmiyorsa, o gemi adamı Deniz İş Kanunu’na tabi olmayacak, çalışma hak ve yükümlülükleri Borçlar Kanunu’na göre belirlenecektir.
Süreli sözleşme
Gemi adamı ile üç tür sözleşme yapılabilmektedir. Belirli süreli sözleşme, sefer sözleşmesi ve süresiz sözleşme. Sefer sözleşmesi de esasen belirli süreli bir sözleşme olup, süresi sefere bağlı olarak belirlenmektedir. Gemi adamları ile yapılacak sözleşmede döviz üzerinden ücret belirlenmesi mümkündür. Borçlar Kanunu’nun 99’uncu maddesine göre; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasıyla da ödenebilir.”
İş Kanunu’na göre işçinin işe hazır bir şekilde bekletildiği durumlar da çalışma süresinden sayılmaktadır. Gemi adamının gemide olduğu bütün süreyi çalışmaya hazır şekilde beklediği süre olarak değerlendirirsek, çok uzun sürelerle çalıştıkları sonucuna ulaşırız. Bu nedenle Deniz İş Kanunu, çalışma süresini, gemi adamının işbaşında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süre ile sınırlandırmıştır.
Normal çalışma süresine tabi çalışan gemi adamlarının bu süreleri aşan çalışmaları fazla çalışma sayılır. Fazla çalışma ücreti saat başına düşen ücretin yüzde 25 fazlası olarak ödeneceği belirtilmiştir. İş Kanunu’nda bu oran yüzde 50’dir. Fakat Borçlar Kanunu da en az yüzde 50 zamlı ücret öngördüğünden, Deniz İş Kanunu’na tabi olanlara da en az yüzde 50 zamlı fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekir.
Kıdem tazminatı
Gemi adamları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamadığından ancak kötüniyet tazminatı ve koşulları varsa ihbar tazminatı ile maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. En az bir yıllık kıdemi olan gemi adamının sözleşmesi Deniz İş Kanunu’nda sayılan nedenlerle sona ererse, gemi adamı da kıdem tazminatına hak kazanır.