15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile; KDV uygulaması ile ilgili olarak bir çok konuda önemli değişiklik ve yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Aşağıda da belirtileceği üzere, yapılan düzenlemelerin ortak özelliği mükelleflerin karşılaştığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na intikal ettirdiği sorunların çözülmesi ve işlerinin kolaylaştırılmasıdır.

27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile yapılan söz konusu düzenlemelere ilişkin açıklamalarımız aşağıdadır.

1) Belediyeler ve İl Özel İdareleri İle Bunların Bağlı Kuruluşları Ve Hisselerinin Tamamına Sahip Oldukları Şirketler Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Şehir İçi Yolcu Taşımacılığında Kullanmak Üzere İktisap Edecekleri Minibüsleri KDV İstisnası Kapsamında Satın Alabilecekler

27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-5.1) bölümünün altıncı paragrafında yer alan

“otobüs (Belediyeler ve İl Özel İdareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere iktisap edilecek olanlar hariç), minibüs,”

ibaresi

“minibüs, otobüs (Belediyeler ve İl Özel İdareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlerce şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere iktisap edilecek olan minibüs ve otobüsler hariç),”

Şeklinde değiştirilmiştir.

Bu değişiklik çerçevesinde, şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere belediyeler ve il özel idareleri ile bunların bağlı kuruluşları ve hisselerinin tamamına sahip oldukları şirketlere yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak minibüs teslimleri 15 EKİM 2019 tarihinden itibaren KDV Kanununun 13/d maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.

2) Ulusal Güvenlik Amaçlı Teslim ve Hizmetlere İlişkin İstisnanın Kapsamı Genişledi

Bilindiği üzere, 3065 sayılı KDV Kanununun 13/f maddesiyle; Milli Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç̧ güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım- onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. İstisna uygulamasının usul ve esasları ise, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (II/B-7). bölümünde açıklanmıştır.

Tebliğde yapılan açıklamalara göre; istisna kapsamına, ulusal güvenlik kuruluşlarına;

- Uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araç ve silahlar ile bunların oluşturduğu sistemlerin teslimi,

- Bu araç, silah ve sistemlere ilişkin mühimmat, teçhizat, yedek parça ve eklentilerinin teslimi,

- Yukarıda belirtilen araç, silah ve sistemlerin ar-ge, yazılım, üretim, montaj, tadil-bakım- onarım ve modernizasyonuna ilişkin mal teslimi ve hizmet ifaları,

girmektedir. Söz konusu araç, silah ve sistemlerin temini kapsamında alınan eğitim hizmetleri de istisnadan yararlanmaktadır. Aynı şekilde, idari ve hizmet araçları dışında kalan muharebe ve taktik harekâtla ilgili savunma gereksinmelerini karşılamak üzere, özel olarak muharebe için imal edilen zırhlı veya zırhsız, silahlı veya silahsız motorlu araçların teslimleri de istisna kapsamında değerlendirilmektedir.

27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-7.1.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir:

“Diğer taraftan, ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için kullanılan kent güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dahil tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç, silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesislerin teslimi de bu istisna kapsamında değerlendirilir.”

KDV Genel Uygulama Tebliğine yapılan bu ekleme ile; ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için kullanılan kent güvenlik ve plaka tanıma sistemleri dâhil tarama, tanıma ve takip sistemleri, radar sistemleri ile istisna kapsamındaki araç, silah ve sistemlerine ilişkin araştırma-geliştirme ve test faaliyetlerine yönelik zorunlu olarak kullanılması gereken tesisler de 15 EKİM 2019 tarihinden itibaren istisna kapsamına dahil edilmiştir.

3) Yabancılara ve Gurbetçilere KDV İstisnası Kapsamında Yapılan Konut ve iş Yeri Satışlarında, Satış Bedelinin Alıcılar Dışındaki Kişiler Tarafından Yurt Dışından Transfer Edilmesi Halinde İstisnanın Geçerli Olup Olmayacağı Konusunda Yaşanan Tereddütler Giderildi

Bilindiği üzere, 3065 sayılı Kanunun 13/i maddesine göre; konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye'ye getirilmek kaydıyla, gurbetçiler ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlara yapılan konut veya iş yeri teslimleri KDV’den istisna bulunmaktadır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, istisna uygulamasının usul ve esasları ile uygulama şartlarını 05.05.2017 tarihli ve 30057 sayılı Resmi Gazete’de yayınladığı 12 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile belirlemiştir.

İstisna uygulamasının şartlarından birisi de, bedelin en az % 50'sinin satışa ilişkin faturanın düzenlendiği tarihten önce, kalan kısmının da en geç bir yıl içerisinde alıcı tarafından döviz olarak Türkiye'ye getirilerek veya yurt dışından doğrudan satıcının banka hesabına transfer edilerek satıcıya ödenmesidir. Yurt dışında bulunan dövizin, Türkiye'deki bir bankaya transfer edilmek suretiyle getirilmesi esastır. Dövizin Türkiye'deki bankaya transfer edilmesi durumunda, yapılan transfer işlemi banka dekontu ile tevsik edilecektir. Yurt dışında bulunan dövizin Türkiye'ye alıcı tarafından fiziki olarak getirilmesi de mümkün olup, bu durumda dövizin Türkiye'ye getirilmiş olduğunun tevsikinde gümrük idaresinden alınan belgeler kullanılacaktır.

Yukarıda yer alan düzenlemeden de fark edileceği üzere, istisna uygulanabilmesi için, satış bedelinin bizzat alıcı tarafından yurt dışından Türkiye’ye getirilmesi veya yurt dışından doğrudan satıcının banka hesabına transfer edilmek suretiyle satıcıya ödenmesi zorunludur.

Ancak, uygulamada, satış bedelinin bir kısmı veya tamamının alıcılar dışındaki kişilerce alıcı adına satıcıya yurt dışından transfer edildiği veya döviz transferinde sıkıntı olan ülkelerden banka yoluyla transfer edilemeyip başka ülkelerden alıcı adına satıcıya transfer edildiği durumlarda Tebliğde düzenleme olmaması nedeniyle istisna uygulanıp uygulanmayacağı konusunda tereddütlerle karşılaşılmıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, bugünkü Resmi Gazete’de yayımladığı 27 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile bu konuya esnek bir çözüm getirmiş, alıcılar dışındaki gerçek veya tüzel kişiler tarafından bankalar aracılığıyla satıcıların hesabına yapılan döviz transferlerinin;

- Döviz transferine ilişkin banka dekontunda alıcıya ve teslime konu konut veya iş yerine ilişkin bilgilere (proje adı, adresi, bağımsız bölüm numarası) yer verilmesi

veya

- Dövizi transfer eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından, transfere konu tutarın alıcı adına gönderildiğine dair satıcıya, alıcı ve teslime konu konut veya iş yerine ilişkin bilgileri (proje adı, adresi, bağımsız bölüm numarası) içeren bir muvafakatname verilmesi

kaydıyla istisna uygulamasında Türkiye’ye getirilen döviz olarak kabul edileceğini açıklamıştır.

Yapılan bu değişiklik ile, İran başta olmak üzere Türki Cumhuriyetler, Afrika Ülkeleri ile bazı Avrupa Ülkeleri vatandaşlarının KDV istisnası kapsamında Türkiye’de konut ve iş yeri alımlarında bedelin Türkiye’ye getirilmesi konusunda yaşanan büyük sıkıntı çözümlenmiş bulunmaktadır.

4) Karşılıksız, Süresiz Ve Geri Dönüşsüz Olarak Diyanet İşleri Başkanlığına Tahsis Edilen İbadethane Ve Din Eğitimi Verilen Tesislerin İnşası Dolayısıyla Bağışta Bulunan Türkiye Diyanet Vakfına Yapılan Teslim Ve Hizmetler İstisna Kapsamına Dahil Edildi

3065 sayılı KDV Kanununun 13/k maddesine göre; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi verilen tesisler, Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.

İstisna uygulamasının usul ve esasları 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile belirlenmiştir.

27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-15.1.3.) bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Mülkiyeti Türkiye Diyanet Vakfında bulunmakla birlikte, anılan Vakıf tarafından karşılıksız, süresiz ve geri dönüşsüz olarak Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen madde kapsamındaki ibadethane ve din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla bağışta bulunan söz konusu Vakfa yapılan teslim ve hizmetler de istisna kapsamındadır.”

Yapılan bu değişiklikle, mülkiyeti Türkiye Diyanet Vakfında bulunmakla birlikte, anılan Vakıf tarafından karşılıksız, süresiz ve geri dönüşsüz olarak Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilen madde kapsamındaki ibadethane ve din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla bağışta bulunan söz konusu Vakfa yapılan teslim ve hizmetler de 15 EKİM 2019 tarihinden itibaren istisna kapsamına dahil edilmiş bulunmaktadır.  

5) İTUS (İndı̇rı̇mlı̇ Temı̇nat Uygulaması Sı̇stemı̇) ve HİS (Hızlandırılmış İade Sı̇stemı̇) Sertifikalarının İptalinde Artık Nihai Karar Beklenmeyecek, İlk Derece Yargı Kararlarına Göre İşlem Yapılacak 

KDV Genel Uygulama Tebliği’nde yapılan açıklamalara göre, indirimli teminat uygulamasından (İTUS) ve hızlandırılmış iade sisteminden (HİS) yararlananların vergi borçlarını vadesinde ödememeleri halinde, vade tarihinden itibaren 7 gün içinde ödeme emri veya alacağın teminata bağlanmış olması halinde yazı tebliğ edilmekte, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi borcunu ödemeyen mükelleflerin İTUS ve HİS sertifikaları iptal edilmektedir. Ancak, takip edilen vergi borcunun nihai yargı kararı veya düzeltme işlemiyle tamamen kaldırılması halinde, yargı kararının idareye tebliğ edildiği veya düzeltme işleminin yapıldığı tarihi içine alan dönem ve izleyen dönemlerdeki iadeler ile bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iadelerde İTUS ve HİS uygulaması kapsamında işlem yapılmaktadır. Olumsuz rapora dayanılarak yapılan tarhiyatın nihai yargı kararları ile terkin edilmesi halinde mükellefe tekrar sertifika verilmektedir. Yapılan tarhiyatın nihai yargı kararları ile kısmen veya tamamen onaylanması halinde mükellefin İTUS ve HİS sertifikası alabilmesi için gerekli şartları tekrar sağlaması gerekir. Burada geçen nihai yargı kararından kasıt, istinaf mahkemeleri veya Danıştay tarafından verilen ve tüm kanun yolları tüketilmiş olan kararlardır.  

Ancak, nihai yargı kararlarının verilme süresi ve sürecinin uzun sürmesi nedeniyle, mükelleflerin yeniden İTUS ve HİS sistemlerine dönmeleri çok uzun süreleri bulabilmekte, bu da söz konusu mükelleflerin mağduriyetlerine neden olmaktaydı.

27 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin IV/B-3.) ve (IV/C-3.) bölümlerinde yer alan “nihai” ibareleri Tebliğ metninden çıkarılmıştır

Yapılan bu değişiklik sonrasında, vergi mahkemesi (ilk derece mahkemesi) kararlarıyla da İTUS veya HİS uygulamalarına dönülmesi mümkün hale gelmiştir. Bu değişiklik, 15 EKİM 2019 tarihinden itibaren yapılacak işlemler için geçerli olacaktır.

Söz konusu Tebliğin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla. 16.10.2019

Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
Toluen Ymm Denetim ve Danışmanlık

EK: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191015-6.htm