Öncelikle işçinin sağlığına uygun olmayan işlerde çalıştırılması yasak olup, işverenin işçiyi koruma ve gözetme borcu kapsamında işçiye uygun iş verme yükümlülüğü bulunmaktadır. İşverenin işçinin sağlık durumuna bağlı fesih hakkı kanunda da bu yükümlülüğe uygun şekilde en son çözüm olarak benimsenmiştir. Sağlık nedeni ile iş ilişkisinin sona erdirilmesi salt işverene değil işçiye de fesih hakkı verebilir ve işçinin bu nedenle yapacağı fesihler, haklı nedene dayalı olarak kabul edildiğinden diğer koşulları varsa işçiye kıdem tazminatı alma hakkı tanır.

İş Kanunu’na göre işçinin sağlığının bozulması eğer işçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşantısından yahut içkiye düşkünlüğünden ise, bu durumda işveren iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Böyle bir fesih için, kişinin anılan nedenlere dayalı olarak devamsızlığının ardı ardına 3 iş günü veya 1 ayda 5 işgününden fazla sürmesi gerekir. İntihara teşebbüs örnek durumların başında gelmektedir. Sağlık raporunda kişinin aşırı alkol alması nedeniyle hastalandığı belirtilmişse bu durum doğabilir. Uyuşturucu kullanımı sonucunda hastalanma halinde de derhal fesih uygulanabilecektir.

Çalışmada sakınca yaratan hastalıklar kapsamında değerlendirilmesi gereken ilk konu tedavi edilemeyecek hastalıklardır. İşveren, eğer işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğunu ve işyerinde çalışmasının sakıncalı olduğunu sağlık kurulu raporu ile saptarsa, bu durumda da haklı nedenle işçinin iş sözleşmesini feshedebilir. İşçinin tedavi edilemeyecek hastalığa yakalanması tek başına, iş sözleşmesinin feshi için yeterli değildir. Yakalanılan hastalığın kişinin işyerinde çalışması açısından sakıncalı olması ve bu durumun sağlık kurulu raporuyla ispatlanması gerekmektedir. Çalışmada sakınca yaratan hastalıklar kapsamında değerlendirilmesi gereken ikinci konu ise bulaşıcı hastalıklardır. Her bulaşıcı hastalık, işverene işçinin sözleşmesini feshetme hakkı vermemektedir. Bulaşıcı hastalığın, tedavi edilemeyecek nitelikte olması, işin niteliği ile bağdaşmaması ve bu durumun sağlık raporu ile ispatlanması gerekmektedir.

Uzun süreli raporlar

İş Kanunu işverene ayrıca uzun süren hastalıklarda da iş sözleşmesini sona erdirme hakkı tanımıştır. Kanuna göre, işçinin hastalığı nedeniyle rapor süresi, işçinin çalıştığı süreye göre belirlenen 2, 4, 6 veya 8 haftalık bildirim süresini 6 hafta aşarsa işveren tarafından iş sözleşmesi feshedilebilir. Bugüne kadar uygulamada kesintisiz rapor olarak belirtilen bu tür raporlarda işçinin rapor süresi devam ettiği ve kanunda belirtilen sürelerin aşıldığı durumlarda işverenin fesih hakkını kullanabileceği doğrudan kabul ediliyordu. Fakat rapor süresinin bildirim süresi artı altı haftayı aşması ve fakat işçinin işbaşı yapması halinde bu fesih hakkının kullanılıp kullanılamayacağı, kullanılacaksa hangi süre içerisinde kullanılabileceği tartışma konusuydu. Çünkü rapor süresinin bildirim süresi artı altı haftayı aşması işverenin fesih hakkının doğumu için yeterli görülürken, bu rapor sona erdikten sonra işçinin iş sözleşmesinin bu nedene dayalı olarak feshedilmesi için bir süre Kanunda düzenlenmemişti. Yargıtay’a göre; bu nedene dayalı fesihlerde hak düşürücü bir süre öngörülmediğinden, feshin makul sürede yapılması yeterlidir. Çalışanın hastalığına ilişkin rapor süresi bildirim süresi artı 6 haftayı aşmamakla birlikte işin yürütümünü önemli ölçüde engelleyecek noktaya geldiyse, çalışan sık sık rapor alıyorsa, işveren bildirim sürelerine uymak şartıyla iş sözleşmesini yine de feshedebilecektir. Yargıtay tarafından kesintisiz olmasa da sık sık rapor alarak işyerine devamsızlık geçerli fesih nedeni kabul ediliyor. Kişi kıdem tazminatı alsa da işe iade olamamaktadır. Bu nedende diğer durumlardan farklı olarak işveren bildirim süresine uymazsa çalışan ihbar tazminatı alabilecektir.

İşçi yapabilir mi?

İş Kanununun 24. maddesinin I numaralı bendi işçinin de işin işçinin sağlığı için tehlike yaratması durumunda fesih hakkını düzenlemiştir. Buna göre, işçinin yaptığı iş sağlığı ve yaşayışı için tehlike oluşturuyorsa, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir. Bu durumda işçi bir yıldan uzun süre ile çalışıyorsa kıdem tazminatına hak kazanacak ve fakat ihbar tazminatı alamayacaktır. İşin sağlığı veya yaşamı için tehlike oluşturması durumuna işçinin doğrudan kendisi tarafından karar verilmesi riskli bir eylem olacaktır. Bu nedenle bu durumu kanıtlayan bir rapor ile işverene başvurması gerekmektedir. İşçi işin yaşamı ve sağlığı için tehlike oluşturduğunu ispatlayamaması durumunda, haksız fesih uyguladığı kabul edilerek, işverene ihbar tazminatı ödemekle dahi yükümlü tutulabilecektir.

Kaynak: Milliyet | Cem KILIÇ