Vergi hukukunda genel prensip öde­nen vergi, ceza ve faizlerin vergi matrahından ve gelir unsurlarından in­dirilemeyeceği yönündedir. Her ne ka­dar Gelir Vergisi Kanununun 40. Madde­si ‘ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler’ vergi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilse de aynı kanunun 90. Mad­desi vergi ceza ve faizlerin gider olarak dikkate alınamayacağını düzenlemiştir.

Buna benzer düzenlemeler KDV kanu­nunda ve Kurumlar Vergisi Kanununda da yapılmış olup ödenen vergi ve vergi cezaların vergi matrahının tespitinde in­dirimi mümkün değildir. Vergi hukukun­da yer alan bu düzenlemelere karşın bazı vergiler kendi kanunlarında yer alan özel düzenlemeler çerçevesinde vergi matra­hından kısmen veya tamamen indirile­bilmektedir. Bunlardan bazılarını hatır­latmış olalım.

Motorlu Taşıtlar Vergisi

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14. maddesine göre, ticari amaçla kulla­nılan uçak ve helikopterler ile taşıt ki­ralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar ha­riç; otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler, uçak ve helikopterler için ödenen motorlu taşıt­lar vergisi gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir. Ayrıca, kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak, helikopter gibi ha­va taşıtlarından esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortis­manlarının gelir vergisi matrahının tes­pitinde gider yazılamazlar.

Binek Otomobillerin Vergileri

Faaliyetleri tamamen veya kısmen bi­nek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç, binek otomo­billerin alımında ödenen ÖTV ve KDV toplamının en fazla 990.000,00 TL si gi­der olarak dikkate alınacaktır. KDV ve ÖTV si gider yazılan binek araçların üze­rinden amortisman ayrılabilecek en faz­la tutar ÖTV ve KDV hariç 1.100.000,00 TL olup, vergilerin maliyet bedeline ek­lendiği veya ikinci el olarak iktisap edil­diği hallerde ise binek aracın vergiler dahil değerinin 2.100.000,00 TL ye isa­bet eden amortisman tutarı gider olarak dikkate alınabilecektir. Bu tutarları aşan kısma isabet eden amortisman tutarı ka­nunen kabul edilmeyen giderdir.

Emlak Vergisi

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. madde­sinde, işletme ile ilgili olmak şartıyla bi­na, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ay­ni vergi, resim ve harçların gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre mükellefler işletmeleriyle ilgili Emlak Vergilerini vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alabilirler.

SGK primleri, tazminat ve aidatlar

SGK primleri hangi döneme ait olursa olsun, fiilen ödendiği dönemde gider ya­zılabilir.

İşverenlerce sendikalara ödenen sen­dika aidatları ödendiği tarihte gider ya­zılabilir.

İşle ilgili olmak şartıyla, sözleşmeye, yargı kararına veya kanun emrine istina­den ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar, ödendiği dönemde gider yazılabilir.

İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine yatırılacak katkı payları ödendiği dönemde gider yazılabilmektedir.

İşletmeler tarafından ödenen Damga Vergisi, Gelir Vergisi ve Kurumlar Ver­gisi Kanunu uyarınca işletme ile ilgili ol­mak şartıyla gider olarak indirilebilir.

Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu da ticari kazancın tespitinde gider ve­ya maliyet unsuru olarak kabul edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Kaynak: Dünya | Mahmut Bülent YILDIRIM