Bazen öyle düzenlemeler yapılıyor ki, hiç bir neden yokken uygulamalar değiştirilip bir süre sonra yeniden önceki uygulamaya dönülüyor ki, insan şaşırıp kalıyor. Yapılan düzenlemelerde bir istikrar sağlanamıyor, uzun vadeli düzenlemeler yapılamıyor. Günün koşullarına göre karar veriliyor, ancak verilen kararın etki analizi yapılmıyor. Bu durum ise, uzun vadeli faaliyete girişilmesini yada yatırım kararı alınmasını güçleştiriyor. Bir anlamda, önce eşeğimiz kayboluyor üzülüyoruz, sonra yeniden buluyor seviniyoruz. Bu tür uygulamalarla sıkça karşılaşmaya başladık.
Bu duruma uygun olarak 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile yapılan ve aşağıda belirtilen bazı düzenlemeleri örnek gösterebiliriz.
1) Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilmeyen KDV’nin İndirim Usulü Yine Değişti, Ama Bu Defa Mükellef Lehine
İki önceki uygulamada, sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine tarh ve tahakkuk ettirilen KDV'ler, vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla indirim konusu yapılabiliyordu. Bu uygulama uzun süre bu şekilde devam ettirildi.
Ancak, ilgili mevzuat aynı olmasına ve bir değişikliğe uğramamasına rağmen Maliye Bakanlığı ani bir görüş değişikliğine giderek, bu şekilde tarh edilen KDV'nin indirimini "vergiyi doğuran işlemin meydana geldiği takvim yılını aşmama" şartına bağladı. Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının yapılmasını gerektiren işlemin doğduğu yıl aşıldıktan sonra sorumlu sıfatıyla adına KDV tarhiyatı yapıldığı yada kendisinin düzelttiği beyannameye göre sorumlu sıfatıyla KDV tarh ve tahakkuk ettirilen mükellefler, bu KDV’leri görüş değişikliği nedeniyle indirememeye başladılar. Yani, bu görüş değişikliği ile, mükellefler aleyhine bir durum yaratılmış oldu.
Maliye Bakanlığı bu defa yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, yine ortada hiçbir şey yokken ilk uygulamasına geri döndü. Yani, sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine tarh edilen KDV'ler, vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla indirim konusu yapılabilecektir.
2) Dava Konusu Yapılan Faturalardaki KDV, Artık Davanın Sonuçlandığı Yılda İndirilebilecek
Mal ve hizmet alım yada gider faturalarına itiraz edilerek dava açıldığı durumlarda, davacı şirket dava açması nedeniyle bu faturadaki KDV’yi indirim konusu yapmıyor, dava sonucunu bekliyordu. Maliye Bakanlığı ise, faturaya itiraz edilerek dava konusu yapıldığı durumlarda, davanın sonucuna göre bu faturalarda yer alan KDV'nin indirimine, faturanın düzenlendiği yılın aşılıp aşılmadığına bakarak karar veriyor, yıl aşılmışsa bu KDV'nin indirimine izin vermiyordu. Bu durum ise, mükelleflerin iki kere cezalandırılmasına ve ciddi mağduriyetlerine neden oluyordu.
Ancak, Maliye Bakanlığı mükellefler aleyhine bir duruma neden olan bu uygulamasından da vazgeçmiş, yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile, faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV’nin, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabileceğini açıklamıştır.
3) Maliye, Noterden Gönderdiği İhtarname Üzerine Satıcı Tarafından Düzenlenen Faturalardaki KDV’nin İndirimine Şartlı İzin Verdi, Bu konudaki Mağduriyet Kısmen Çözüldü
Mal ve hizmet bedeli ve KDV'si ödendiği halde, satıcıların faturasını düzenlememeleri olayına sıkça rastlanılmaktadır. Bu gibi durumlarda, alıcılar mağdur olmakta, faturalardaki mal bedelini kayıtlarına alamamakta, KDV'lerini de indirim konusu yapamamaktadırlar. Alıcılar ise bu gibi durumlarda noterden ihtarname göndererek faturanın düzenlenmesini istemekte yada Maliye Bakanlığı'na satıcıları şikayet etmektedirler. Her iki durumda da, faturanın teslim veya hizmetin yapıldığı yıl aşılmamak şartıyla düzenlenmesi ve bu faturanın yasal defterlere yine aynı yıl içinde kaydedilmesi şartıyla bu faturadaki KDV indirim konusu yapılabiliyor, yıl aşılmışsa yani fatura izleyen yıl düzenlenmişse, bu faturadaki KDV'ler indirim konusu yapılamıyordu.
Maliye Bakanlığı, bu konudaki mağduriyetleri ve alıcıların iradesi dışındaki nedenlerle ortaya çıkan bu sorunu da mükellefler lehine kısmen çözdü. Yayımladığı 11 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğde; KDV'ye tabi işlemi yapan satıcı tarafından zamanında düzenlenmeyip, alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin son gününü takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi üzerine satıcı tarafından düzenlenen faturada gösterilen KDV’nin, alıcı tarafından faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirim konusu yapılmasına izin verdi.
Peki, ihtarnameye rağmen fatura düzenlenmezse ne olacak? Cevap, KDV indirim konusu yapılamayacak, alıcı yine mağdur olacak. Bize göre, ödemenin bankacılık sistemi içerisinde yapılması koşuluyla, banka dekontlarına dayanılarak KDV indirimi yapılmasına izin verilmelidir.
Saygılarımla.