Yıl sonuna kadar bir veya iki adet Torba Yasa Teklifi daha verilmesi bekleniyor. Söz konusu Teklif ile, çok sayıda Kanunda yeni düzenleme ve değişiklik yapılması öngörülüyor.

Haber_Resim_tasarım_Yazar_Abdullah_TOLU_Torba

Geçtiğimiz hafta cuma günü öğleden sonra TBMM’ye yeni bir Torba Yasa Teklifi verildi. Aslında böyle bir Yasa Teklifinin verileceği ve içinde hangi düzenlemelerin yer alacağı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından daha önce kamuoyuna açıklanmıştı. Teklif, toplam 48 maddeden oluşuyor.  Ha unutmadan Torba Yasa Teklifi’nin adı, “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”.  Yıl sonuna kadar bir veya iki adet Torba Yasa Teklifi daha verilmesi bekleniyor.

Söz konusu Teklif ile, çok sayıda Kanunda yeni düzenleme ve değişiklik yapılması öngörülüyor.

İşte Yeni Torba Yasa Teklifi’nde yer alan bazı vergisel ve mali konulara ilişkin düzenlemeler ve ayrıntıları.

Günlük 51 TL’ye kadar nakit yemek yardımı vergiden istisna tutuluyor!

Şu an yürürlükte bulunan düzenlemeye göre, işverenler tarafından çalışanlara işyerinde veya müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinden istisna bulunuyor. İşyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda ise çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin ilgili yıl için belirlenen tutarı (2022 yılı için KDV hariç 51 TL'yi) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şartıyla, bu ödemeler de istisna kapsamında değerlendiriliyor. Ödemenin bu tutarı (2022 yılı için KDV hariç 51 TL'yi) aşması halinde aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendiriliyor. Ayrıca, yemek bedelinin yemek kartlarına/çeklerine yüklenmek suretiyle kullandırıldığı durumlarda ise, yemek bedelinin mevcut düzenlemede yer alan haddi (2022 yılı için KDV hariç 51 TL'yi) aşmayan kısmı yemek verme hizmeti sağlayan işletmelerde kullanılması kaydıyla gelir vergisinden istisna olup, bu kartların/çeklerin yemek hizmeti vermeyen market gibi işletmelerde alışveriş yapılmasında kullanıldığı durumlarda ise söz konusu istisnadan faydalanılamıyor.

Torba Yasa Teklifi ile, GVK’nın 23. Maddesinin birinci fıkrasının 8. bendi değiştirilmek suretiyle, işverenlerce işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 TL’sini aşmayan kısmının gelir vergisinden istisna edilmesi, ödemelerin bu tutan aşan kısmı ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatlerin ücret olarak vergilendirilmesi öngörülüyor. Değişiklik gerekçesinde, nakit yemek bedelinin çalışanların banka hesabına yatırılması ve çalışanlarca bu tutarların yemek hizmeti veren işletmeler dışında da kullanılması durumunda, anılan istisnadan faydalanılmasına imkân tanındığı ayrıca belirtiliyor.

Çalışanlara elektrik ve doğalgaz desteğine vergi ve SGK prim istisnası!

Mevcut uygulamada, çalışanlara verilecek elektrik, doğalgaz ve ısınma amacıyla sağlanan menfaatler ücret olarak gelir vergisi ve SGK primine tabi bulunuyor.

Torba Yasa Teklifi ile, yapılacak düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere 30 Haziran 2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) mevcut ücretlerine/prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan aylık bin (1.000) TL'yi aşmayan ödemelerin (bu tutarı aşanlarda ise aylık bin TL’ye kadar olan kısmının) SGK primine esas kazanca dahil edilmemesi ve bu tutar üzerinden gelir vergisi hesaplanmaması öngörülüyor. Geçici nitelikte olan bu istisna düzenlemesi özellikle çalışanlar yönünden oldukça önemli.

Burada belirtmeden geçilemeyecek diğer bir husus ise, söz konusu ödemelerin neden damga vergisinden istisna tutulmadığı ile ilgili. Merak edenler için cevap verelim, bugüne kadar bu tür istisna düzenlemelerinin hiç birisinde damga vergisi istisnası söz konusu olmamış, enteresan değil mi?

Yurt Dışı İnşaatlarda Çalışanların Ücretleri Vergiden İstisna Ediliyor!

Torba Yasa Teklifi ile, GVK’nın 23. Maddesinin birinci fıkrasına 19 numaralı yeni bir bent eklenmek suretiyle, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde, çalışan hizmet erbabına fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilmesi öngörülüyor. Bu şekilde, Türk işçilerin yurt dışına götürülerek bu işlerde çalıştırılması da teşvik ediliyor. Öte yandan, değişiklik metni ve gerekçesinde belirtilmemekle beraber, bu kapsamda ödenen ücretlerin damga vergisine de tabi tutulmaması gerektiği görüşündeyiz.

Yenilenebilir enerjide vergi muafiyeti 25 kW'den 50 kW'ye çıkarılıyor!

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 25 kW'a kadar (25 kW dâhil) olan (kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satan gerçek kişiler gelir vergisinden muaf esnaf kapsamında bulunuyor.

Torba Yasa Teklifi ile, lisans almaksızın binaların çatılarına ve cephelerine kurulan elektrik üretim tesislerinden elde edilen elektrik enerjisinin son kaynak tedarik şirketlerine satışında uygulanan gelir vergisi muafiyeti için geçerli olan 25 kW sınırı 50 kW’a çıkarılıyor.

Melek yatırımcıya indirim uygulamasının süresi 2027 yılı sonuna kadar uzatılıyor!

Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 82. Maddesine göre, bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75'ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebiliyorlar. Ancak, yıllık indirim tutarı 1 Milyon TL'yi aşamıyor. İlgili yıl kazancından indirilemeyen kısım ise, izleyen yıllarda bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınıyor. Bu düzenlemenin uygulama süresi 31 Aralık 2022 tarihinde sona eriyordu.

Torba Yasa Teklifi ile, melek yatırımcı olarak adlandırılan gerçek kişilere tanınan ve uygulama süresi 31.12.2022 tarihinde sona erecek olan bireysel katılım yatırımcısı indirimi uygulamasının süresinin, 31.12.2027 tarihine kadar uzatılması ve ilgili yılda gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecek tutarın da 1 Milyon TL’den 2,5 Milyon TL’ye yükseltilmesi öngörülüyor.

Kur Korumalı Mevduat düzenlemesinin süresi 2023 yılı sonuna kadar uzatılıyor!

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına göre 2022 yılı sonuna kadar yabancı paralarını ve altın hesabı bakiyelerini Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çeviren mükelleflerin bu kapsamda açılacak mevduata/katılım hesabına tahakkuk ettirilecek faiz ve kâr payları ile diğer kazançları kurumlar vergisinden istisna bulunuyor. Ayrıca burada şunu belirtmekte fayda var, geçici 14. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarından kurunlar vergisi mükellefleri ile bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri; dördüncü fıkrasından ise sadece kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabiliyor.

Torba Yasa Teklifi ile, kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarına sağlanacak bu istisnaların 2023 yılı sonuna kadar uzatılması öngörülüyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanına, istisnayı, 31 Aralık 2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatma konusunda yetki veriliyor.

Sermaye azaltımında vergilemeye açıklık getiriliyor!

Sermaye şirketleri çeşitli nedenlerle sermayelerini azaltabiliyorlar. Bunlardan en bilinenleri; sermayenin bir kısmının atıl kalması, geçmiş yıl zararlarının sermaye azaltımı suretiyle itfa edilerek bilanço ve mali tabloların daha sağlıklı hale getirilmesi, sermayeye ilave esnasında vergilendirilmeyen bazı kaynakların sermaye azaltımı yoluyla işletmeden çekilmek istenilmesi.

Sermaye azaltımında vergileme, vergi uygulamasının en tartışmalı konuları arasında yer alıyor. Vergi mevzuatımızda sermaye azaltımı halinde vergileme yapılacağı yönünde yasal bir düzenleme bulunmuyor. Ancak, Maliye, belirli sermaye azaltımı durumlarında azaltılan tutarların öncelikle en yüksek vergileme yapılmasını gerektiren kaynaklardan oluştuğu ve vergileme yapılması gerektiği görüşünde.  Bu görüş doğrultusunda yapılan vergi incelemeleri sonucunda da, mükelleflere ciddi tutarlarda cezalı tarhiyatlar yapılıyor. Özellikle kısmi bölünme suretiyle yeni kurulan şirketlerin pay senetlerinin bölünen şirkete değil de, şirket ortaklarına verildiği durumlarda sermaye azaltımı kapsamında ciddi vergi tarhiyatları ile karşılaşılıyor. Sermaye azaltımı konusunda açılan davaların büyük bir kısmı da, kısmi bölünmelerle ilgili ve bu davalar genel olarak Maliye aleyhine sonuçlanıyor.

Torba Yasa Teklifi ile, KVK’ya “sermaye azaltımında vergileme” başlıklı 32/B maddesi eklenmek suretiyle,

- Sermayesi, işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni veya nakdi sermayenin dışında farklı unsurları da barındıran şirketlerin sermayelerini azaltmaları durumunda, sermayenin hangi unsurunun ne kadar tutarda azalacağı ve azaltıma konu edilen bu unsurlar üzerinden nasıl vergileme yapılacağı hususu netleştiriliyor.

- Sermayeye aktarılan çeşitli kaynakları, aktarıldığı tarihten itibaren beş yıl boyunca sermaye azaltımı yapmayan kurumlarda, bu sürenin sonunda sermaye azaltılmışsa, işletmeye konulan nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içindeki sermaye unsurlarının tespit edilerek vergilendirme yapılması öngörülüyor.

- Beş yıldan önce sermaye azaltımı yapan kurumlarda ise azaltılan sermayenin öncelikle sermayeye ilave dışında başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya sermaye hesabından başka hesaplara aktarımı kurumlar vergisine ve kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan, daha sonra sadece kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi hesaplardan, vergiye tabi olmayan nakdi ve ayni sermayeden oluştuğu kabul edilerek vergilendirme yapılacağı hususu hükme bağlanıyor.

- Yapılan sermaye azaltımında sermayeye eklenen kaynakların bazılarının beş yıllık süreyi aşması, bazılarının ise aşmaması durumunda ise söz konusu kaynaklardan öncelikli olarak sermayeye ilave edilme tarihi beş yılı geçmemiş olanların çekildiği kabul ediliyor.

- Geçmiş yıl zararlarının mahsubu suretiyle sermaye azaltılması durumunda, azaltıma konu edilen sermaye unsurlarının da sermaye azaltımında vergilemeyi düzenleyen bu hükümler kapsamında tespit edilmesi, ancak bu tutarlar üzerinden kar dağıtımı veya ana merkeze aktarılan tutar kapsamında vergi kesintisi yapılmaması, sadece kurumlar vergisine tabi tutulması öngörülüyor.

Bu düzenleme, Torba Yasa Teklifi’nin belki de en çok tartışılacak maddesi! Anılan düzenlemenin yasalaşması halinde, çıkarılacak Tebliğde pek çok konunun açıklığa kavuşturulması gerekecek. Örneğin, şahıs şirketlerinde sermaye azaltımı yapılması halinde, bu düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağı, yeni düzenlemenin kısmi bölünmeden kaynaklanan sermaye azaltımlarına da uygulanıp uygulanmayacağı konuları kesinlikle açıklığa kavuşturulmalı.

2 Bin TL'nin altındaki elektrik, su, doğal gaz ve telefon abonelik alacakları "değersiz alacak" sayılıyor!

Torba Yasa Teklifi ile, elektrik, su, doğalgaz gibi abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan küçük tutarlı icra takiplerinin sonlandırılmasını özendirmek amacıyla bu alacakların değersiz alacak yazılması ve işletme kayıtlarından çıkarılması öngörülüyor. Bu düzenleme ile, borçlusu gerçek kişi olan ve İcra ve İflas Kanunu veya Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında icra takibi başlatılmış olan küçük alacakların tasfiyesi amaçlanıyor. Küçük alacak olarak, 15.08.2022 tarihine kadar icra takibi başlatılmış bulunan ve her bir takip dosyası itibarıyla asıl alacak ve ferileri dâhil 2.000 Türk lirası ve altındaki alacakların dikkate alınması öngörülüyor. Bu tutarın üzerinde takip başlatılmış olmakla birlikte aynı tarih itibarıyla takip bakiyesi bu tutar ve altına inmiş icra takipleri de küçük alacak kapsamında sayılıyor. Bu şekilde kayıtlardan çıkarılan alacaklara ilişkin daha önce hesaplanarak beyan edilen KDV ve özel iletişim vergisi, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Gider Vergileri Kanunu hükümlerine istinaden söz konusu vergilerden indirim konusu yapılabilecek.

Kara listeye alınanlara bir şans daha veriliyor!

Torba Yasa Teklifi ile; karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilerek kara liste olarak adlandırılan listeye giren kişilerin ve kredi müşterilerinin, 01.07.2023 tarihine kadar borçlarını ödemeleri veya yapılandırmaları durumunda, kredi kuruluşlarınca olumsuz sicil kayıtlarının dikkate alınmaması öngörülüyor.

COVİD-19 yasakları kapsamında kesilen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçiliyor!

Torba Yasa Teklifi ile; Covid-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla 11 Mart 2020 tarihinden itibaren verilen ve ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olan cezaların tahsilinden vazgeçilmesi, bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önce işlenen söz konusu kabahatler için idari para cezası verilmemesi, tahsil edilmiş olan idari para cezalarının ise iade edilmemesi öngörülüyor.

Kısa çalışmaya yeni düzenleme!

Torba Yasa Teklifi ile;

- Covid-19 sebebiyle ödenen kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemelerinde hatalı işlemlerden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemelerden bu düzenlemenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanların terkin edilmesi, tahsil edilenlerin iade veya mahsup edilmemesi, bu alacaklarla ilgili başlatılmış takip ve tahsil işlemlerine devam edilmemesi, yargı mercilerine intikal etmiş olan dosyalarda kurum ve bakanlık aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi,

- Covid-19 sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvurularının alınması, değerlendirilmesi ve ödenmesine ilişkin işlemler ile nakdi ücret desteği işlemleri hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İş ve İşçi Bulma Kurumu personeline herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği,

- Kısa çalışma uygulanan dönemde işveren tarafından işçi çıkarılmasına istinaden oluşan fazla ve yersiz ödemeler ile ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına konu olmuş kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteği ödemelerinin bu madde kapsamı dışında olacağı, ceza soruşturması veya kovuşturması sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya beraat kararı verilenler hakkında bu madde uyarınca terkin hükümlerinin uygulanması

öngörülüyor.

Turizm payı oranları azaltılıyor!

Torba Yasa Teklifi ile; turizm payı alınan işletmelerin turizm payı oranları azaltılıyor. Buna göre, turizm payının; bileşik tesisler ile konaklama tesislerinden, Bakanlıktan belgeli yeme-içme ve eğlence tesislerinden ve deniz turizmi tesislerinden binde 7,5 yerine binde 5; seyahat acenteleri ve hava yolu işletmelerinden on binde 7,5 yerine on binde 5 oranında alınması öngörülüyor. Yalnız bu düzenleme, 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe giriyor.

Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgeli deniz turizmi araçlarından turizm payı alınmasına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılıyor. Ancak, bu araçlardan 31 Aralık 2022 tarihine kadar turizm payı alınması öngörülüyor.

Dünya | Abdullah TOLU