Sigortalının ölümü halinde geride kalanlara gerekli şartlar varsa ölüm aylığı bağlanır. Ölen bir kişinin geride kalan hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için temelde iki şart aranır.

2 BİN KİŞİ TESPİT EDİLDİ

Bu şartlardan ilki ölen sigortalının belirli bir süre sigortalı çalışmış olması, ikinci şart ise geride kalan kişilerin kanuna göre hak sahibi niteliğini taşımalarıdır. Diğer yandan kanunun aradığı şartların gerçekte sağlanmadığı tespit edilirse ölüm aylığı kesilir. Bu durumların en yaygını anne veya babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun boşandığı eşiyle birlikte yaşamasıdır. SGK denetmenleri tarafından 2024 yılında yapılan 3 bin 2 denetim çerçevesinde 2 bin 404 kişinin aylığının kesilmesi önerildi. Bu kişilerin hukuken evli olmamakla beraber birlikte yaşadığı ve haksız aylık aldığı raporlandı. Bu durum "hileli boşanma" olarak ifade ediliyor.

Anne veya babasından dolayı ölüm aylığı alan kız çocuklarının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığına dair şikayetlerin çok önemli bir bölümü kız çocuklarının annesinden ya da akrabalarından geliyor.

FAİZİYLE BİRLİKTE GERİ ALINIR

SGK hileli boşanmaları tespiti için çeşitli yöntemler uyguluyor. Bunlar arasında yerleşim yeri incelemesi, elektrik, su ve telefon gibi abonelikler üzerinden kişilerin kayıtlı adresleri ile yaşadıkları adreslerin tespiti sağlanıyor. Bu kontroller sonrasında fiili durumun tespiti için muhtarlardan bilgi alınması, ev ziyareti yapılması da söz konusu oluyor. Aylığın bağlanmasının nedeni kız çocuğunun kusurlu davranışı olduğu için geriye dönük 10 yıllık tutarlar, kanuni faiziyle birlikte istenebiliyor. Bu nedenle "kim öğrenecek, aman canım ne olacak" diyerek bu yola başvurulmaması gerekiyor.

Kaynak: Akşam | Okan Güray Bülbül