Konuya ilişkin özet değerlendirmelerimize bu sirkülerimizde yer verilmiştir.

Dava kapsamı

Bilindiği üzere, 7524 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/C maddesi uyarınca, 2025 yılından itibaren geçerli olmak üzere "yurt içi asgari kurumlar vergisi" uygulaması getirilmiş ve hesaplanan kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kazancın %10’undan az olamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/C maddesiyle, kurumlar vergisinin, kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmiş ticari bilanço kârı üzerinden hesaplanacak %10’luk asgari sınırın altına düşmemesi amaçlanmıştır. Ancak madde metninde, bu sınırın belirlenmesinde hangi istisna ve indirimlerin dikkate alınabileceği sayılmış ve bunların dışındaki diğer unsurların (örneğin geçmiş yıl zararlarının) nasıl değerlendirileceğine ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.

Bu yasal düzenlemeyi izleyen süreçte, 28.09.2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 23 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’ne “32.5. Yurtiçi Asgari Kurumlar Vergisi” başlıklı yeni bir bölüm eklenmiştir. Bu bölümde, asgari verginin nasıl hesaplanacağına ve hangi tutarların matrahtan indirilemeyeceğine ilişkin çeşitli açıklamalar yer almıştır.

Söz konusu Tebliğ’de, geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisinden düşülmeyeceği ve asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacağı ifade edilmiştir.

Bu düzenleme, hukuki dayanağının bulunmadığı ve mükellefler aleyhine sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle yargıya taşınmış ve aynı zamanda yürütmesinin durdurulması talebinde bulunulmuştur.

Konuyu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)'nin "32.5. Yurtiçi asgari kurumlar vergisi" bölümünün, "32.5.4." ve "32.5.6." alt bölümlerinin yedinci paragrafları ile "32.5.6." alt bölümünde yer alan üçüncü ve besinci örneklerin geçmiş yıl zararlarını ilgilendiren kısımlarının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.

Kararın gerekçesi

Danıştay Üçüncü Dairesi'nin incelemesinde aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır:

  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen 32/C maddesinde, yalnızca 2. fıkrada sayılan istisna ve indirimlerin asgari kurum kazancından indirilebileceği belirtilmiştir. Bunun dışında matrahın nasıl belirleneceğine ilişkin başka bir düzenleme yapılmamıştır.
  • Kanun’da, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahına dahil edilip edilmeyeceğini belirlemeye yönelik açık bir yetki tanınmamıştır.
  • Kanun’da geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından düşülemeyeceğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
  • Geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından düşülmeyeceği ve asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında dikkate alınacağına ilişkin dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk bulunmadığı ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların dogmasına yol açabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Kararın etkileri

Yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulaması, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara yönelik olarak yürürlüğe girmiş olup, ilk kez 2025 yılı birinci geçici vergi beyannamesinde uygulanacaktır.

Danıştay 3. Dairesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı doğrultusunda, bu karar geçerliliğini koruduğu sürece mükelleflerin geçmiş yıl zararlarını asgari kurumlar vergisi matrahından indirmeleri mümkündür.

Ancak, yürütmenin durdurulması kararına karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun yürütmenin durdurulmasının kaldırılmasına karar vermesi veya Danıştay Üçüncü Dairesinin esas hakkındaki kararının, tebliğin ilgili açıklamasının hukuka uygun olduğu yönünde olması durumunda tebliğdeki açıklamanın aksi yönde yapılan uygulamanın eleştirilebileceği dikkate alınmalıdır.

 

Saygılarımızla.

Deloitte Türkiye.