Emekli olmaya hak kazanmış kişilerin aralık ayında emekli olması ile ocak ayında emekli olması arasında fark var. Emekli aylığı hesaplama sistemi nedeniyle her yıl bu farklılık oluşuyor. Ancak bu yıl 2023 yılı TÜFE'sinin ve bu yılki ocak ve temmuz ayı emekli maaşı zam oranlarının yüksekliği nedeniyle aralık ile ocak arasındaki maaş farkının yüzde 35'i bulması bekleniyor. Bu fark nereden kaynaklanıyor, 2–3 yıl daha çalışmayı düşünenler ellerini çabuk tutmalı mı?

AYLIK NASIL HESAPLANIYOR?

SSK ve Bağ-Kur'lular için emekli aylıkları; 1999 öncesinde gösterge tablosuna göre, 1999 sonrası ise ödenen primlerin güncelleme katsayısı ile bugüne getirilmesi ve aylık bağlama oranı ile çarpılması şeklinde hesaplanıyor. Yıl içerisinde emeklilik talebinde bulunan kişilerin ödediği primler bugüne getirilirken bir önceki yılın güncelleme katsayısı kullanılıyor ve talepte bulunulan ocak ayına primler getirilip aylık bağlama oranına göre hesaplama yapılıyor. Örneğin 2024 yılı içerisinde emeklilik talebinde bulunanlar için 2023 yılının güncelleme katsayısı, 2025 yılında bulunanların primleri ise bugüne getirilirken 2024 yılının güncelleme katsayısı kullanılıyor.

KAMU İŞÇİSİ İÇİN FARKLI

SSK ve Bağ-Kur'lular için yıl, 1 Ocak ila 31 Aralık arasını ifade ederken kamu işçileri için ise yıl 15 Ocak ila sonraki yılın 14 Ocak arası dönemi ifade ediyor. Bu nedenle yıl bitmeden dilekçe vermek konusunda SSK ve Bağ-Kur'lular için yılın son günü 31 Aralık 2024 iken, kamu işçileri için yılın son günü 14 Ocak 2025.

KATSAYI NASIL BELİRLENİYOR?

Güncelleme katsayısı bir önceki yılın yıllık enflasyonu yani TÜFE'si ve büyüme oranının yüzde 30'u üzerinden hesaplanıyor. Dolayısıyla 2024 yılı içerisinde emeklilik isleteyenlerin primleri; 2023 yılının yıllık TÜFE'si olan yüzde 64.7 ve büyüme oranı olan yüzde 4,5 üzerinden hesaplanan yüzde 66.1 güncelleme katsayısı ile 2024 yılının ocak ayına getiriliyor. Daha sonra önce ocak ve temmuz zamları kümülatif olarak yüzde 86 oranında uygulanıyor. 2025 yılında aylık tahsis talebinde bulunacak kişilerin primleri ise; 2024 yılının yıllık TÜFE'si ve büyüme oranı üzerinden hesaplanacak ve yalnızca 2025 yılı ocak ayı zammı uygulanacak. Şu an için 2024 yılının yıllık TÜFE'si için net bir rakam vermek mümkün değil. Ancak OVP'deki hedefler tutarsa yıllık enflasyon yüzde 38 oranında gerçekleşecek. Büyüme oranı da beklendiği gibi yüzde 4 olursa 2024 yılının güncelleme katsayısı yüzde 39.2 olacak. Dolayısıyla 2025 yılında aylık tahsis talebinde bulunan kişiler hem 2023 yılındaki yüksek enflasyon nedeniyle yüksek hesaplanan güncelleme katsayısından hem de yüksek ocak ve temmuz zammından mahrum olacaklar.

FARK NE KADAR OLUYOR?

İşte hem güncelleme katsayısına etki eden yüksek enflasyon hem de ocak ve temmuz aylarında emekli aylıklarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle bu yıl her yıldakinden çok daha yüksek bir farklılık söz konusu. Örneğin en alt düzeyden prim ödemiş bir kişi yıl bitmeden dilekçe verip aylık talebinde bulunursa 15.796 TL aylığa hak kazanacakken yıl bittikten sonra dilekçe vermesi halinde hak edeceği aylık rakamı 11.638 TL'ye kadar düşecek. Bu da yüzde 35 daha düşük aylık anlamına gelecek. Bu nedenle pek çok kişi kafasında emekliliği düşünmezken bu kadar yüksek fark olması nedeniyle emekli olmayı düşünmeye başladı.

FARKI KAPATMAK İÇİN 2-3 YIL FAZLA ÇALIŞMA

SGK'nın "4/a emekli aylık bilgisi hesaplama" uygulaması ile çalışanlar emekli aylıklarının bugün itibarıyla dilekçe verirlerse ne kadar olacağını öğrenebilirler. Diyelim ki bugün girdiğiniz ekranda 14.615,65 TL'lik bir rakam gördünüz. Bu rakam bugün dilekçe verirseniz geçerli olan rakam. Bu kişi 1 Ocak ve sonrasında aynı uygulamaya girdiğinde ortalama yüzde 35 daha düşük bir rakam görecek. Yaklaşık 9.499,75 TL'ye düşecek daha sonra nisan ayında 2024 yılının büyüme rakamı açıklanınca bir miktar bu rakam artacak ve netleşecek. Bu kişinin hak ettiği aylık elbette ki çalıştıkça artacak. Ancak aradaki farkın kapanması için bu kişinin iki üç yıl yüksek prime esas kazanç üzerinden SGK'ya bildirilmesi gerekecek.

KIDEM TAZMİNATI FAKTÖRÜNÜ UNUTMAYIN

Yıl bitmeden dilekçe vermekle yeni yılda dilekçe vermek arasındaki bu büyük fark, emekliliği gelmiş ancak çalışmayı sürdüren kişilerin emeklilik dilekçesini yıl bitmeden vermesi sonucunu doğurur. Diğer yandan aslında 2–3 yıl daha çalışmayı düşünen kişiler de bu büyük farklılık nedeniyle "acaba emekli olsam mı?" diye düşünmeye başladılar. Bu hesap yapılırken; kamu işçileri emekli olduktan sonra kamuda çalışmaya devam edemeyeceklerini, özel sektör işçileri ise işverenin işyerinde emekli çalıştırmamaya yönelik bir uygulaması varsa işlerinden olmayı da hesaba katmaları gerekir. Emekli olmayı düşünen ancak bunu ocak ayına erteleyen kişilerin bu konudaki en güçlü gerekçesi kıdem tazminatı tavanının ocak ayında artması. Hali hazırda kıdem tazminatı tavanı olan 41.828 TL'nin üzerinde kıdem tazminatına esas ücreti olan işçiler ocak ayında bu rakamın artması nedeniyle daha yüksek kıdem tazminatına hak kazanacaklardır. Ancak dilekçeyi aralık ayında verirlerse tavan nedeniyle kıdem tazminatı açısından kayıpları olacaktır.

Akşam | Okan Güray BÜLBÜL