Genel olarak işverenlerce işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla, yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’i prime esas kazançtan istisna tutulmaktadır. 2024 yılı ikinci yarısında asgari ücret değişmediğinden SGK uygulamasında yılın tamamında yemek istisna tutarı nakit veya kartla ödenmesine bakılmaksızın 157,69 TL olarak uygulanmaktadır.
Yemek yardımları aşağıdaki şekillerde olabilmektedir.
-Çalışanlara işyerinde veya işyerinin müştemilatında yemek verilmesi,
Yemek hizmeti satın alınarak çalışanlara işyerinde veya hizmetin satın alındığı işletmede yemek hizmeti sunulması.
-Çalışanlar için üçüncü kişilere yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki vb. araçlarla fatura karşılığı yemek bedeli ödenmesi.
-Çalışanlara yemek parası adı altında nakden ödeme yapılması veya banka kartları verilmesi.
-Aynı işyerinde çalışan bazı sigortalılara işyerinde veya müştemilatında, bazı sigortalılara da yemek verme hizmetini sağlayan yerlerde yemek verilmesi.
Esasen yemek bedellerinin çalışanlara aktarılma yöntemi ve harcama yeri bakımından SGK’nın yaklaşımı tüm kartlar/tüm ödeme yöntemleri noktasında benzerdir. Bu yazımızda son dönemde yaygınlaştığı ve kullanım alanlarının arttığı gözlenen banka yemek yardımı hesabına bağlı kartlar ve diğer finans kurumlarınca sağlanan ödeme yöntemleri aracılığıyla yapılan yemek yardımlarının SGK prim istisnası özelinde değerlendirilmesi yapılacaktır.
Personele sağlanan yemek yardımlarının nakit özellikli ödeme kartları/araçları ile verilmesi halinde SGK istisnası geçerli mi?
Son dönemde yemek yardımları ile ilgili banka kartı ve e-para şirketlerinin ödeme kartı gibi nakit özellikli yeni uygulamaların ortaya çıkmasıyla bu uygulamaların mevzuatta sağlanan istisnaları sağlayıp sağlamadığı ve harcama yerleri bakımından bir sınırlama olup olmadığı noktasında çokça soru almaktayız. Bu noktada, söz konusu uygulamaların özellikle SGK prim istisnası bakımından değerlendirilmesi önem arz etmektedir.
Banka ve e-para yemek mevduat hesabı/cüzdanı uygulamasında ilgili finans kurumları tarafından kendi veya müşteri şirket çalışanları adına ayrı bir yemek yardım mevduat hesabı açılmak suretiyle bu hesaba tanımlı olarak çalışanlara bir banka kartı ve/veya ödeme kartı verilmektedir.
Söz konusu hesabın ve kartın nakit çekim, eft/havale gibi para transferlerine kapalı olduğu, hesaptaki bakiyenin yalnızca banka/ödeme kartı ile kullanılabildiği ancak hesaptaki karta bağlı bakiyelerin sadece yemek hizmeti veren işletmelerde değil, tüm işletmelerde (kozmetik, giyim, teknoloji, turizm, sağlık, alkol ve tütün ürünleri, gıda, vb.) ve POS’larda kullanılacak özellikte olduğu, yani harcama noktaları bakımından bir sınırlandırma olmadığı ve söz konusu kartlara istisna tutarında veya istisna tutarının üzerinde nakit yüklenebileceği anlaşılmaktadır.
SGK tarafından yemek istisna bedelinde ödeme yöntemi bakımından bir sınırlama getirilmemiştir, ancak söz konusu e-para ve banka hesabı ile bunların kartlarına yüklenen yemek bedellerinin günlük asgari ücretin yüzde 23,65’ine kadar sigorta priminden istisna tutulabilmesi için söz konusu kartların da yalnızca yemek yenilmesi amacıyla kullanılması gerekir.
Bu anlamda giyim, teknoloji, kozmetik ve benzeri yemek dışı sektörlerde kullanımı SGK tarafından kabul edilmemektedir. Bununla birlikte SGK’nın görüşüne göre; işverenler tarafından çalışanları adına yemek yardımı adı altında yapılan ödemeler AYNİ değil NAKİT ödeme kapsamında sayılmaktadır. Ancak, bu şekilde sağlanan yardımların nakit olarak sayılması, (istisna limiti altında kalsa dahi) yemek dışı kullanımların primden muaf olması sonucunu doğurmamaktadır.
Sonuç olarak sigortalıların hesaplarına yüklenen meblağların yemek dışı kullanımı halinde (Giyim, teknoloji, kozmetik, temizlik, vb.);
-Sadece yemek yenmesi halinde yemek yenen miktarın günlük asgari ücretin yüzde 23.65’ine kadarki kısmı istisna kapsamına dahil edilecektir.
-Kısmi yemek + kısmi yemek dışı için kullanım halinde, fatura ve fiş ile belgelendirme şartı ile sadece istisna limitine kadarki yemek harcamaları primden muaf olacaktır. Yemek harici kullanımlar istisnaya tabi olmayacaktır.
Yemek yardım paralarının yemek için harcandığı kayıt ve belgelerden ayırt edilebiliyor olması gerekir. Aksi halde ödemelerin tamamı ücret olarak dikkate alınır.
Söz konusu hesaplara veya kartlara yüklenen meblağların yemek yenilmesi amacıyla kullanıldığının SGK denetim elemanları tarafından fiili veya kayden tespit, kamu idarelerinin denetim elemanları veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge ve bilgilerden anlaşılamaması halinde ise sigortalının ilgili hesaplarına yüklenen tutarların ek bir ücret olarak değerlendirilmesi ve söz konusu ödemelerin tamamının prime esas kazanca tabi tutulması söz konusu olacaktır.
SGK incelemesinde yemek ve yemek dışı kullanımın tespitinde belgelendirme ve ispat yükümlülüğü işverenlere yüklenmiştir.
Bir diğer önemli konu da denetime tabi olunması halinde yemek harcaması ya da yemek dışı harcamaların ayrıştırılması için BELGELENDİRME ve İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İŞVERENLERE YÜKLENMİŞ olmasıdır. İşveren tarafından çalışanının hesabına aktarılan ancak yemekte kullanıldığı belgelendirilemeyen ödemelerin tamamı ücret olarak kabul edilecek ve böylece limiti aşmayan kısım da tamamen prime tabi tutulacaktır.
Ancak belgelendirme ile ispat edilebilirse yemek ve yemek dışı kullanım halinde sadece yemek kısmı istisna limitleri kapsamında primden muaf olmaya devam edecektir. Bu noktada banka ve e-para kartları ile harcamaların (yemek ve yemek dışı kullanımların) faydalanıcı inisiyatifine bırakılması işverenler için önemli bir risk unsuru olarak varlığını korumaktadır.
Sonuç olarak; işverenler tarafından banka veya finans kuruluşları ödeme araçları ile yapılan yemek desteklerinin, harcama kalemleri yönünden yemek dışı kullanımı istisna kapsamı dışında olup, yardımların yemek için kullanıldığının belgelendirilmesi sorumluluğu da işverenlere bırakılmıştır. Bu hususun belgelendirme ile ispatlanamaması halinde ödeme yapılan söz konusu tutarların tamamı (yemek yenen tutarlar da dahil) ücret kabul edilerek geçmişe dönük olarak SGK primine tabi tutulacaktır.
Bu durum idari para cezası, fark prim ve gecikme cezası ile faydalanılan teşvik ve desteklerin iptaline kadar gidecek önemli riskler barındırmaktadır. Nakit veya ayni yemek yardımlarında denetlenmeyen harcama yapılan yer detayı, maalesef diğer ödeme yöntemlerinde (takibi ve denetimi mümkün olduğundan) şirketler bazında tedbir alınmasını gerektirmektedir.
Dünya | EY TürkiyeSosyal Güvenlik ve İş Mevzuatı Hizmetleri Lideri Dr. Hakkı Demirci