Bilindiği üzere, kiralama sözleşmelerinde kira bedelinin süresinde ödenmemesi halinde belli bir oranda gecikme faizi hesaplanması öngörülmektedir. Gecikme faizi yaptırımı, özellikle yurt, dersane, otel vb. işyeri kiralamalarında söz konusu olmaktadır. Her iki tarafında vergi mükellefi olduğu durumlarda herhangi bir sorun bulunmamakta, kira bedeli ve gecikme faizi tutarları KDV'li olarak fatura edilmektedir. Ancak, kiraya verenin GMSİ mükellefi olduğu durumlarda, kiracı mükellef tarafından GVK.nın 94. maddesine göre kira bedeli üzerinden gelir vergisi stopajı yapılması gerekmektedir. Bu kiralamalarda, kira bedelinin geç ödendiği durumlarda hesaplanan gecikme faizi üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddütlerle karşılaşılmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu'nun
- 70. maddesinin 1. fıkrasında; maddede yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu,
- 72. maddesinde ise gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisafi hasılatın 70. maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinde bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu
hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94. maddesinin birinci fıkrasında; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." hükmüne yer verilmiş olup, 5/a bendinde ise; 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan kira ödemelerinden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 75. maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiş, ikinci fıkrasının 6 numaralı bendinde ise her nevi alacak faizleri (adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil) kaynağına bakılmaksızın menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesinde, alacak faizlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağına dair bir hükme yer verilmemiştir. Ayrıca, 25 numaralı Gelir Vergisi Sirküleri'ne göre, kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş olması halinde, tahsil edilen kira bedelinin gayrimenkul sermaye iradı, faiz gelirinin ise menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekir. Söz konusu sirkülerin ilgili bölümü aynen aşağıdadır:
"2.1. Elde Edilen Gelirin Niteliği
Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında, maddede belirtilen mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, 71 inci maddesinde ise gayrimenkul sermaye iradında safi iradın, gayrisafi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet fark olduğu belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak nitelendirilmiş, ikinci fıkrasının 6 numaralı bendinde ise her nevi alacak faizleri (adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil) kaynağına bakılmaksızın menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır.
Bu hükümlere göre, kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle açılan davalar sonucu verilen yargı kararlarında, kira bedelinin yanı sıra yasal faiz ödenmesine de karar verilmiş olması halinde, tahsil edilen kira bedelinin gayrimenkul sermaye iradı, faiz gelirinin ise menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekir."
Bu açıklamalar çerçevesinde; kiracıların kira bedellerini ödememeleri nedeniyle hesaplanan gecikme faizleri,
- Alacak faizi niteliğinde olduğundan ve
- Bu faizlerin menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerektiğinden
gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaması gerekmektedir. Bu konuda Maliye Bakanlığı da aynı görüşte olup, verdiği bir özelgede;
"Kiracısı olduğunuz vakfa ödenen kira bedelinin gayrimenkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi ancak, kira bedeli dışında ödediğiniz gecikme faizlerinin ise alacak faizi niteliğinde olması nedeniyle menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaması gerekmektedir."
şeklinde idari görüş bildirmiştir. (GİB. İzmir VDB.nin 12/10/2012 tarihli ve 84098128-120-905 sayılı özelgesi)
Saygılarımla.