Finansal muhasebe ve raporlama, finansal bilgi kullanıcılarının (yatırımcılar, kreditörler ve diğer paydaşlar) doğru karar verebilmesi için temel omurgadır....

Finansal okuryazarlığın küresel tek bir dil halini aldığı çağımızda;

Türkiye de bu sürecin doğal sonucu olarak ‘Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’nı yasal olarak kabul etmiştir.

‘Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Kurulu’ tarafından oluşturulan ve finansal muhasebe ile raporlamanın ne şekilde yapılması gerektiğini belirten uluslararası standartlar, Türkçeye çevrilmekte, ‘Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’ adıyla Resmî Gazetede yayınlanmaktadır.

Söz konusu standartlara tabi şirketler açısından, bu Standartların çevirisi, yayınlanması, standartlara uyulması, değişikliklerin takibi ve nihayetinde etkin yasal raporlama çerçevesi itibariyle bağımsız denetim faaliyetlerinin yürütülmesi hususlarından Otorite olarak ‘Kamu Gözetimi Kurumu-KGK’ ve borsadaki şirketler açısından ek olarak ‘SPK’ sorumludur.

KGK, 30 Temmuz 2024 tarihli ve 51 sayılı paylaşımında, ihtiyari olarak kullanılabilir olduğunu belirttiği, ‘Finansal Raporlama Standartlarına Uygun Hesap Planının Yayınlanmasına’ ilişkin duyuru yapmıştır.

Olacak iş mi?

Kesin olarak söylemeliyim, BÜYÜK HATA!

‘Tekdüzen Hesap Planı’ yayınlamak Uluslararası Standartların ruhuna aykırıdır!

Özün önceliğini ortadan kaldırır!

Uygulayıcıları tembelleştirir!

Ne yazık ki KGK, tek düzen alışkanlığını tarihin tozlu raflarına gömeceğine, UYUMLAŞTIRMA gibi ANLAMSIZ ve İMKANSIZ bir yola başvurmaktadır.

Hele hele Türkiye’nin yabancı yatırımcıya bel bağladığı bu günlerde…

Bunun neden yanlış olduğunu, muhasebe dersindeymiş ya da konferansındaymışçasına teknik olarak detaylandırmayacağım, çünkü çıkar çatışması içerisinde olmayacak şekilde işin içinde olanlar zaten teknik gerekçelerini net olarak bilirler.

Lakin kısaca, KGK’nın neden kendi varlığına aykırı davrandığını ve aslında bunu neden yapmış olabileceğini sorgulayacağım.

KGK duyurusunda ‘ihtiyari olarak kullanılabilir’ demiş.

İHTİYARİ demek ÇÖZÜM DEĞİLDİR.

Zaten İHTİYARİ demekten başka çaresi de yoktur.

Aksi halde kendi kendini YALANLAR.

Neden mi?

Bizzat KGK tarafından Türkçeye çevrilmiş, Resmi gazetede yayınlanmış, uyulması beklenen ve bağımsız denetim konusu edilen ‘1 numaralı, Finansal Tabloların Sunuluşu başlıklı Uluslararası (Türkiye) Muhasebe Standardının-TMS1’  57. Paragrafı aşağıdaki hükmü içermektedir;

“TMS 1, kalemlerin sunumuna ilişkin bir sıralama veya biçim belirlemez. …. Bir kalemin büyüklüğünün, niteliğinin veya fonksiyonunun ya da benzer kalemlerin birleştirilmesinin, işletmenin finansal durumunun anlaşılması açısından ayrı bir sunumu gerektirmesi durumunda ek kalemlere yer verilir ve İşletmenin finansal durumunun anlaşılması açısından ihtiyaca uygun olan bilgilerin sunulması amacıyla, kullanılan tanımlamalarda ve kalemlerin sıralamasında veya benzer kalemlerin birleştirilmesinde, işletmenin ve gerçekleştirdiği işlemlerin niteliğine göre değişiklik yapılabilir.”

Kısaca, Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları finansal tablo sunumlarında standart bir format istemez, tekdüzene KARŞIDIR!

Uluslararası Standartların bakış açısında göre önemli olan bilgidir ve TEK BİR GÖMLEK TÜM İŞLETMELERE giydirilemez.

Egzajere edeyim, mesela eğer önemli olduğuna inanıyorsan finansal tabloda ayrı bir DOMATES HESABI dahi açabilirsin!

Tekdüzen hesap planı bu esnekliği ortadan kaldırır!

Uluslararası Standartlar ilkesel, akılcı ve esnek;

Tekdüzen Hesap Planı kuralcı, ezberci ve tutucudur.

Peki KGK, kendi yayınladığı Standarda AYKIRI ŞEKİLDE NEDEN DAVRANDI?

Bunu açıklaması gerekiyor!

Ben de soruyorum,

Mali müşavirlerin, ‘İLKE BAZLI’ Uluslararası Standartları uygulayamayacağından çekinerek; onları ‘KURAL BAZLI’ Tekdüzen alışkanlığına bağlı kalmaya mı teşvik ediyor?

Veya yaşı büyük kalmış, yeni gelişmelere adapte olamamış mali müşavirlerin işini mi kolaylaştırmaya çalışıyor?

Kısacası, KGK, mali müşavirlerin ilke bazlı raporlama standartlarını uygulayabilecek bilgi, yetenek ve tecrübede olmadığını mı düşünüyor?

Zira bu yaptığı, Türkiye muhasebe ve finansal raporlama becerisini ileriye değil geriye götürmeye hizmet eder. Ayrıca, bu şekilde yeni jenerasyonun önü açılmaz!

SPK o kadar uğraşa dursun, bu hamlesiyle KGK finansal okuryazarlığın gelişimini engeller.

Zaten çoğunlukla (istisnalar hariç) değer ilgili bilgi içermeyen ve kopyala yapıştır kalitesiz raporlar hazırlayan bağımsız denetim sektörünün kalitesini daha da aşağıya çeker.

Tekdüzen bir hesap planı, verilmesi gereken bilgilerin sorgulanmasını engelleyerek denetçinin sorumluluktan kaçmasına, tembelleşmesine neden olur ve özellikle borsada finansal tablo manipülasyonun önünü açar.

Madem yayınladılar, umut ederim KGK, ihtiyari olarak kullanılabilir dediği ve Uluslararası Standartlara aykırı olarak yayınlanan ‘Hesap Planının’ eğitimini vererek bunu tabana yaymayı düşünmüyordur.

Eğer öyleyse, Uluslararasılaşmaya gerek yok!

Bırakın ‘Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarını’, eskiye dönün.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Prof. Dr. Soner GÖKTEN

Kaynak: https://www.paramedya.com/devami/101461/kamu-gozetimi-kurumu-mali-musavirlerin-mesleki-bilgi-ve-tecr