Türkiye’de yaşanmakta olan yüksek enflasyonun iktisadi sonuçlarından biri de işletme bilançolarında yer alan stok ve bina, makine gibi sabit kıymetlerin değerlerinin güncel- liğini yitirmesi, bunun sonucu olarak bilançoların gerçeği yansıtmaması ve vergi mükel- leflerinin fiktif karlar nedeniyle fazla vergi ödemek durumunda kalmalarıdır. Bu duruma önlem olarak vergi yasalarına, enflasyonun olumsuz etkisini giderici düzenlemeler ko- nulmaktadır.
Türkiye yüksek enflasyonun yaşandığı 1990’lı yıllardan sonra 5024 sayılı Yasa ile 2004 yılında enflasyon muhasebesi uygulamasına geçilmiş ve bu yıldan sonra enflasyonun düşmesi nedeniyle izleyen yıllarda koşullar gerçekleşmediğinden enflasyon muhasebesi uygulanmamıştır.
Vergi Usul Kanun’unun mükerrer 298’inci maddesine göre, fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde yüzde 100’den ve içinde bulu- nulan hesap döneminde yüzde 10’dan fazla olması halinde mali tabloların enflasyon dü- zeltmesine tabi tutulması zorunludur. 2021 yılı sonu itibariyle Türkiye’de yüksek fiyat artışları nedeniyle enflasyon düzeltmesi için gerekli her iki koşul sağlanmış, 7352 Sayılı Yasa ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 33. maddeyle enflasyon düzeltmesi uygulaması 31 Aralık 2023 tarihine ertelenmişti.
Halen meslek mensuplarımız 2023 yılı mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tut- mak için yoğun bir mesai harcamaktadır. Bu çalışmalar sonucunda enflasyon düzeltme- si yapan mükelleflerin 2023 hesap dönemine ait gelir/kurumlar vergisi beyannameleri ekinde, 2023 hesap dönemi sonuna ait bilanço, düzeltmeden önceki hali ile düzeltme sonrasında oluşan haliyle birlikte verilecektir.
Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri, cari yıl vergilendirme dönemleri gelir veya ku- rumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 120 ve Ku- rumlar Vergisi Kanun’unun 32’nci maddesi hesap döneminin 3’er aylık birikimli dönem- leri dikkate alınarak geçici vergi ödemekte ve Geçici Vergi Beyannamelerini elektronik ortamda Vergi Dairelerine vermektedir. Mevcut düzenlemelere göre 2024 yılı geçici ver- gi dönemlerinde de enflasyon muhasebesi uygulaması devam edecektir. Öte yandan 555
Sıra No.lu Vergi Usul Kanun’u Genel Tebliğinin Geçici Vergi Beyannamesine düzeltilmiş bilançonun eklenmesi gerektiğine ilişkin açıklamaları kafa karıştırmakta ve çelişkili bir durum yaratmaktadır.
Zira geçici vergi beyannameleri verilirken, 1998 yılından bu yana devam eden uygula- maya göre beyanname ekinde bilançoya yer verilmemekte, MİZAN’dan hareketle sade- ce gelir tablosunun hazırlanması ve beyannameye eklenmesi yeterli görülmektedir. Bi- lanço hazırlanması için tüm hesapların yansıtmalarının yapılması ve kapatılması gerekir. Bilanço çıkarmak için Alıcı, Satıcı ve Banka mutabakatları yapılması gerekir. Zaten tüm bunlar düşünülerek geçici vergi dönemlerinde bilanço çıkarılmasına gerek görülmemiştir.
Bu kapsamda Geçici Vergi Beyannamelerinin verilme usul ve esasları hakkında 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar ile 555 Sıra No.lu Vergi Usul Ka- nun’u Genel Tebliğinde Geçici Vergi Beyannamesine bilanço eklenmesi gereğine ilişkin açıklamalar arasında uyumsuzluk olduğu görülmektedir.
Bu nedenle son enflasyon düzeltme işleminin yapılmasından sonra 20 yılın geçtiği ve uygulama tecrübesinin meslek camiasının büyük çoğunluğunda henüz oluşmaması, saha uygulamalarında kullanılacak muhasebe yazılımlarının henüz gerekli yazılımsal geliştir- melerini tamamlanamamış olması nedeniyle geçici vergi dönemlerinde enflasyon muha- sebesi uygulanmaması gerektiği değerlendirilmektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendi- nin (b) alt bendinde yer alan düzenlemeye göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı mükellef veya meslek grupları ya da mükelleflerin aktif toplamları veya ciroları itibarıyla hangi tür mali tabloların; enflasyon düzeltmesine tâbi tutulup tutulmayacağını ve geçici vergi dönemle- rinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini belirlemeye yetkilidir. Bakanlığın takdirinde olan bu yetkisinin kullanılması gerek mükelleflerin gerekse meslek camiasının beklentisidir.
Bu yetkinin kullanılmaması halinde ise enflasyon muhasebesi uygulamasına ilişkin açık- lama ve düzenlemelerin yer aldığı 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle geti- rilen Geçici Vergi Beyannameleri ekinde BİLANÇO tablosuna yer verilme zorunluluğunun kaldırılması ve ancak bunun yerine vergi idaremizce enflasyon düzeltme sonuçlarının da sağlıklı bir şekilde takip edilmesine olanak vermek üzere; Geçici Vergi Beyannamelerinin bir bölümünde; enflasyon düzeltmesine tabi tutulan aktif ve pasifteki bilanço kalemleri- nin düzeltme öncesi değeri toplamı ile düzeltme sonrası değerleri toplamı ve enflasyon düzeltmesi hesabının borç toplamı, alacak toplamı ve borç/alacak bakiyesi tutarının giri- lebileceği bir tablo eklenmesinin daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Sektörel Enflasyon Düzeltmesine İhtiyaç Var
Türkiye’deki geçmiş yıllardaki sürekli yüksek enflasyon süreci, devleti vergi alacaklarını güncel- leyebilmesine olanak sağlayan araçları kullanmaya yöneltmiştir. Bunlardan en önemlisi tüm mali dünyada heyecanla takip edilen Enflasyon Düzeltmesi sürecidir. Enflasyon düzeltmesi, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle, mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasını ifade eder. Vergi Usul Kanun’u uyarınca belirli şartlardaki mükelleflerin geç- miş yıl mali durumlarını enflasyona göre düzeltmesi beklenir.
TÜRMOB bu konuda oldukça yoğun bir gündemle çalışmakta ve hem meslek mensuplarına eğitimlerle enflasyon düzeltmesinin sağlıklı şekilde ilerlemesini sağlamakta hem de iş dünya- sına gelecek vizyonunu oluşturabilmesi için ihtiyaç duyulan enflasyon düzeltmesinin maliyet ve karlılık analiz sonuçlarına ilişkin bilgilendirmeler yapmaktadır.
Tüm bu süreçlerde hem kanun koyucu hem de vergi idaresinin gözünden kaçan bir durum söz konusudur.
Enflasyon hesaplamaları yapan bazı özel kuruluşlar bulunsa da resmi enflasyon TÜİK tara- fından ilan edilmektedir. TÜİK’in enflasyon ölçümlerinde harcama grupları; konut, giyim ve ayakkabı, haberleşme, eğlence ve kültür, ev eşyası, alkollü içecekler, gıda ve alkolsüz içecekler, ulaştırma, sağlık, eğitim, lokanta ve oteller şeklindedir.
Bunun yanında Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri de mevcuttur ki bunlar; mevsimlik ürünler hariç TÜFE, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve türün ile altın hariç TÜFE, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler ve türün ürünleri hariç TÜFE, alkollü içecekler ve tütün hariç TÜFE, yöneti- len-yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE gibi alt kapsamlarda izlenmekte ve raporlanmaktadır.
Tüm bunlardan ari olarak da TÜİK Enflasyon Verileri; Tüketici Fiyat Endeksi ve Üretici Fiyat En- deksi şeklinde bir ayrıma tabidir.
Üretici Fiyat Endeksi de alt başlıklarıyla madencilik ve taş ocakçılığı, imalat, elektrik, gaz, su temini, ara malı, dayanaklı tüketim malı, dayanıksız tüketim malı gibi alt başlıklarla izlenmektedir.
Görüldüğü üzere tek bir enflasyon yoktur. Tüm alt grupların ortalaması olan bir TÜFE ve ÜFE vardır. Ancak mükelleflerin karşılaştıkları sektörel enflasyon farklıdır. Nasıl ki TMS 29 dikkate alınarak yapılacak düzeltmelerde Tüketici Fiyat Endeksi, VUK’a göre yapılacak düzeltmelerde Üretici Fiyat Endeksi dikkate alınarak düzeltmeler yapılabiliyorsa, sektörel enflasyon dikkate alınarak da bir farklılaştırmaya gidilebilir.
Döviz girdisi olan turizm sektörü ile, çelik üretimi sektörünün, otomotiv ile hizmet sektörü- nün, ilaç üretimi ile alkollü içecek sektörünün enflasyonu, maliyet değişimleri, kar değişimleri farklıdır. Bu durumda enflasyondan arındırılmış gerçek karın bulunabilmesi TÜİK’in ilan ettiği ortalama enflasyona göre değil sektörel bazda izlenebilirse gerçek mali tablolar ortaya ko- nulabilir. Bu nedenle 2024’te çok çalışacak ve mükelleflerine üstün hizmetler verecek Mali Müşavirlerin yanı sıra bu farklı sektörel enflasyon oranlarını ilan ederek sektörlere göre ay- rıştırılmış gerçek enflasyon rakamlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mevzuatta hızlı bir değişimle enflasyon düzeltmesinin sektörlere göre farklı şekilde hesapla- nabilmesini sistemleştirmesine ihtiyaç duyulmaktadır.