Teklifin vergiye ilişkin maddeleri, genelde olduğu üzere, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen şekliyle TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. 

Kanun teklifindeki en önemli ve uygulaması yeni olacak düzenleme, yurtiçi asgari kurumlar vergisi düzenlemesidir. Bu hüküm 2025 yılında yürürlüğe girecek. Yürürlüğe girmeden önce uygulamada ortaya çıkabilecek tartışmalı konular üzerinde değerlendirme yapılarak en doğru ve düzenleme amacı doğrultusunda uygulamaya girebilmesi bakımından önümüzdeki günler uzmanların konuya yönelik görüşlerinin değerlendirileceği zaman dilimi olacaktır.  Biz de düzenleme kanun maddesi haline geldiği için uygulamaya sırasında ortaya çıkabilecek tereddütler noktasında kendi görüşümüzü ve çözüm önerilerimizi dile getirmek üzere bu yazıyı kaleme aldık. 

Öncelikle yurtiçi asgari kurumlar vergisi uygulamasının temel prensibi neye dayanıyor onu ifade edelim. Bilançoda ortaya çıkan dönem kar zararına kanunen kabul edilmeyen giderler ve maddede sayılanlar dışındaki diğer istisna ve indirimlerin eklenmesi suretiyle bulunan tutar üzerinden yüzde 10 kurumlar vergisi alınması esasına dayanıyor. Bu tür teknik konuları sözel ifadeden ziyade örnek ile açıklamak daha doğru olur. Ve rakam kalabalığından ziyade konuyu kolayca anlatabilmek için 100’lük birim ile örneğimizi ilerleteceğiz.
 

İŞİN MEKANİĞİ

Örneğin; bir kurumun dönem karı 100, kanunen kabul edilmeyen giderleri 50 ve geçmiş yıl zararı 300 birim olsun. Normal şartlarda bu kurumun kurumlar vergisi matrahı 100+50=150 birim olacak ancak 300 birimlik geçmiş yıl zararı dikkate alındığında herhangi bir vergi matrahı kalmayacak, dolayısıyla kurumlar vergisi ödenmeyecek,  devreden geçmiş yıl zararı 150’ye düşecektir. Şayet asgari kurumlar vergisi uygulaması olmasaydı durum bu olacaktı.
 

ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASINDA DURUM

Yukarıdaki örnek asgari kurumlar vergisi uygulaması ile beraber şöyle olacak. Dönem karı ve KKG toplamı olan 150 birim üzerinden yüzde 10 oranı ile 15 birim asgari kurumlar vergisi hesaplanması gerekecek. Burada üzerinden asgari kurumlar vergisi ödenen kısım itibari ile devreden geçmiş yıl zararının artırılması gerekecek. Bunun hesabı çok basitçe şu şekilde olacaktır: Ödenen 15 birimlik asgari kurumlar vergisinin tekabül ettiği kurumlar vergisi matrahı, bu kurumun ihracat veya diğer teşvikleri olmadığını varsayarak, kurumlar vergisi oranının yüzde 25 olduğunu dikkate alarak (15/0,25=) 60 birim olacağını buluyoruz. Bu durumda kurumun devreden geçmiş yıl zararını bu 60 birimi ilave etmek suretiyle devreden geçmiş yıl zararının 150 birim değil, 150+60=210 birim olması gerekir. Dolayısıyla, üzerinden vergi ödenen tutar kadar geçmiş yıl zararının kullanım hakkının kaybedilmesi ihtimali ortadan kaldırılmış olur. 

Konuyu burada dile getirme nedenimiz, geçmiş yıl zararlarıyla ilgili ne şekilde işlem yapılacağı işin doğası gereği kanun metninde yer almıyor. Bununla ilgili düzenleme yetkisi Hazine ve Maliye Bakanlığında. Muhtemelen Gelir İdaresi Başkanlığı hazırlayacağı genel tebliğ ile bu konuyu ve bizim daha fazla kafa karışıklığına neden olmamak için burada dile getirmediğimiz, yatırım indirimi vb. gibi diğer teknik konuları da ayrıntılı bir şekilde açıklayacaktır. Biz burada sadece en çok tartışılan ve soru işareti bulunan konuya kendi görüşümüzü ve muhtemelen bulunması gereken çözümü, vergi tekniği ve uygulaması genel prensiplerini göz önünde bulunarak dile getirmiş olduk. Elbette nihai karar yetkili kurumların yapacağı düzenlemeyle ortaya çıkacaktır.

İstanbul Ticaret Gazetesi | Osman ARIOĞLU