2023, verginin yağmur gibi yağarak tabana yayıldığı bir yıl oldu
2023’de yasama vergi hukuku alanında az ama öz çalıştı. Çıkardığı üç yasa (7440, 7456 ve 7024 sayılı yasalar) ile, işletmelerden motorlu kara ve hava taşıtı sahiplerine kadar geniş bir kesime sol kroşe yemiş etkisi yarattı. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın vergi yasalarındaki yetkilerine yenilerini katarak, kendisinin yeterince hızlı olamadığı noktalarda yürütme organının yediden yetmişe herkese derhal ulaşabilmesini sağladı.
Sayın Cumhurbaşkanı çıkardığı yirmi dört adet kararla (gümrük vergileri ile vergi dışındaki mali yükümlülükler hariç) yetkilerini tabi ki kullandı. Yasa ve yürütmenin elbirliğiyle, özel tüketim vergisinden, katma değer vergisine (KDV), -tüketici kredileri üzerindeki- banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV), şans oyunları vergisine kadar pek çok vergiyi güçlü artırışı, tüketicileri “tüketici” olduklarına bin kez pişman etti, ama nafile. Dolayısıyla, 2023 kesinlikle verginin güçlü bir şekilde tabana yayıldığı bir yıl oldu. Bundan daha fazla tabana yayılamazdı.
Durum tabi Anayasa Mahkemesi’ni de (AYM) etkiledi. Getirilen verginin ya da vergi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünenler soluğu yargının önünde aldılar. Anayasa Mahkemesi’nden 2023 yılı içinde doğrudan vergilerle ilgili on iki adet karar çıktı (İdari Yargılama Usulü Kanunu, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu, Gümrük Kanunu ve Harçlar Kanunu’na ilişkin kararlar hariç). Bunlardan yedi tanesinde AYM iptal kararı verdi (E.2023/93 dahil).
Ancak, iptal edilenler arasında ek motorlu taşıtlar vergisi ile değerli konut vergisiyle ilgili düzenlemelerin olmaması, mükellefleri afallattı ve adeta bozguna uğrattı. Bu arada, Vergi Usul Kanunu’ndaki enflasyon düzeltmesine ilişkin düzenlemenin kazancı enflasyondan arındırma gibi bir amacı olmadığından, mükellefler bunu nasıl değerlendireceklerini bilemez hale geldiler. Verginin mali güce göre alınması, vergi adaleti gibi gereksiz konuları uğraş edinen ülkeler, buraya bir göz atmalı.
2023, dürüst mükelleflerin kendilerini yine garip hissettikleri bir yıl oldu
Öncelikle, geleneksel vergi affı 2023’de de yokluğuyla üzmedi. “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması” etiketi altında, -T.C. Merkez Bankası tahminine göre- enflasyonun %65’ün üstünde olduğu bir ülkede beyana tabi mükellefler uygun şartlarla vergi borçlarını bir kez daha “yapılandırdılar”.
“Bir sonraki affa kadar” diyerek alışkanlıklarına kaldıkları yerden muhtemelen devam ederlerken, stopaj yoluyla daha ellerine maaşları geçmeden vergilerini ödeyen “siyah mükellefler”, onlara gıptayla baktılar. Yapılandırma yasası vergi kaçakçılığı suçu işleyenlere de piyango gibi vurdu. Çünkü, yasa gereğince matrah artıranlar “incelenmeyeceği” için, suçun zayıf olan saptanma ihtimali daha da azaldı. Ticari, zırai ve serbest meslek faaliyetiyle iştigal edenlerin herhalde azımsanmayacak bir kesimi uçurum kenarından kurtulduklarının farkında bile değiller.
Çünkü, ülkemizde çoğu kimse, mal ya da hizmet satın aldığı kişi -ödevli olmasına rağmen- fatura vermediği için, mal ya da hizmet almadığı başka bir mükellefin düzenlediği faturayı kullanmasının vergi kaçakçılığı suçu olduğunu bilmiyor. Nihayet, gecikme faizi ve gecikme zammı yıllık oranı 14.11.2023’den itibaren %42’ye çıkartıldı. Daha önce yıllık %30 olduğu hatırlayan dürüst vergi mükellefleri önce buna sevinseler de, enflasyon oranını hatırlayarak vergi yoluyla haksız rekabeti iliklerine kadar hissettiler. Neyse, bu da geçer elbet. Yeni yılın bu sarkastik ilk yazısında, tüm okuyucularımıza esenlik ve mutluluk içinde geçirecekleri bir yıl diliyorum.