Yasalaşan vergi paketinde küresel ve yurt içi Asgari Kurumlar Vergisi uygulamaları oldukça öne çıktı, ancak dolaylı vergiler tarafında yapılan değişiklikler pek gündeme gelmedi. Özellikle devreden KDV için yeni bir uygulama hayata geçiriliyor. 2023 yılının başından itibaren gerçekleşen işlemlerde geçerli olacak uygulamaya göre; talep edilmesi halinde ve bir vergi incelemesine bağlı olarak devreden KDV, artık gider olarak dikkate alınabilecek. Şirketlerin devletten alacağı bu devreden KDV sorununa kısmen bir çözüm getirilse de alacakları KDV zamanında ödenmeyecek ve 3 yıl içinde iade etmek üzere gider yazdırılabilecek. Aylık devreden KDV’nin ödenmesine dayanan İngiltere örneğini birkaç yıl önce tartışırken, şimdi gelinen bu nokta şaşırtıcı görünüyor.
KDV’de hangi istisnalar kaldırılıyor?
KDV Kanunu’nun 16’ncı maddesinde, istisnaları azaltan fıkraya yapılan eklemenin ana gerekçesinin ‘ithalatı ve yurt içi teslimi aynı noktaya taşımak’ olduğu belirtiliyor, çünkü yurt içi alımlarda kanunun 13/f bendi ile istisnadan yararlanılırken ithalatta ise ilgili kanunun 16’ncı maddesi dikkate alınıyor. Ancak her iki düzenleme maalesef aynı içerikte değil.
İthalatta, istisna olan yurt içi teslimde KDV’ye tabi olunuyor, çünkü ithalatta sağlanan istisna Gümrük Kanunu’na atıf yapıyor. Bu istisna ulusal güvenlik kurumlarına tanınan bir hak ve bu kurumların asli görevleri için ithal edeceği araç, gereç, teçhizat gibi eşyalar ithalatta KDV’den istisna tutuluyor, fakat yapılan değişiklik ile ithalattaki istisna kaldırılıyor.
Bu doğrultuda yapılacak ithalat işlemleri, KDV Kanunu’ndaki 13/f kapsamındaki istisnaya tabi tutulacak. 13/f’de bahsedilen istisna ise bu kurumlar ile aynı değil. Buna göre ulusal güvenliğe ilişkin milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar KDV’den istisna tutuluyor.
Milli savunma ve ulusal güvenlik kurumları için istisna olarak yer alan tanımlamaların Gümrük Kanunu’ndaki ve KDV Kanunu’ndaki içerikleri de farklı. Milli savunma ve ulusal güvenlik ihtiyaçları olan belirli araç (uçak, helikopter, gemi vs.) ve gereçler için bir tartışma bulunmuyor, ancak daha önce asli görevi kapsamında bu kuruluşların kullandığı binek ve ticari araçların kapsam dışına çıktığı anlaşılıyor.
Ulusal güvenlik kuruluşları için ÖTV gündeme geliyor
ÖTV, son dönemde toplam vergi hasılatına oldukça fazla katkı sağlıyor. Bunun ana nedeni, araçlara yönelik tatbik edilen oranların yüksek olması, çünkü ÖTV oranları %10’dan %220’ye kadar gerçekleşebiliyor. Aracın elektrikli olup olmaması, silindir hacminin durumu ve aracın bedeli bu oranların temel belirleyicisi oluyor.
KDV Kanunu’nda yukarıda bahsettiğimiz değişikliğin aynısı ÖTV Kanunu’nda da yapılıyor. Yine Gümrük Kanunu’ndaki ulusal güvenlik kuruluşları için getirilen ve asli görevlerini yerine getirirken ihtiyaç duydukları eşyaların (araç dahil) ithalatında ÖTV artık istisna olmuyor. Burada en önemli konu araçların vergi oranları oluyor. Daha önce asli görevlerini yerine getirirken binek ve ticari araç ithali ÖTV’den muaf ediliyordu; bu düzenleme ile artık ÖTV’ye tabi tutuluyor.
Ne yapılmalı?
KDV ve ÖTV Kanunu’ndaki bu değişiklikler, 1 Kasım tarihinde yürürlüğe girecek. Kuruluşlar için bahsi geçen araçların ithalat istisnası bu tarihe kadar devam edecek. Buna göre, kamu hizmeti için gerekli olan ve bu kuruluşların hizmetlerini icra etmesi için kullanılan araçların, söz konusu bu istisnadan yararlanmasında son şans olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, kamu hizmetini yerine getirmek için ihtiyaç duyulan bu gibi araç ve gereçlerin neden istisnanın kapsam dışına alındığı ise ayrı bir tartışma konusu. Bu kuruluşlardan alınan vergi, bir cebinden alıp öbür cebe para aktarmaya benziyor.
VergideGündem | Sercan Bahadır