Geleneksel bankacılıktan farklı olarak fiziki olarak şubesi bulunmadan, yalnızca dijital kanallar üzerinden hizmet verecek bankaların faaliyeti geçmesi ve servis bankacılığı yoluyla yenilikçi sınırsız iş modeline imkân sağlaması açısından ülkemizin finans sektörü ve finansal teknoloji ekosisteminin gelişmesi için önemli bir dönüm noktası olan dijital bankacılık faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıda bazı önemli gelişmeleri ve notlarımızı paylaşıyor olacağız.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 76’ncı maddesinin ikinci fıkrası, 26.12.2020 tarih ve 31167 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7247 sayılı Kanunun 6’ncı maddesiyle “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin bankalar ve müşteriler arasındaki ilişkiler, yazılı şekilde veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla kurulacak sözleşmeler ile düzenlenir ve buna ilişkin usûl ve esaslar Kurul tarafından belirlenir. 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin içeriğinde yer alması gereken asgarî hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler, Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Yukarıda anılan Kanun değişikliği sonrasında BDDK tarafından çıkarılan “Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik” 1 Nisan 2021 tarih ve 31441 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 1 Mayıs 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Yönetmelikte yer alan hükümler kapsamında; bankalar ile müşterileri arasındaki sözleşme ilişkilerinin elektronik ortamda kurulabilmesine imkân tanınmış ve sadece dijital platform üzerinden çalışan diğer adıyla “neo-bank” olarak bilinen şubesiz bankacılık modeline ilişkin düzenlemelere de yer verilmiştir.
Ardından “Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik” 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 29 Aralık 2021 tarih ve 31704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmelikle birlikte 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren dijital bankacılık üzerine kuruluş talepleri BDDK’ya ulaşmakta ve BDDK şartları taşıyan şirketlere kuruluş izni verebilmektedir.
Şimdiye kadar kuruluş izni alan şirketler aşağıdaki gibidir:
1-) Hayat Katılım Bankası A.Ş. (BDDK Karar Tarihi: 21.04.2022)
2-) Kasa Katılım Bankası A.Ş. (BDDK Karar Tarihi: 07.07.2022)
3-) T.O.M. Katılım Bankası A.Ş. (BDDK Karar Tarihi: 04.08.2022)
Dijital bankaların faaliyet izni alabilmesi için gerekli olan asgari ödenmiş sermaye tutarı, nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş olmak üzere, bir milyar Türk Lirasıdır. (Uygulamada şu ana kadar 3 dijital katılım bankası BDDK'dan kuruluş izni almış olup başlangıç sermayeleri her birinin 1,5 milyar-TL'dir.)
Dijital bankalar hem mevduat bankası hem de katılım bankası olarak kurulabiliyor. Ancak şimdiye kadar izin almış olan şirketlerin ortak özelliği katılım bankacılığı yapacak olmaları. Tahminimizce katılım bankacılığı faaliyetleri her ne kadar son dönemde artış göstermiş olsa da yeterli seviyeye ulaşmadı ve (yine tahminen) otorite tarafından da teşvik ediliyor. Şimdilik ilginç bir ayrıntı.
Dijital bankaların, diğer bankacılık sistemlerine göre en büyük avantajı çalışan sayısının az olması ve şubeleşmeye ihtiyaç duyulmaması olarak görünüyor. Çok ciddi masraflara tekabül eden bu gider kalemleri, dijital bankacılıkta doğal olarak yer almıyor. Belki de dünyanın yarını, sektör özelinde tamamen bu şekilde olacak!
Türkiye'de güncel geleneksel banka sayısının 54 olduğunu düşünürsek, dijital bankacılık için ülke olarak yolun çok başındayız diyebiliriz! Zamanla bu sektörün genişleyeceğini, gelişeceğini ve hızlı bir ivmeyle yol alacağını tahmin ediyorum.
Belki şaşıracaksınız ama Türkiye'deki nüfusun %35-40'ı bankacılık sistemine dahil değil. Bu da internetin çok yaygın olarak kullanıldığı ve sisteme dahil olmanın basitleştiği günümüzde, dijital bankacılık faaliyetlerinin gelişme potansiyeline göz kırpıyor.