Gezegeni ve insanı merkeze alan bakış açısıyla hizmet sunan Ajans Be Nice Kurucusu Ayşenur Ulvan Erkan “temel unsur inandırıcı olmak” diyerek şunları söylüyor:
“Sürdürülebilirlik iletişimi dediğimizde markaların sosyal, çevresel ve ekonomik dengeleri gözeterek sorumlu işler yaptığını ve geleceği de düşündüğünü anlatan bir yaklaşımı anlamalıyız. Bu, şeffaf, samimi ve somut adımlarla desteklenmiş bir iletişim dili demek. Yeşil yıkama (greenwashing) gibi çevre ve insan dostu görünmeye çalışıp aslında hiçbir gerçek adım atmayanları müşteri fark ediyor.
Müşteri samimi ve gerekli çabayı görüyor
Sürdürülebilirlik iletişiminde olması ve olmaması gerekenler neler? “Öncelikle şeffaflık ve samimiyet olmazsa olmaz. Markalar yaptıkları her şeyi açıkça paylaşmalı, ölçülebilir hedefler koymalı ve bunları somut adımlarla desteklemeli. Tedarikçilerden müşterilere kadar herkesin sürece dahil edilmesi önemli.
Gerçekçi olmayan iddialar, “sırf trend olsun” diye yapılan kısa vadeli işler ya da manipülatif söylemler markanın güvenilirliğini zedeler, iletişimini zayıflatır, sürdürülebilirlik adına da fayda sağlamaz. Uzun vadeli vizyon ve samimi çaba, bu işin kalbinde yer alıyor.
Tüketici olarak sürdürülebilirlik iletişimini nasıl okumalıyız? “Sürdürülebilirlik mesajlarını değerlendirirken markaların söylediklerinden ziyade yaptıklarına odaklanmalıyız. Şeffaflık en önemli kriterlerden biri; markaların sürdürülebilirlik iddialarını veri, rapor ve bağımsız sertifikalarla desteklemesi gerekiyor. Bağımsız kuruluşlarla yapılan işbirlikleri ve operasyonel süreçlerdeki somut değişiklikler, markanın gerçekten sorumluluk aldığını gösterir. Yalnızca çevreci bir imaj yaratan söylemlere değil, somut adımlarla desteklenen gerçek sürdürülebilirlik çabalarına dikkat edilmeli.
Paydaş iletişiminde eğitim önemli
“Paydaşlar markanın sürdürülebilirlik taahhütlerini güçlendiren en büyük destekçiler olduğu için paydaş iletişimi, hem markanın itibarını artırır hem de gerçekçi ve etkili bir dönüşüm yaratır. İletişim, ortak hedefler ve değerler üzerine inşa edilmeli, açık diyalog, güven ve iş birliği temel alınmalı. Eğitim programları, ortak projeler ve sürekli iletişimle desteklenen süreç, ekosistemin uyum içinde çalışmasını sağlayarak olumsuz çevresel etkilerin azaltılmasına katkı sunar.”
İletişimde Türkiye olgunlaşma sürecinde
Türkiye’de sürdürülebilirlik iletişimi son yıllarda markalar tarafından daha fazla benimsenirken eğitim, farkındalık ve düzenlemelerdeki eksiklikler nedeniyle henüz olgunlaşma sürecinde. Yeşil yıkama vakaları sıkça görülüyor ve bu durum güvenilirliği zedeliyor. Dünyada ise sürdürülebilirlik iletişimi gelişmiş ülkelerde daha sistematik ve denetim odaklı ilerliyor. AB’nin Yeşil Mutabakat gibi politikaları, markaları daha somut adımlar atmaya teşvik ediyor. Ancak genel olarak, küresel ölçekte daha yüksek standartlara ve daha fazla şeffaflığa ihtiyaç var.
Gezegenin sınırlarına saygılı iletişim
Ajans Be Nice diyor ki “Sürdürülebilirlik sadece söylemlerden ibaret değil; gerçekten somut adımlarla, ölçülebilir hedeflerle ortaya koyduğumuz çözümler demek. Ekolojik dengeyi korumak, gezegenimizin sınırlarına saygı duymak, ilişkilerde de alma-verme dengesini gözetmek çok önemli. Biz sosyal ve çevresel adalet için hep bir duruş sergiliyoruz.”