Son dönemde hü­kümetten kayıt dışılığın önlen­mesine yönelik karar­lılık mesajlarını ve ey­lemleri daha sık du­yup okumaya başladık. Bunların samimiyeti ve başarısı konusundaki karar, yıl sonu geldiğin­de açıklanacak istatis­tikler üzerinden verilebilir. Pe­ki, vergi denetiminde, özellikle de incelemede durum nedir?

Denetim araçları ve risk parametreleri

Vergi idaresinin denetim araç­ları, Vergi Usul Kanunu’nda, -ta­lep üzerine ya da otomatik- bilgi toplama, yoklama, inceleme ve arama şeklinde düzenlenmiş. Ta­bi ki, tüm bu araçlar yoluyla el­de edilen veriler, idarenin elin­deki başka veri ve kamuya açık bilgilerle (örn. sosyal medyada) birlikte değerlendirilerek elekt­ronik denetim sistemleri oluş­turulmakta. Bunların en önem­lilerinden biri de, Vergi Denetim Kurulu Risk Analiz Sistemi.

Neticede her denetim, özel ha­yatın gizliliği ilkesi (kişisel veri­lerin korunması dahil) başta gel­mek üzere temel hak ve özgür­lükleri sınırlandırdığından, ilgili Anayasal ilkelere uyulması şart. Dolayısıyla, hem ölçülülük ilke­sine uygun sınırlandırma, hem de kamu kaynaklarının verimli kullanılması (çok mükellef ver­sus az denetim elemanı) zorun­lulukları gereğince, sadece riskli görülen mükellefler vergi incele­mesine alınmakta. Burada, siste­me tanımlanmış risk parametre­lerinin ne olduğu çok önemli.

Vergi idareleri risk parametre­lerini çoğunlukla açıklamazlar. Ama, idari işlem ve eylemler, gö­rüş açıklamaları ve yargı kararla­rından hareketle, bunların neler olduğunu öngörülür.

Vergi incelemesi

Vergi incelemesi, ayrıntılı bir denetim olması niteliğiyle diğer­lerinden ayrılır. Amacı, ödenme­si gereken vergilerin doğruluğu­nu araştırmak ve saptamaktır. Yasa gereğince defter ve hesap tutmak, evrak ve vesikaları mu­hafaza ve ibraz etmek zorunda olan tüm gerçek ve tüzel kişiler vergi incelemesine tabi tutulabi­lir. Dolayısıyla, genel bütçeye ya da belediye bütçesine giren tüm vergi, resim ve harçlar için, işin içine belge ve kayıt saklama ve ibraz ödevi girdiği andan itibaren inceleme yapılabilir.

Vergi Denetim Kurulu’nun 2023 Yılı Faaliyet Raporu’na gö­re, 2023’te 236.797 inceleme ya­pılmış (faal gelir ve kurumlar ver­gisi mükelleflerinin %1,66’sı). Bu incelemeler neticesinde 153.819 rapor düzenlenmiş. Bunlardan 101.764 tanesi, -iade ve kabul ra­porları dahil- inceleme raporu. Diğerleri, vergi tekniği raporu, vergi suçu raporu, görüş ve öneri raporu ile diğer raporlar.

7524 sayılı Kanun öncesinde, inceleme başladığından son tu­tanak düzenlenene kadar tarh edecek vergi aslı üzerinde tarhi­yat öncesi uzlaşma imkânı vardı. 2023’te tarhiyat öncesi uzlaşmay­la sonuçlanan 8.904 rapor çıktı­ğında, geriye 92.860 rapor kalıyor.

Bunlardan ne kadarı için tar­hiyat sonrası uzlaşma yapıldığı belli değil. Ancak, uzlaşma dü­şünen mükelleflerin bunu daha çok tarhiyat öncesinde yapmala­rı daha olası. Her durumda, 2023 yılı Türkiye geneli tarhiyat son­rası uzlaşma sayısı 38.895. Bu­na, Merkezi Uzlaşma Komisyonu ile Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu’ndaki top­lam 259 dosya da eklendiğinde, 39.154 uzlaşmaya ulaşılıyor.

Mükelleflerin bir kısmı, 7326 ve 7440 sayılı yeniden yapılanma (/af ) kanunlarından yararlanmak istedikleri için, tarhiyat öncesi ya da sonrasında uzlaşma imka­nından vazgeçmişler.

Yargı istatistikleri

Vergi idaresinin kesin ve icrai nitelikli tüm idari işlemlerine dava açılabilir. Uygulamada do­ğal olarak tarh, vergi cezası, sto­paj ve ödeme emri işlemlerine karşı davalar öne çıkmaktadır.

Esasen, vergi tekniği ve vergi inceleme raporları değil, onlara dayalı tarh ve cezalar dava konusu olurlar. Ancak, bu raporlara kar­şı açılan davaların kabul edildiği oluyor. Ayrıca, inceleme raporuna dayalı tarh ve cezaların dava açıl­madan kesinleşmesi halinde dü­zenlenen ödeme emirleri ile doğ­rudan inceleme raporuna binaen gerçekleştirilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuklara karşı açılan ve kabul edilen davalar mevcut.

Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2023 Yılı Ada­let İstatistikleri ’ne göre 2023’de vergi mahkemeleri önünde açı­lan dava sayısı 86.027. Bundan, Gümrük Kanunu’ndan kaynakla­nanlar, rüsumlar, yerel idare ma­li yükümlülükleri gibi uygulama­da vergi incelemesi raporu dü­zenlenmeyen durumlar ile diğer davalar çıktığında, geriye dos­yaların yaklaşık %78’i kalıyor. Bunların ne kadarının vergi mah­kemelerince iptal, ret ya da kıs­men iptal kısmen reddedildiğine dair bir istatistik ne yazık ki yok.

Buna karşılık, 2023’de vergi mahkemeleri önündeki toplam davalar bakımından aynı hesap­lama yapıldığında, vergi incele­mesiyle ilgili olabilecek dosyala­rın iki katının vergi mahkemele­rince kabul edildiği görülmekte. Tabi ki, bu dosyaların hepsinin temelinde vergi incelemesi var denemez; aynen bu dosyaların kanun yollarındaki akıbetleri bi­linmediği gibi. Zaten bu yazının amacı da, vergi incelemelerine dayalı dosyalar çoğunlukla yar­gıdan dönüyor gibi bir genelleme yapmak değil.

Sadece, denetim ve neticesin­deki işlemlerde idarenin çok dik­katli olması gerek. Bu, hem vergi mükelleflerinin hakları hem de haklı rekabete dayalı bir ekonomi işleyişi bakımından önemlidir.

Dünya | Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR

Kaynak: https://www.dunya.com/kose-yazisi/kayit-disi-ekonomi-vergi-denetimi-yargi/741094