Bildiğiniz üzere 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre muhasebe mesleğini icra etmek üzere tüm meslek ve meslektaşlarımız yetki almak zorundadır.

Bu vesile ile Anayasamızın bizlere vermiş olduğu eşitlikçi hak ve özgürlükler çerçevesinde, herkesin gücüne göre vergi verebilmesi ve bunu gerçekleştirirken de çalışma sözleşmelerinin taraflar arasındaki hürriyetine azami önem gösterilmesi gerekir.



                Peki tüm bunları millet adına kim yapar… Meclis..



                Dolayısı ile Meclis kendi üzerindeki iş yükümlülükleri ve takibatını bir ağ gibi tüm kamu kurum ve kuruluşları nezdinde bir yapılanma sağlayarak, anayasal hak ve özgürlüklerimizi ilgili maddesinde de belirttiği gibi,  koruma altına alarak, güvenlik ortamını sağlamakla mükelleftir.

Şimdi nereden çıktı tüm bunlar dediğinizi duyar gibiyim..

Hem biraz dertleşmek maksadım ve hem de bir felaket tellallığı yapmadan, yine yeniden, haksızlık üzerine havi olan bir durumu Siz değerli meslektaşlarıma duyurmak dileğindeyim…



                Konumuzla alakalı yazmaya çalıştığımdan, diğer yapılan haksızlıklar üzerinde durmayacağım..



                Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) diye bir kurumumuz var.


“4 Kasım 1999'da 4457 sayılı kanunla Başbakanlığa bağlı olarak kurulan kurum, 2011 yılından günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı ile "ilgili" olarak; Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yeterliliklerinin, uluslararası standartlar esas alınarak değerlendirmesini ve onaylanması görevini yerine getirmektedir. ISO/IEC 17011
[2] standardına uyum sağlamış olan TÜRKAK; Laboratuvar, belgelendirme ve muayene hizmetlerini yürütecek yurt içi ve yurt dışındaki kuruluşları akredite etmek, bu kuruluşların belirlenen ulusal ve uluslararası standartlara göre faaliyetlerde bulunmalarını ve bu suretle; ürün/hizmet, sistem, personel ve laboratuvar belgelerinin ulusal ve uluslar arası geçerliliğini temin etme görevini yürütmektedir. “(Vikipedi)



                Kurumun mantık dairesindeki bu görevlerine elbette bir şey dediğimiz olamaz …



                Karşı çıktığımız ise, her şeyin olup bitmiş ve Bizlerin de uyutularak, uygulamanın hazmettirildiği sonucunda mevcuttur. Detaylandıracak olursak;

11 Mayıs 2016 29709 Sayılı  Resmi Gazete ile Uygulanacak Akreditasyon Kullanım Ücreti/Payına Dair Tebliğ ‘de, TÜRKAK ‘a yatırılması gereken pay ile alakalıdır.

Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşların, akreditasyon kapsamında elde ettikleri brüt gelirlerini hesaplayıp, bu bildirimlerini ispat eden mali belgelerin, imzalanarak onaylanması  ve bir örneğinin de Türk Akreditasyon Kurumuna gönderilmesi işlemi, tebliğden evvel Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerce yapılır iken, tebliğden sonra “yeminli mali müşavirler” tarafından yapılacağı ortaya konmaktadır.

                Hali ile de kazanılmış (!) bir hak gibi, her nedense hep karşımızda olan diğer tebliğ ve yönetmelikler gibi ve hatta kararlar gibi, tebliğ ile yasalaşan bu hak (!) münasebetin de YMM ‘ler de firmalara mail yolluyorlar…



                Kurumlara yeterince tanıtamamışız demek ki mesleğimizi Mali Müşavirlerin çalışma alanı içinde, “belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik, değerleme, derecelendirme ve benzeri işleri yapmak.” ( Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik (1) Md 18) bulunmasına rağmen,

bu  işlemleri bizlere yaptırmaktan kaçınıyorlar. Ya da kaçınmaları konusunda zorlanıyorlar.

                Eh ne diyelim onlar ermiş muradına, artık biz de ortalık yerde durmayalım bari, çıkalım kerevetine… Bu da gelmiş ve bu da geçmiş… Hayırlısı olsun…!!!

 

                Ancak tam da burada , Miguel de Cervantes Saavedra (Don Kişot) ‘dan  bir alıntı yapmak istiyorum..

"Don Kişot: Bir dakika bekle! Sana son bir soru daha soracağım! Ondan sonra hangi cehenneme gitmek istiyorsan yolun açık olsun!


Şeytan Atının dizginlerini çekti:

Şeytan: Sor bakalım... dedi alaylı bir sesle, ama lafı uzatma, işim acele...

Don Kişot: Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?


Şeytan: Elbette... Benim adamlarım çoktur!

Don Kişot: Ama Mağripliler gibi "Allah, Allah" diye bağırıyorlardı.

Şeytan: Ne sandın ya! "Şeytan, Şeytan" diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu aslanım: ALDATMAK, daima ALDATMAK!"



                Sahi ya ! Bizleri ALDATAN KİM ?



Saygılarımla…



Selahattin İPEK

Bağımsız Denetçi


[email protected]



* Sayın Meslektaşım SMMM Zehra Göker ELMAS ‘a, bilgilendirme için teşekkürlerimi sunarım..



İLGİ TEBLİĞ BİLGİNİZİE VE İLGİNİZE SUNULMUŞTUR…

11 Mayıs 2016 ÇARŞAMBA

Resmî Gazete

Sayı : 29709

TEBLİĞ

Türk Akreditasyon Kurumundan:

TÜRK AKREDİTASYON KURUMUNCA UYGULANACAK AKREDİTASYON

KULLANIM ÜCRETİ/PAYINA DAİR TEBLİĞ

(TÜRKAK: 2016/1)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen kuruluşların 2016 yılı için ödeyecekleri akreditasyon kullanım ücreti veya paylarını belirlemek ve bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 27/10/1999 tarihli ve 4457 sayılı Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 21 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Akreditasyon kullanım ücreti/payları ve bildirimi

MADDE 3 – (1) Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen kuruluşlar, akredite oldukları kapsamlarda yürüttükleri faaliyetleri dolayısıyla, 2016 yılı içinde elde ettikleri brüt gelirlerden (akredite kuruluşların devlete ödediği vergi ve kesinti dâhil) 4 üncü maddede belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde akreditasyon kullanım ücreti/payını Türk Akreditasyon Kurumuna beyan etmekle ve ödemekle yükümlüdür.

(2) Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşların tamamı, 2016 yılında akreditasyon kapsamında elde ettikleri brüt gelirlerini hesaplayıp, usul ve esasları Türk Akreditasyon Kurumu tarafından yıl sonunda, www.turkak.org.tr adresinde yayınlanan duyuruya uygun şekilde, 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar Türk Akreditasyon Kurumuna bildirir.

(3) Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşların bu bildirimlerini ispat eden mali belgeleri, 1/6/1989tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yeminli mali müşavirler ya da 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 61 inci maddesinde sayılan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetlerini yürüten muhasebe yetkilisi tarafından imzalanıp onaylanır ve bir örneği Türk Akreditasyon Kurumuna gönderilir.

Akreditasyon kullanım ücreti/payı hesaplanması ve ödenmesi

MADDE 4 – (1) Yurt içinde faaliyet gösteren akredite kuruluşlardan;

a) Akredite oldukları kapsamlarda yürüttükleri faaliyetler dolayısıyla 2016 yılında elde ettikleri brüt gelirleri toplamı yirmi bin (20.000) Türk Lirası ve altında olanlar ile akreditasyon kapsamındaki faaliyetlerden herhangi bir gelir elde etmeyenler, gelirleri ile ilgili bildirimde bulunur, ancak akreditasyon kullanım ücreti/payı ödemez.

b) Akredite oldukları kapsamlarda yürüttükleri faaliyetler dolayısıyla 2016 yılı içinde elde ettikleri brüt gelirlerinin toplamı yirmi bin (20.000) Türk Lirasının üzerinde olanlar, brüt gelirlerinin toplamı üzerinden binde altı (%0,6) oranında hesaplanacak payı, izleyen yılın Mart ayı sonuna kadar Türk Akreditasyon Kurumunun bildireceği banka hesap numaralarına öder.

(2) Yurt dışında faaliyet gösteren akredite kuruluşlar ise, akreditasyon kullanımı ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunmaz ve kullanım ücreti/payı ödemez.

(3) Yurt içinde faaliyet gösteren kuruluşların kullanım ücreti/payı ile ilgili bildirim yapmaması ya da hesaplanan ücret ve payı süresi içerisinde Türk Akreditasyon Kurumu hesaplarına yatırmaması halinde, kuruluş hakkında hem yasal takip işlemi hem de akreditasyonun askıya alınması işlemi başlatılır.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türk Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu yürütür.