Ayrıca madde hükmüne göre, işçinin işverenin diğer bir işçisine sataşmasının da haklı fesih nedeni sayılacağı açıkça belirtilmiştir. Ancak işçinin bir yakınının işverene, aile üyele­rinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması hali düzenlenmemiştir. Çünkü haklı nedenle feshe neden olan eylemin işçi tarafından gerçekleştirilmesi gerekir. Bununla birlikte, işçi yakınının işverene, aile üyele­rinden birine veya işverenin diğer bir işçisine sataşması hali işyerinde olumsuzluklara yol açmışsa ve artık iş­verenin işçi ile bu durumdan dolayı çalışmaya devam etmesi kendisinden beklenemez bir hal almışsa işveren geçerli nedenle işçinin iş sözleşmesini sona erdirebilir.

Yargıtay uygulamasına göre, “Yargılama sırasında din­lenen davalı tanıklarından … davacının sekreterlikten çözüm merkezine alın­dığını, davacının bu görev değişikliğini istemediğini tahmin ettiğini, görev yeri değişikliğinden sonra davacının annesinin işyerine geldiğini, müdür be­yin odasına girmeye çalıştığını, müdür beyin sekreterinin davacının annesine ”nasıl yardımcı olabilirim” diye bir soru sorduğunu, davacının annesinin de “siz bana yardımcı olamazsınız, çekilin” gibi kelimeler kullandığını, daha sonra davacının annesinin müdürün odasına girdiğini. sekreter Fatih’in de da­vacının annesinin arkasından içeri girdiğini ve odanın kapısını kapattıklarını, içerde bağrışma sesleri olduğunu, bağrışma sesini duyunca odanın kapısını açtığını, kapıyı açtığında davacının annesinin “Benim oğlum üniversite me­zunu, şerefsizler, ben biliyorum ona yaptıracağımı” gibi kelimeler kullandı­ğını, davacının annesine neden küfür ediyorsun, diye sorduğunu, onun da “Size ne” diyerek asansöre doğru yöneldiğini, koridorda aynı şekilde yukarı­daki gibi bağırmaya devam ettiğini, burada da “şerefsizler, onu bilmem ne yaptıracağım.. ” gibi hakaret etmeye devam ettiğini, annesi işyerine gelmeden önce davacının müdürüyle tartıştığını duyduğunu ancak bizzat şahit olmadı­ğını, davacının işyerine geç geldiği için tutanak tutulduğunu, davacı imzala­mak istemeyince bir tartışma olduğunu, annesi işyerinden ayrıldıktan sonra davacının babasının da müdürü aradığını, müdüre hakaret ettiğini, bu haka­retleri telefonda konuşulması nedeniyle duymadığını ancak bunu müdürün kendisine söylediğini beyan etmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdi davalı işyerinde çalışırken dos­yaya sunulan kart basma kayıtlarına göre işe birden çok kez geç gelmesi ne­deniyle tutanaklar tutulması ve davacının görev yaptığı bölümün değiştiril­mesinden sonra annesinin işyerine gelerek davacının müdürüne gıyabında ha­karet ve tehdit içeren sözlerle bağırarak olay çıkarması sonrasında feshedil­miştir.

Davacı işçinin işe birden çok kez geç geldiğine dair tutanakların tutul­ması ve görev değişikliği sonrası işyerine gelen annesinin işyeri müdürüne hakaret etmesi hiç kuşkusuz işyerinde olumsuzluğa yol açacağından artık iş­verenin davacı ile çalışmaya devam etmesinin kendisinden beklenemez. Da­vacının iş sözleşmesinin feshi haklı neden ağırlığında olmasa da geçerli ne­dene dayanmakta olup mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar ve­rilmesi hatalıdır[1].

Sonuç olarak, işçinin bir yakınının işyeri yetkilisine hakaret etmesi ola­yında, eylem işçiden gelmediği için fesih haklı neden olarak değerlendirilme­miş, işyerinde olumsuzluklara yol açması nedeniyle geçerli nedenle fesih ka­bul edilmiştir[2].

[1] Y9HD.22.04.2019 T., E. 2018/10554 K. 2019/9461 Legalbank.

[2] ÇİL, Şahin İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, 9.Baskı, (2019-2021). Ankara 2022, s.913.

Yazar Lütfi İNCİROĞLU