Evet, enflasyon düzeltmesinde son düzlüğe girildi. Bizim de katıldığımız enflasyon düzeltmesi ile ilgili tartışmalar son bulmasa da, geçtiğimiz hafta Cuma günü verilen Torba Yasa Teklifi ile belli konulara açıklık getiriliyor.
Ancak, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yapılacak görüşmeler sırasında söz konusu Teklife bazı önemli düzenlemelerin eklenmesi de bekleniyor.
Enflasyon muhasebesinin en tartışmalı konusu vergi etkisi!
Enflasyon düzeltmesinde en çok tartışma yaratan konu, enflasyon düzeltmesinin 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yaratacağı ilave vergi yükü ile ilgiliydi. Bu konu, son günlerde iş dünyası ve vergi kamuoyunun en önemli gündem maddesi. Hala da öyle!
Enflasyon düzeltmesinden beklenen tam olarak ne?
İş dünyasının enflasyon düzeltmesinden beklentisi; mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi, fiktif karlar üzerinden vergi ödenmemesi!
Mevcut yasal düzenleme nasıl bir sonuç doğuruyor?
Enflasyon düzeltmesiyle ilgili Vergi Usul Kanunu’nda iki düzenleme bulunuyor: Birincisi, mükerrer 298/A, ikincisi ise geçici 33. Madde!
Geçici 33. Madde 2023 hesap döneminde yapılacak enflasyon düzeltmesiyle ilgili. Bu maddeye göre, 2023 hesap dönemi bilançoları, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak, düzeltmeden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecek. Yani, bu düzeltme 2023 yılı mali kar veya zararını ve dolayısıyla vergi matrahlarını etkilemeyecek.
2023 enflasyon düzeltmesi zorunlu olup, mükelleflerin seçimlik hakkı bulunmuyor.
Mükerrer 298/A maddesi ise, 2024 ve sonrası yıllarda yapılacak enflasyon düzeltmesiyle ilgili. Enflasyon düzeltmesi, 2024 ve izleyen yıllarda vergisel sonuç yaratacak! 2023 yılında yapılacak düzeltmenin aksine bu yılların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını etkileyecek. Diğer bir ifadeyle, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri nedeniyle ağırlıklı olarak ilave bir vergi ödenecek!
Düzeltme neden ilave vergiye neden oluyor?
Enflasyon düzeltmesi;
1) Özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük kalan işletmelerde gider yönlü - zarar artırıcı,
2) Parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde (borçlu ve öz sermayesi zayıf) ise, gelir yönlü - kar artırıcı
bir etkiye neden oluyor. Diğer bir bakış açısıyla, öz kaynağını ağırlıklı olarak;
- Parasal kıymetlerde tutan mükelleflerde ilave gider yazma (kar azaltıcı/zarar artırıcı),
- Parasal olmayan kıymetlerde tutan mükelleflerde ise ilave gelir yazma (kar artırıcı/zarar azaltıcı)
durumu ortaya çıkıyor.
2024 hesap dönemi ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacağından, enflasyon düzeltmesi; özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük olan işletmelerde zarar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahları fark kadar azalacak. Buna karşılık parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde ise, enflasyon düzeltmesi kar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahlarını artıracak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.
Peki, düzeltme kime nasıl sonuç doğuruyor?
Türkiye Bilançosuna göre, bankacılık ve finans sektörü dışındaki şirketler yani reel sektör, genel olarak borçlu ve öz kaynak yönünden zayıf bir durumda. Yani, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesi, öz sermayesi güçlü bankacılık ve finans sektöründe gider (zarar) yönlü ; borçlu ve öz sermayesi zayıf finans dışı reel sektör şirketlerinde ise gelir (kar) yönlü bir etki yaratacak. Yani, bankacılık ve finans sektöründe vergi matrahları fark kadar azalacak, reel sektörde ise kara ilave sonuç doğuracak, matrahlarını artıracak ve ilave vergi hesaplamaları gerekecek.
Bundan en fazla etkilenecek sektörler ise, gayrimenkul ve satış hızı düşük malları üreten, alıp satan yani stoka çalışanlar.
Maliye’de vergi etkisini teyit etti!
Hazine ve Maliye Bakanlığı da, bilançolarda bu yıl sonunda devreye girmesi planlanan enflasyon muhasebesi sonucu oluşan kâr ya da zararın 2024 ve sonrasında vergi matrahını etkileyeceğini belirterek, bu dönemde enflasyon düzeltmesinin sektörler ve şirketlerde vergi matrahını artırıcı veya azaltıcı etkisi olabileceğini ifade etti.
Hatta Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bankacılık ve finans sektörünün enflasyon düzeltmesi düzenlemesinin kapsamı dışında bırakılabileceğini açıkladı.
Reel sektör ilave vergi yükünün farkına vardı!
Reel sektör 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi nedeniyle ilave bir vergi ödeyeceklerinin farkına vardı. Bu nedenle de, çok istedikleri enflasyon düzeltmesine bakış açısı da biraz değişti. İş dünyası, satılmayan stokların ve diğer kıymetlerin enflasyon düzeltme farkları üzerinden peşin vergi ödemek istemediklerini hemen her platformda dile getirmeye başladı.
Enflasyon düzeltmesi ile ilgili Torba Yasa Teklifi’ndeki düzenleme ne?
Torba Yasa Teklifi’nin 17. Maddesi ile, VUK’un geçici 33. Maddesine bir fıkra eklenerek, bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması öngörülüyor. Yani, banka ve finans sektörü enflasyon düzeltmesinin kapsamı dışında bırakılmıyor, 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinin bunların vergi matrahlarını etkilememesi sağlanıyor.
Eklenmesi öngörülen söz konusu fıkra şu şekilde:
"Bankalar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farla kazancın tespitinde dikkate alınmaz. Bu fıkra kapsamında belirlenen dönemleri geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere bir hesap dönemi kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir."
Peki, reel sektör ne talep ediyor?
Öz kaynakları düşük, yatırımlarını yeni borçla finanse eden reel sektör 2024, 2025 ve 2026 yıllarında henüz satılmayan/satılamayan stok ve diğer kıymetlerine ilişkin enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşacak farklar üzerinden ilave peşin vergi ödemek istemiyor.
Reel sektörün talebi; Torba Yasa Teklifi ile bankacılık ve finans sektörü için öngörülen “enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesi” anlayışının tüm mükellefler yani kendileri için de uygulanması. Söz konusu Teklifte yer alan düzenlemeye bakıldığında, reel sektörün talebi aslında hiç de haksız bir talep değil!
Sonuç olarak;
Daha işin başındayken, yaratacağı (+) ve (-) durumlar ve reel sektörün talebi de dikkate alınarak, enflasyon düzeltmesinin vergi etkisinin yeniden değerlendirilmesinde fayda var. Mali tabloların enflasyon düzeltmesiyle gerçek durumu yansıtır hale getirilmesiyle, bu tablolar üzerinden vergi alınması aynı şeyler değil.
Ayrıca, en az 800 bin gelir vergisi mükellefi ve yine en az 1 milyon kurumlar vergisi mükellefinin enflasyon düzeltmesi yapacağı hususu da gözönünde tutulmalı.