I.GİRİŞ

Dahilde işleme izin belgesi (DİİB), ihracat yapan mükellefleri finans bakımından rahatlatmak ve ihracatı uluslararası rekabet edilebilir fiyatlar hususunda desteklemek için getirilmiş bir uygulamadır.

Türkiye’nin hem Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olması hem de 01.01.1996 tarihi itibariyle Avrupa Birliği (AB) ile gümrük birliği anlaşması yapmasıyla birlikte ihracatı teşvik mevzuatının da AB mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu bağlamda önceden uygulanan nakit teşvikler kaldırılmış; bunların yerine faaliyetlerin desteklenmesi tercih edilmiştir.

Bu doğrultuda daha önce ihracat teşvik belgesi ile sağlanan teşvikler, 01.01.1996 tarihinden itibaren Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamındaki teşviklerle sağlanmaya başlanmıştır.

Yapılan mevzuat değişiklikleriyle oldukça karmaşık hale gelmiş ve uygulayıcıları pratiklik noktasında zorlayan bir müessese haline gelmiştir.

Bu yazımızda DİİB’den DİİB’e KDV’li satış yapmanın ve iadesinin mümkün olup olmadığı ve nasıl yapılması gerektiği husus değerlendirilmiştir.

II.MEVZUAT

3065 sayılı KDV Kanunun geçici 17.maddesine göre;

Dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin (7256 Sayılı Kanunun 23.maddesiyle değişen ibare. Yürürlük: 17.11.2020) 31/12/2025 tarihine kadar tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11.maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen süreler esas alınır. İhracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.

Cumhurbaşkanlığı sisteminden öncesinde yetkinin kendisinde bulunduğu Bakanlar Kurulu (BK), 16/4/2001 tarih ve 2001/2325 sayılı Kararıyla dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde sektörel ayrım yapılmaksızın 3065 sayılı Katna Değer Vergisi Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında tecil-terkin uygulaması çerçevesinde işlem yapılmasına karar vermiştir.

Gelir İdaresince yayınlanan 7 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-1.5.) bölümünün birinci paragrafı şu şekilde değiştirilmiştir:

“DİİB sahibi mükellef tarafından bu belge kapsamında üretilen mallar, belge sahibi tarafından doğrudan ihraç edilebilir ya da 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) veya geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilebilir. Dolayısıyla DİİB sahibi mükellefin belge kapsamında yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların, DİİB sahibi mükellef tarafından KDV hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslimi mümkün değildir. Buna rağmen, DİİB kapsamında üretilen malların KDV hesaplanarak (3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17.maddeleri kapsamındaki ihraç kaydıyla yapılan teslimler nedeniyle hesaplanan KDV hariç) teslim edilmesi halinde, ihracatçılara bu teslimler nedeniyle yüklenilen KDV’nin iadesi yapılamaz.”

Konuyla ilgili olarak Gelir İdaresi, 8 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A-1.5.) bölümünün; birinci paragrafının son cümlesindeki “ihracatçılara” ibaresinden sonra gelmek üzere “(dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketleri hariç)” ibaresi, ikinci paragrafının sonuna “Dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerine yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde bu sınır uygulanmaz.” cümlesini ekleyerek uygulama kapsamını genişletmiştir.

11 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile de 7 ve 8 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğler ile yapılan ve yukarıda açıklanan söz konusu düzenlemelerden vazgeçerek yürürlükten kaldırmıştır.

III.DEĞERLENDİRME

Önceki bölümde açıklanan mevzuat hüküm ve düzenlemelere göre;

KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 11 Numaralı Tebliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla DİİB sahibi mükelleflerden KDV ödeyerek satın alınan malların ihracında yüklenilen KDV’nin iadesi, mevcut düzenlemeler itibariyle mümkün hale gelmiştir.

Diğer taraftan dahilde işleme izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin DİİB sahibi mükelleflere tesliminde, 3065 sayılı Kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin kapsamında işlem yapılabilir.

Diğer taraftan, DİİB sahibi mükelleflerin belge kapsamında ürettikleri malları, ihraç etmesi ve KDV Kanununun geçici 17.maddesi ile 11/1-c maddesi kapsamında tecil-terkin uygulayarak teslimi esas olarak benimsenmiş olduğundan, DİİB sahibinin yurt içinden KDV ödenmeksizin satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği ürünlerin, KDV tahsil edilerek satışında zamanında alınmayan vergiler ile cezaları DİİB sahibi mükelleften aranacağı açıktır.

IV.SONUÇ

DİİB uygulaması kapsamında KDV’siz alınan hammaddeler ile üretilen ürünlerin nasıl teslim edeceği, yurt içinde KDV’li olarak satılmasının mümkün olup olmadığı, KDV’li  satılması halinde söz konusu malların ihracatını gerçekleştiren mükelleflerin yüklendikleri KDV tutarlarının iadesini talep etmelerinin ve idarece yapılmasının mümkün olup olmadığı mevcut mevzuat ve idari düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda;

  • DİİB sahibi mükellefler belge kapsamında ürettikleri malları doğrudan kendileri ihraç edebilir ve DİİB kapsamındaki hammaddelere tekabül edenlere hariç yüklendikleri KDV’lerinin iadesini talep edebilir ve iadesini alabilir.
  • DİİB sahibi mükellefler belge kapsamında ürettikleri malları 11/1-c maddesi kapsamında tecil-terkin uygulayarak yurt içinde teslimini yapabilir ve DİİB kapsamında hammadde bedellerinin ihraç kayıtlı teslim tutarından düşülmesinden sonra kalan kısmın % 20’sini geçmemek şartıyla iadesini talep edebilir ve alabilir.
  • Dahilde işleme izin belgesi (DİİB) sahibi mükelleflerin, 3065 sayılı Kanunun geçici 17.maddesi kapsamında temin ettiği malları kullanarak ürettiği malların başka DİİB sahibi alıcılara 3065 sayılı Kanunun geçici 17.maddesi kapsamında teslim ve satışını gerçekleştirebilir.

Bu durumda beyanın 1 No.lu KDV beyannamesinde “702-Geçici 17. Madde” koduyla yapılması gerekir. Bu gibi hallerde DİİB’in kapaması için YMM’nin tasdik raporu düzenlemesi gerekir.

  • DİİB sahibi mükellefler belge kapsamında ürettikleri malları yurt içi teslim olarak ihracatçılara KDV’li satabilir. Bu durumda ihracatçı, ilgili vergi dairesine iade başvurusunda bulunarak DİİB kapsamında üretilmiş bir mal dahi olsa yüklendiği KDV’yi iade alabilir.

Ancak, bu malları ihraç eden ihracatçının iadesi, DİİB sahibi mükellefe yapılacak olan tarhiyatların kesinleşmesinden ve ödenmesinden sonra yapılacaktır.

Kaynak:

– 3065 sayılı KDV Kanunu,

– KDV Genel Uygulama Tebliği,

– 7 ve 8 Seri No’lu KDV Genel Tebliğleri

– İdari Diğer Düzenlemeler,

– 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi (DİR) Tebliği

– Prof Dr Güven SAYILGAN, Dr Coşkun ŞENOL, Dahilde İşleme Rejimi Ve Türk İşletmelerinin İhracatı Üzerine Etkileri, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/66558

– Adem ERDEM, Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) İle Yurt İçine KDV’li Satış Mümkün mü?, https://www.alomaliye.com/2024/02/20/dahilde-isleme-izin-belgesi-diib-ile-yurt-icine-kdvli-satis/

Ekovergi.com

Kaynak: https://ekovergi.com/2024/07/29/diib-sahibi-mukellef-diib-sahibi-baska-bir-mukellefe-kdvli-satis-yap