Açıklanan Asgari Ücret Yeterli mi?

24 Aralık Çarşamba akşamı Ç.S.G.Bakanı tarafından 2025 yılı asgari ücret rakamı olarak 22.104 TL açıklandı. Açıklanan bu rakam toplumun çok önemli bir kesiminde hayal kırıklığı oluşturdu. Anlaşılan yaklaşık 1 yıldır Hazine Ve Maliye Bakanı Sn.Mehmet Şimşek tarafından uygulaması devam eden ekonomik programın devamı olarak böyle bir karar alındı. Özellikle enflasyonun düşürülmesi ve 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren asgari ücretin vergi dışı olması (Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn Cevdet Yılmaz tarafından 2024 yılında gelirden mahrum olunan tutar 677 Milyar TL olarak açıklandı)nedeniyle hedeflenen vergi gelirlerinin gerçekleşmemesi ihtimali de göz önüne alındı. Ancak çok uzun süredir çok yüksek seyreden enflasyon satın alma gücü her geçen gün düşen asgari ücretli çalışanları emeklileri gelir düzeyi düşük olan tüm toplum kesimlerini ciddi ölçüde rahatsız etmeye devam ediyor.

Olayın sosyal yönü düşünüldüğünde önümüzdeki süreçte hükümeti çok zor günlerin beklediğini söyleyebilirim.

Asgari Ücret Açlık-Yoksulluk Sınırı

TÜRK-İŞ Konfederasyonunun Kasım 2024 ‘te yaptığı araştırmanın sonucuna göre;

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)  20.562 TL

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 66.976 TL

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26.712 TL ’ye yükseldi.

Açıklanan aylık  net asgari ücret 22.104 TL.

Çalışan Kesimlerin Milli Gelirden Aldığı Pay

2019 – 2022 yılında yapılan bir araştırma  verileri dikkate alındığında Çalışan ücretli kesimin Milli gelirden aldığı payın önemli ölçüde düştüğü gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Sermaye/Milli gelir oranı %47’den %55’e çıktı.

Ücretler /Milli Gelir Oranı %35’den %26’e düştü.

Bu genel açıklamalar ışığında; açıklanan açlık sınırına çok yakın ve beklentilerden çok uzak 22.400 TL asgari ücret  önümüzdeki günlerde siyasetinde önemli konuları arasında yer alacağını ve kamu vicdanını ciddi ölçüde rahatsız edeceğini ifade edebilirim.

Emekli Aylıkları

2005 yılında en düşük emekli aylığı, asgari ücretin 1,28 katı   iken, 2024 yılında bu oran 0,80’e gerilemiştir.

Özellikle 2008 reformu sonrası emekli aylığı hesaplamalarında kullanılan ve daha önce memurlar için %3 SSK Ve Bağkur çalışanları için %2.6 aylık bağlama oranının %2’lere düşürülmesi, Büyümeden  %100 pay verilirken bu oranın %30’lara düşürülmesi zaman içinde emekli aylıklarını önemli ölçüde düşürmüştür.

Özellikle 2023 mahalli seçimler sonrası   Temmuz 2023 ayı itibariyle Memurlara verilen 8.000 TL seyyanen zammın emeklilere verilmemesi sonucu memurlara %50-80 arasında emeklilere ise %25 oranında zam yapılması bu kesimlerde büyük hayal kırıklığına neden olmuş aradaki makasın bugüne kadar hiç olmayan bir şekilde açılması sonucunu doğurmuştur.

Gerek kamu çalışanları ve emeklileri arasındaki had safhaya ulaşan ücret dengesizliği gerek özel sektör çalışanları ile ilgili asgari ücret v.b düzenlemelerin kendi içinde tutarlı olmaması, adalet temelli olmaması maalesef çalışan  ve emekli kesimler arasındaki sosyal barışı da bozmuştur.
 

SSK, Bağkur Ve Memur Emeklileri 2025 Ocak Maaşı Zammı

Yeni yılı maaş zammı TÜİK tarafından açıklanacak 2024 yılının son 6 aylık enflasyon farkına göre belirlenecek. TÜİK aralık ayı enflasyon oranlarını 3 Ocak Cuma günü açıklayacak. Bu oranın %16,25-16,50 arasında olması bekleniyor.

SSK ve Bağ-Kur emeklileri için enflasyon artışı yüzde 16,25-16,50 arasında gerçekleşirken, memur emeklileri için artışın yüzde 12 civarında olması bekleniyor. Geçtiğimiz Ocak ayında, memur emeklilerinin zam oranı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinden daha yüksek olmuştu. Ancak daha sonra yapılan güncellemeyle, her iki emekli grubunun zam oranı eşitlenmişti. Bu dönemde ise, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı, toplu sözleşme farkı nedeniyle memur emeklilerinden daha fazla olacak. Önceki dönemlerde gündeme gelen refah payı artışı, “Ücret artışı-Enflasyon artışı”nın dikkate alınıp alınmayacağı henüz belli değil.

Ancak bu rakamların özellikle emekli kesimler açısından kabul edilebilir bir tarafı yok.Yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi açılan makas nedeniyle çok ciddi bir mağduriyet yaşayan emekliler için konuyla ilgili uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda dikkate alındığında  zam oranlarının SSK ve BAĞ-KUR emeklileri gibi %17 olarak dikkate alınabileceğini üzerine refah payı olarak da ilave bir oran verilmesi gerektiği açıktır. Ancak  ekonomi yönetiminin, son dönemlerde uyguladığı  parasal sıkılaşma ile birlikte maliye politikaları da dikkate alındığında bu zor görünüyor.

Sorunun Temel Kaynağı Ve Çözüm  

Gerek bu konunun gerekse ekonomik anlamda yaşadığımız sıkıntıların temelinde uzun süredir yaşadığımız fiyat istikrarı konusu var. Enflasyondaki ciddi ve gözle görülür bir düşüş olmadığı sürece biz bu sorunları yaşamaya devam edeceğiz.Bu anlamda Satınalma gücü çok önemliSatınalma gücünü koruyacak temel ölçü de Gerçek Enflasyon+Refah payının emeklilere verilmesi ile sağlanabilir.

Bu anlamda uygulanan para politikaları ve maliye politikaları yanında ekonomide yapılması gerekli yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi ve ekonomiye güven tesisi için Sadece Merkez Bankası Değil TÜİK, SPK, GİB, BDDK,S GK, v.d stratejik kurumların kurumsal yapılarının güçlendirilmesi bağımsız ve rasyonel karar almalarının önünün açılması görev alanları itibariyle dürüst ve ehil kadroların atanması   şeffaf ve  hesap verebilir bir yapının oluşturulması gerekiyor.

Yukarıda belirtilen güvenilir kurumlar yanında 27 AB ülkesinin kamu alımlarında uyguladığı şeffaflığı ve hesap verilebilirliği sağlayacak ihale yasası, kayıtdışı ekonomi ile etkin bir mücadele stratejisi, hukuk ve eğitim reformunun gerçekleştirilmesi,  yerli yatırımcıyı ve yabancı sermayeyi teşvik edecek adalet ve güven tesisi son derece önemlidir. Ekonomik sorunların çözümüne ilişkin atacağımız rasyonel adımların başarısı ve kalıcılığı da buna bağlıdır.

Kaynak: Olay | Fatih ACAR