555 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin yayınlanmasının ardından, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesinin yapılacağı kesinleşmiş oldu. Buna göre hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler 31.12.2023 tarihi itibariyle düzenleyecekleri bilançoyu düzeltme işlemine tabi tutacaklar. Bu yazımda, geçici 31, geçici 32 ve mükerrer 298(Ç)’ye göre yeniden değerleme yapan mükellefler için bilançolarını enflasyon düzeltilmesine tabi tutarken dikkat etmeleri gereken hususlara değineceğim.
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. Maddesine göre tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dahil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları belli şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilmektedirler.
VUK mükerrer 298. Maddesinde enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluştuğu dönemlerde yeniden değerleme yapılmaz hükmü de yer alırken, yeniden değerleme yapılan hesap döneminden sonra enflasyon düzeltmesi şatlarının oluşması durumunda, yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan iktisadi kıymetler ile bunlara ilişkin amortismanlar düzeltilmiş son değerleri dikkate alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulur denilmektedir.
Bu kapsamda bir firmanın 31.12.2023 dönem sonu bilançosunu enflasyon düzeltmesine tabi tutmadan önce izlemesi gereken adımlardan biri de amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin yeniden değerleme hükümleri kapsamında düzeltmeye tabi tutulup tutulmadığı sorusuna yanıt bulmaktır. Bu soruya cevabınız ‘EVET’ ise aşağıda başlıklar halinde yer alan soruların yanıtlarının bulunması ve bunlara uygun adımların takip edilmesi de yapılması gerekenlerdendir. Gelin bunlara bir göz atalım.
Düzeltme Katsayısının Tespiti
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 17.madde de düzeltme katsayısının belirlenmesine ilişkin açıklamaların yer aldığı kısımda düzeltme katsayısının tespiti için yeniden değerleme yapılıp yapılmadığı ya da hangi maddeye göre yeniden değerleme yapıldığı önem arz etmektedir.
Buna göre düzeltme katsayısının tespiti için aşağıda iki ana başlıkta yer alan soruların yanıtının bulunup, düzeltme katsayısının ona göre tespit edilmesi gerekmektedir.
Geçici 32 nci ve mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılmamış ancak geçici 31 inci madde kapsamında yeniden değerleme yapılmış ise yeniden değerleme yapılabilmesi için esas alınan aktife kayıtlı olma şartının arandığı tarihten önceki ayın son günü dikkate alınmalı.
Geçici 32 nci ve/veya mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılmış ise yeniden değerlemenin ilgili olduğu dönemin son günü dikkate alınmalı.
Reel Olmayan Finansman Maliyeti Etkisi (ROFM)
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin14 üncü maddesinde “213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi, geçici 32 nci maddesi ve/veya mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetlerin değerinin düzeltilmesinde, düzeltmeye esas değer olan yeniden değerleme sonrası değerler için ROFM hesabı yapılmaz.“denilmektedir. Bu açıklamadan yola çıkılarak enflasyon düzeltmesi öncesi yeniden değerleme hükümleri kapsamında amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerleme yapan firmalar ROFM hesabı yapma yükünden kurtulmuş olacaklardır.
Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulacak Sermayenin Tespiti
555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 15 inci maddesinde sermayenin, düzeltmeye esas tutarına ulaşılırken mükerrer 298(Ç), Geçici 31 ve Geçici 32 kapsamında yapılan yeniden değerlemelerden kaynaklı değer artışlarının düşülmesi gerekeceği hususuna değinilmektedir. Devamında da söz konusu tebliğin 16. Maddesinde Mükerrer 298(Ç), Geçici 31 ve Geçici 32 maddeleri uyarınca oluşturulan yeniden değerleme değer artış fonu hesapları bakiyesinin Enflasyon Düzeltme Hesabına aktarılmak suretiyle geçmiş yıllar karları veya zararları hesabıyla ilişkilendirileceği belirtilmektedir.
KPMG
Makaleyi Kaleme Alan
Sırma ARSLAN
Tax Asistant Manager