Kanunda bankalar ve finans sektöründeki diğer kurumları ilgilendiren başlıca vergi mevzuat konuları aşağıda belirtilmektedir.
1. Banka ve Finans Kurumları Vergi Mevzuatı Açısından Enflasyon Düzeltmesi Kapsamından Çıkarılmıştır:
Banka ve finans kurumları 2024 ve 2025 yılları için “vergi mevzuatı açısından yapılacak enflasyon düzeltmesi” kapsamından çıkarılmaktadır.
Bankalar, finansal kiralama, sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri, Aracı kurumlar, Portföy Yönetim Şirketleri için 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak “enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kar/zarar farkları” kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Buna göre enflasyon düzeltmesinin bankacılık ve finans sektöründe yaratacağı zarar etkisinin kurumlar vergisi tahsilatını olumsuz yönde etkilememesini sağlayarak, sektörün daha az, başka deyişle de gerçek kazancı üzerinden vergi ödemesi engellenmiş oldu.
Hangi kurumlar?
- Bankalar,
- Finansal kiralama,
- Faktöring ve
- Finansman şirketleri,
- Sigorta ve reasürans şirketleri,
- Emeklilik şirketleri,
- Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki şirketler (Aracı kurumlar, Portföy Yönetim Şirketleri),
Bu kurumlar 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşacak enflasyonist kar veya zarar tutarlarını kurumlar vergisi matrahının tespitinde kullanamayacaklardır.
Bilindiği üzere vergi mevzuatında enflasyon muhasebesi enflasyon düzeltmesi şartları oluşmasına rağmen 29.01.2022 tarihli geçici bir Kanun maddesi ile 2023 sonuna kadar ertelenmiş ve 2022 yılında uygulanamamıştı.
Değişiklik öncesi madde hükmü tüm mükelleflere bu hakkı tanımakta iken (Madde kapsamına bankalar ve sigorta şirketleri ile finans kesiminde bulunan diğer şirketler de dâhil iken V.U.K., Md: Mükerrer 298/A) şimdi torba yasa ile finansal kuruluşlar kapsam dışı olmaktadır.
Vergi mevzuatı yönünden enflasyon muhasebesi;
- Borçlu çalışan firmaların vergisini artırıcı,
- Öz kaynakları güçlü firmaların vergisini ise azaltıcı etki yapmaktadır.
Enflasyon düzeltmesi, yüksek sermayeler ile faaliyet göstermeleri sebebiyle Bankalarda vergi matrahını azaltıcı sonuç doğurmaktadır. Bu sebeple vergi gelirlerini azaltacağı için bankalar ve diğer finans şirketleri torba yasa ile bu kapsamdan çıkarılmaktadır.
Bu da bu şirketlere kazanmadıkları paradan vergi ödetmek (öz sermayeden bir nevi servet vergisi ödetmek), bu şirketleri cezalandırmak anlamına geliyor.
Enflasyondan arındırılmış kazançlar üzerinden vergi ödenmesini sağlayan kanun maddesinin ayırım gözetmeksizin tüm mükellefler için uygulanması gerekirken, salt vergi kaybı endişesi ile banka ve finans kurumlarının bu uygulamanın dışında bırakılması hukuki olarak bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırılığı tartışmalarını beraberinde getirecektir. Bu nedenle finans sektöründe ihtirazi kayıtla beyan sonrası vergi yargısında davalar açılması gündeme gelebilecektir.
2. Bazı vergi stopaj oranlarının %40’a kadar artışı için Cumhurbaşkanı’na yetki veren düzenleme:
Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamında birçok gelir stopaj yoluyla vergilendirilmekte olup, Cumhurbaşkanının, stopaj oranlarını belli sınırlar çerçevesinde artırma veya indirme yetkisi bulunmaktadır. Değiştirilen madde hükmü ile yetkinin kapsamının genişletilerek stopaj oranı artırımı için Cumhurbaşkanı’na karar çıkarma yetkisi verilmektedir.
i. Yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ve döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirleri:
Kanun ile Cumhurbaşkanı’na yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ile döviz cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirleri ve kar payları üzerinden yapılacak stopaj oranını %40'a kadar artırma yetkisi verilmektedir.
ii. Yatırım fonlarına yönelik stopaj oranlarında artışa imkân veren düzenleme:
Cumhurbaşkanı’na Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67'nci maddesinde yer alan stopaj oranlarını her bir sermaye piyasası aracı, kazanç ve irat türü ile bunların vadesi, elde tutulma süresi ve bunları elde edenler itibarıyla, yatırım fonları paylarının fona iade edilmesinden veya diğer şekillerde elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar için fonun portföy yapısına göre “yüzde 40’a kadar artırma” yetkisi verilmektedir.
Söz konusu yetki, her bir sermaye piyasası aracı itibarıyla kullanmaya yetki verdiği gibi “ihraç edenler, ihraç veya iktisap tarihi, hesap türü, hesap açılış tarihi” itibarıyla da farklılaştırılarak kullanılabilecektir.
Bu değişiklik ile aynı neviden gelirlerin vergisinde eşitleme yapılmasının amaçlandığını düşünülmektedir. Bazı yatırım fonlarının vergi stopajının Cumhurbaşkanı Kararları ile artırılması söz konusu olabilecektir.
3. Konut kredilerine yönelik BSMV istisnası bir konutla sınırlandırılmaktadır:
Konut kredilerindeki BSMV istisnası, kredinin kullanıldığı tarih itibarıyla üzerine kayıtlı konuta sahip olmayanlara kullandırılan konut finansmanı kredileri için kullanılabilecektir. Başka bir ifade ile kredi tarihi itibarıyla bir konuta sahip olanların alacağı konut kredi faizleri için BSMV hesaplanacaktır. Buna paralel olarak bu kapsamda yapılan sigortalar dolayısıyla lehe alınan paralar da BSMV’ye tabi olacaktır.
4. Kur Korumalı Mevduat ve katılım hesaplarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının süresi 30/6/2024 tarihine kadar uzatılmıştır:
Şirketlerin KKM hesaplarındaki vergi istisnası 30/6/2024 tarihine kadar uzatılmaktadır. Ayrıca Cumhurbaşkanına, sürenin bitimini müteakip bu süreyi her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde uzatma, uygulanan istisna oranını azaltma ve tekrar kanuni seviyesine getirme, hesap türü, hesapların vadesi ve açılış tarihine göre istisna oranını azaltma ve farklı istisna oranı belirleme yetkisi verilmektedir.
5. Finansal yapılandırma kapsamındaki vergi istisnalarının süresi 2 yıl uzatılmıştır:
5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında finansal sıkıntıda olan işletmelerin borçlarını yeniden yapılandırabilmelerine imkân sağlayan mevcut düzenleme (geçici 32’nin) uygulama süresi 2 yıl uzatılmıştır. Ayrıca iki yıl daha uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanı’na yetki verilmiştir.
6. Gerçek kişilerce yurt dışından elde edilen kar paylarında gelir vergisi istisnası:
Yurt dışı hisse senedi yatırımlarından sağlanan temettüler prensip olarak yıllık esasta gelir vergisine tabidir.
Kanun ile ülkeye döviz getirilmesini teşvik etmek üzere; gerçek kişilerin, yurt dışındaki şirket hisselerinden elde edeceği kâr paylarının yarısı aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden istisna edilmektedir.
iii. Yurtdışındaki anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumların ödenmiş sermayesinin en az yüzde 50'sine sahip olunması.
iv. Kâr payının tamamının elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye getirilmesi.
Öte yandan %50 oranındaki istisna tutarının %100’e çıkarılması veya bunun sıfıra indirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmiştir.
7. Yurt içi kar paylarında gelir vergisi istisnası konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi:
Gerçek kişiler açısından yurt içi temettü gelirlerinin yıllık beyanında brüt temettü tutarının yarısı vergiden istisnadır.
Yeni yasalaşan madde hükmü ile hali hazırda uygulanan %50 oranındaki istisna tutarının %100’e çıkarılması veya bunun sıfıra indirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı’na yetki verilmiştir.
Bu çerçevede önümüzdeki günler stopaj oranı artışı ile birlikte beyan zorunluluğunun kalkması da söz konusu olabilir.