Özet

OECD/G20 Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı (BEPS) kapsamında ekonominin dijitalleşmesinden kaynaklı sorunların çözümüne ilişkin olarak düzenlemeler getiren Sütun 1 ile küresel düzeyde asgari kurumlar vergisi getirilmesini hedefleyen Sütun 2 çözüm mekanizmaları ile ilgili olarak bugüne kadar OECD kapsayıcı çerçeve tarafından çeşitli raporlar yayımlanmıştır.

Bu kurallar içerisinde; gelir ve karlılık haddi olmadan tüm Çok Uluslu Grupları etkileyebilecek Sütun 1 Tutar B biraz daha geriden gelse de; son gelişmeler; bu alanda da çalışmaların hızla devam ettiğini göstermektedir.  OECD Kapsayıcı çerçeve, temel satış ve dağıtım faaliyetleri için emsallere uygunluk ilkesinin uygulanmasını basitleştirmek ve düzene sokmayı amaçlayan Sütun 1 Tutar B ile ilgili temel raporu 19 Şubat 2024 tarihinde yayınlamıştır.

Aşağıda detayları açıklanacak Tutar B uygulaması ülkeler için zorunlu değildir. Ülke idareleri ister zorunlu ister opsiyonel olarak mevzuatlarına konuyu ekleyebilecek ya da konu ile ilgili herhangi bir düzenleme yapmama hakkına sahip olacaklardır. Burada önemli konu Kapsayıcı Çerçeve üyelerinin; belirli kriterlere göre belirlenen ve Tutar B’yi uygulayan ülkelerin (yeterli kaynağa sahip olmayan ülkeler- kapsanan ülkeler) ilgili uygulamalarına saygı duyup kabul etmeyi siyası olarak taahhüt etmeleridir.

İşte 17 Haziran 2024 tarihinde Tutar B’nin uygulanmasında nitelikli kapsanan yetki makamlar olarak değerlendirilecek ülkelerin listesi ve Tutar B uygulamasında bazı standartların farklı uygulanmasında kapsama alınan nitelikli yetki makamları listesi açıklanmıştır.

Türkiye, Tutar B’yi uygulaması durumunda diğer ülkeler tarafından kabul görecek kapsanan ülkeler listesinde yer almamaktadır. Türkiye; kapsanan ülkeler ile kendi arasında İkili Vergi Anlaşması olması durumunda siyasi taahhütte bulunduğunu ayrıca not etmiştir.

Bunun dışında; Türkiye faaliyet giderleri çapraz kontrolü uygulaması ile ilgili olarak nitelikli ülkeler arasında yer almıştır. Ancak Türkiye, karlılığa ülke riski düzeltmesi yapılması kabul olunacak nitelikli ülkeler arasında yer almamıştır.

Peki, Tutar B nedir?  Tutar B’yi aşağıdaki gibi kısaca analiz edebiliriz.

Tutar B?

Tutar B, kapsama giren faaliyetler için transfer fiyatlandırması emsallere uygunluk ilkesinin basitleştirilmesi ve uyuşmazlıkların azaltılmasını sağlamak amacıyla geliştirilen uygulamalardır.

Kimler Tutar B kapsamda?

Sektör ayrımı olmadan Tutar B ile sunulan basitleştirilmiş ve düzene sokulmuş emsallere uygunluk ilkesi uygulamasından faydalanabilecek Grupların temelde aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirmesi gerekmektedir;

Satış acentesi ve komisyoncu işlemleri: Grup Şirketlerinin yapmış olduğu doğrudan satışlarda, Grup Şirketlerine Satış acentesi veya komisyoncu olarak destek sağlayan Şirketler;

Al-sat pazarlama ve distribütör işlemleri:  Grup Şirketlerinden satmak için almış olduğu ürünlerin ilişkisiz taraflara toptan satışını yapan Distribütör Şirketler. Şirketin hem toptan hem de perakende faaliyeti varsa, son 3 yıllık ağırlıklı ortalama perakende gelir, yüzde 20’i aşmıyorsa Şirket toptancı olarak değerlendirilecektir.

Maddi olmayan malların, hizmetlerin veya emtianın pazarlaması, ticareti veya dağıtımı Tutar B uygulamasından hariç tutulmuştur. Aynı zamanda, dağıtım dışı faaliyetleri de olan Şirketlerin, dağıtım dışı faaliyetlere ait fiyatlarının güvenilir bir şekilde belirlenmesi mümkünse, bunlar ayrıştırıldıktan sonra dağıtım faaliyetleri Tutar B kapsamına girecektir, ancak güvenli ayrıştırma yapılamıyorsa Tutar B uygulanması mümkün olmayacaktır.

Şirketlerin ayrıca aşağıdaki ek kriterleri karşılaması gerekmektedir.

Şirketin gerçekleştirmiş olduğu dağıtım, satış, acentelik ya da komisyonculuk faaliyetleri rutin olmalı, gayri maddi hak içermemeli, yüksek değerli olmamalı ve bu nedenle OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi çerçevesinde mevcut ilişkili işlemlerinin emsallere uygunluğu tek taraflı bir transfer fiyatlandırması yöntemi kullanılmak suretiyle belirlenmelidir.

Buna ek olarak Şirketin faaliyet gideri/ net satış oranı da belirli aralıklarda olmalıdır. Şirketin son üç yılda, ağırlıklı ortalama faaliyet giderlerinin net gelirlere oranı %3'ten az ve %20 ila %30 oranından yüksek olmamalıdır. Burada yer alan üst sınır, Tutar B'yi benimseyen yetkili makam tarafından belirlenecektir.

Kapsama Girenler için Tutar B nasıl uygulanacak?

Yukarıda açıklanan kriterlere uygun faaliyetler için Tutar B uygulaması temelinde; Transfer fiyatlandırması Yöntemi İşleme Dayalı Net Kar Marjı yöntemi olarak seçilecektir. Yöntemin uygulanmasında distribütör şirketin Faaliyet Kar Marjına odaklanılacaktır. Yöntemin uygulanmasında dikkate alınacak emsallere uygun kar marjı OECD tarafından yayımlanan Standartlaştırılmış fiyatlandırma matrisine göre yapılacaktır. Matrise göre çeşitli sektörlere ve Şirketin net işletme varlığı yoğunluğu (OAS) ve işletme giderleri yoğunluğuna (OES) göre değişen satış getirisi (ROS) oranlarından Şirkete uygun olanı seçilerek ve bu orana artı eksi binde 5 oranı uygulanarak bir emsal aralığı elde edilecektir.

Fiyatlandırma Matrisi dışında iki konu bulunmaktadır. İşletme(faaliyet) giderleri çapraz kontrolü ve Veri erişilebilirliği mekanizması. Matrise göre seçilen kar marjı uygulanması sonucu Şirketin faaliyet giderlerine oranla elde edeceği karlılık eğer belirli limitlerin üstünde ise bu durumda matris ile hedeflenen kar marjında aşağı yönde düzeltme yapılabilecektir. Ayrıca bazı ülkeler için ülke düzeltme primi dikkate alınacaktır.

Tüm bu hesaplamaların belgelendirilmesi gerekmektedir. Belgelendirme detayları da rehberde açıklanmaktadır.

Türkiye’nin Pozisyonu

Özetle Tutar B’nin uygulanması ile birlikte Peşin Fiyatlandırması Anlaşmalarında olduğu gibi transfer fiyatlandırması yönteminin ve hedeflenen kar marjının adı konulmuş olacak ve Tutar B’yi iç mevzuatına dahil eden ülkeler için Tutar B uygulaması sonrası farklı bir yöntem iddiası ya da farklı bir kar marjı eleştirisi ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte Tutar B’yi uygulamayan ülkelerin farklı yaklaşımları sonucu ihtilafların ortaya çıkacağı da bir gerçek olup, söz konusu ihtilaflar için yine Karşılıklı Anlaşma Usullerinden yararlanılacaktır.

Tutar B’nin 2025 yılından itibaren uygulanması beklenmektedir. Türkiye’nin Tutar B uygulaması ile ilgili pozisyonu kesinleşmese de, Tutar B’yi kabul ederse, Türkiye’de faaliyet gösteren ve kapsama giren Şirketler için transfer fiyatlandırması uygulamalarının basitleşeceğini söylemek yanlış olmaz. Böylece Gelir İdaresi, daha karmaşık uygulamalara daha çok kaynak ve zaman ayırabilir. Ancak, Türkiye Tutar B’yi uygulasa bile yurtdışında faaliyet gösterilen ülkelerin Tutar B’yi uygulamaması durumunda Türk merkezli grupları yine ihtilaflı günler bekliyor olabilir.  Ayrıca, Türkiye kapsanan ülkeler listesinde olmadığı için Türkiye tarafından uygulanacak Tutar B’nin karşı taraf ülke idareleri tarafından eleştirilebileceği de akıllarda olmalıdır.

Tam tersi; Türkiye Tutar B’yi uygulamasa da aynı şekilde uygulayan taraf ile Çifte vergilendirme doğurabilecek transfer fiyatlandırması uyuşmazlıkları ile karşı karşıya kalınması kaçınılmaz olabilir. Burada Türkiye’nin siyasi olarak Tutar B uygulamasını kabul edeceği ülkelerin listesini gözden geçirmekte fayda var, bu ülkeler için Tutar B uygulamasının sorun teşkil etmemesi beklenir, ancak listede yer almayan ülkelerde faaliyet varsa dikkatli olmak gerekir.

Çok Uluslu gruplar için vergilemede beklenen yerel ve global değişimler ışığında sıcak bir yaz bizi beklerken, faaliyet gösterilen ülkelerdeki mevcut transfer fiyatlandırması uygulamaları, Tutar B uygulaması olursa olası sonuçları ve etkilerinin analiz edilmesini tavsiye ederiz.

KPMG | Başak Diclehan