Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Teklifin çok kısa sürede yasalaşmasını bekliyoruz.

Son 7 yılda 6. kez yapılandırma ve af içeren düzenleme olan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Teklifin çok kısa sürede yasalaşmasını bekliyoruz.

Kanun teklifi ile barış rüzgarları esmeye başladı. Kasa ve ortaklar cari hesabının düzeltilmesi olanağı da, bu barışın çok önemli bir parçası. Barış; bilanço esasına göre defter tutan Kurumlar Vergisi mükelleflerine 31.12.2022 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte, işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltme olanağı vermektedir.

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar yeni düzenleme ile mükelleflerin uyması gereken kurallar aşağıdaki gibidir.

Bu düzenlemeden yararlananların, Tek Düzen Hesap Planı'na göre; 296 hesapta muhasebeleştirilmesi uygun görülen tutarların geçmiş yıl kârlarından mahsup edilmesi halinde, bu işlemin kâr dağıtımı sayılmamasına ilişkin hüküm Meclis Genel Kurulu'nda teklife ilave edilirse, ticari bilançoların bozulmasının önüne geçilecektir.

İNCELEME RİSKİNDEN KURTUL

Ülkemizde kayıtlı ekonomi kadar kayıt dışı ekonomi olduğu gerçeği karşısında, bu düzenleme büyük bir işleve sahip. Şirketler ağır vergi ve sigorta prim yükü nedeniyle; çalışanlarına ödedikleri ücretleri bordroda düşük gösteriyorlar. Bordroda gösterilen ücret ile gerçekte ödenen ücret arasındaki farklar zaman içinde kasa hesabında çok yüksek meblağlara ulaşıyor. Yani kasada 5 milyon TL gözüküyor ama gerçekte böyle bir para ortada olmuyor.

Kasadan yapılan her ödemenin, Vergi Usul Kanunu'na uygun şekilde belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu belgelendirmenin ücret ödemelerinin gerçek tutarla kayda alınmaması, hanut ve rüşvet gibi ödemeler nedeniyle belgelendirilemediği durumlarda, kasa şişmekte
ve fiktif bir kasa bakiyesi
oluşmaktadır.

Bu gerçeği herkes bilmekte fakat ülkemizin “kayıt dışı ekonomiye dayalı büyüme modelini'' uyguladığını dikkate alarak, göz yummaktadırlar.

Öyle ki; bir banka şubesine kredi talebi için başvuran şirketin, kasa hesabında 6 milyon TL'lik bir rakamın olduğunu gören bankacı bile, “kasanızda zaten para var, onu harcayın, ne için kredi istiyorsunuz?” sorusunu bile sormadan, kredi işlemlerini gerçekleştirmektedirler. Bu vakıa, ülkemizde ekonominin sorgulanamaz gerçeği olarak kabul edilmiştir.

Kasa ve ortaklar cari hesabındaki yüksek rakamları, bankacılar değil ama vergi müfettişleri sorgulamaktadır. Vergi müfettişleri, kasada ya da ortak üzerinde görülen paranın gerçek olduğunu kabul ederek, şirket yönetimine “bu kadar para kasada duramaz, tüccar basiretli davranmak zorundadır, bu parayı bankada değerlendirmiş olsa idiniz, şu tutarda faiz geliri elde edecektiniz” şeklinde olaya yaklaşmaktadırlar.

Vergi incelemeleri sonucunda; kasa ve ortaklar cari hesabındaki yüksek rakamlar esas alınarak şirket tüzel kişiliğine, ortağa kullandırılan para ile ilgili olarak faiz gelirini bildirmemekten dolayı hem Kurumlar Vergisi hem de Katma Değer Vergisi tarhiyatı öneren vergi inceleme raporları düzenlenmektedir. Hatta bu raporlarla da yetinmeyip; faiz geliri nedeniyle elde edilen kârın dağıtıldığını varsayarak, temettü stopajı yapılmadığı gerekçesiyle cezalı Gelir Vergisi stopaj raporları düzenlemektedirler. Şirketler, kasa ya da ortak üzerinde gözüken paranın gerçek olmadığını iddia edemedikleri için; düzenlenen raporlar üzerine vergi mahkemesine başvurmaları durumunda, sonuç lehlerine olamamaktadır. Yani, bankacıların görmezden geldiği hususu, vergi mahkemeleri görmektedir…

Şirketler, bu hususa ilişkin düzenlemelerden faydalanıp yaptıkları temizliği, bu kez de kaçırmayacak, kayıtlarını 01.01.2023 tarihi itibarıyla tertemiz hale getireceklerdir.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN