E-dönüşümü en aktif şekilde kullanan kamu kurumlarından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) son dönemde uygulamalarda karşılaşılan sorunlarına çözüm önerileri makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

Aşağıda detayına yer verilen sorunlar ve çözüm önerileri, GİB’in sürekli güncelleyerek hayata geçirdiği e-uygulamaların sahadaki yansımalarının sadece küçük bir örneği diyebiliriz…
 

Genel GİB uygulamalarına ilişkin çözüm önerileri 

Hatırlatma SMS’i gönderilmesi: Vergi Mükelleflerine Genel hatırlatmalar İnteraktif VD’de yer alan cep telefonuna SMS olarak gönderilmesi sağlanmalıdır. Örneğin Yapılandırma Taksit ödemesi veya gecikmeye girecek borç bilgisi veya son güne yaklaşan cevap yazısı gibi konuların mükellef odaklı yaklaşım çerçevesinde mükelleflere GİB tarafından hatırlatma SMS’i ile bildirilmedir. 

BA-BS formu tamamem kaldırılması: Hali hazırda Temmuz 2021 döneminden itibaren e-belgeler BA-BS formuna eklenmemekte ve bu formların %95’i BOŞ olarak gönderilmektedir. Kalan %5’lik kısım için ise Mart 2022 döneminde e-arşiv ft sınırının 2 bin TL’ye düşürülmüş olması artık bu formun verilmesine gerek olmadığı anlamına gelmektedir. Zira birçok firma formun BOŞ olmasından dolayı boş olduğunda verilmeyeceği düşüncesiyle ciddi cezalara maruz kalmaktadır. Bu nedenle BA-BS formunun mümkün ise tamamen kalkması veya BOŞ olduğundan verilmemesi sağlanmalıdır. 

BDP beyanname düzenleme programı güncellenmeli ve interaktif hale getirilmesi: Yaklaşık 20 yıldır aynı ara yüzle java tabanlı olarak kullanılan BDP’nin çağımız teknolojisine uygun şekilde kapsamlı şekilde güncellenerek interaktif yani internet tabanlı olacak şekilde revize edilmesi gerekmektedir. Böylelikle beyanname doldurma aşamasındaki hatalar giderilerek zamandan tasarruf edilecek ve cezalı işlemler azalmış olacaktır. (Özellikle MUHSGK gibi beyannameler için) 


​​​​​​​İnteraktif VD’ne ilişkin çözüm önerileri;

Genel amaçlı dilekçe ile e-ymm benzeri uygulamalardaki ek evrak gönderimindeki max. 5mb sınırı yükseltilmesi: Böylelikle vergi dairelerine fiziki ortamda teslim edilmesi gereken belge sayısı ve bürokratik uygulamalar azaltmış olacaktır. 

Tüzel kişilerin e-tebligat başvuruları da interaktif VD üzerinden alınabilmesi: Şirket kuruluşları dahil birçok işlem elektronik ortamda yapılmaktadır. Ancak e-tebligat başvurusu halen kâğıt ortamda yapılmakta olduğundan bu uygulamanın da İnternet VD üzerinden yapılması sağlanmalıdır. 

KDV iadesindeki ek:7 dilekçesi de interaktif vd üzerinden verilmesi sağlanması: KDV iadelerindeki iade talebi düzeltme dilekçesi olan EK:7 dilekçesinin İnternet VD üzerinden yapılması sağlanmalıdır. 

​​​​​​​
E-defter uygulamasına ilişkin çözüm önerileri;

 3.1- Envanter defteri tasdiki kaldırılmalı veya e- olması: Hali hazırdaki yaklaşık 300 bin e-defter mükellefinin VUK’ göre tutmuş olduğu en temel defterleri E iken sadece Envanter defterinin halen bu mükellefler için tasdik edilme şartı e-dönüşümün ruhuna uymamaktadır. Bu nedenle VUK’a göre tutulması zorunlu olan envanter defterinin e-defterin yıl sonu bölümüne yapılacak bir ilave ile kağıt ortamında tasdikinin kaldırılması sağlanmalıdır.

3.2- Damga vergisi defteri tasdiki kaldırılmalı veya e- olması: Bilindiği üzere Damga Vergisi kanunundan kaynaklı Anonim şirketler Damga Vergisi defterini tasdik etmek ve kağıt ortamında el ile tutmak zorundadır. Ancak günümüz teknoloji ve e-dönüşüm çağında artık ilkel bir durum haline gelmektedir. Bu nedenle Damga Vergisi kanununda değişiklik yapılmak suretiyle bu deftere kaydedilmesi gereken bilgilerin e-defterde bulunana yevmiye defterine kaydedilmiş olması nedeniyle Damga defterinin tamamen kaldırılması sağlanmalıdır.

3.3- E-defter berat gönderimi ile GİB ikincil saklama gönderimi aynı platform üzerinde eş zamanlı olması: Bilindiği üzere hali hazırda e-defter beratları ayrı, defterlerin tamamının ikincil kopya olarak GİB’e gönderilmesi ayrı şekilde ve tarihte gönderilmektedir. Ancak bu durum özellikle ikincil kopyaların gönderilmesi esnasında hata ve unutmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle her e-defterin tüm parçalarının tamamı tek seferde aynı platform üzerinden gönderimi sağlanmalıdır.

3.4- E-defter gönderim dönem tercihinin kapatılmaması ve tercih değişikliğinin dönem içinde yapılması sağlanması: E-defter gönderim dönem tercihi Aylık veya Geçici vergi dönemleri şeklinde 3 aylık olarak Ocak ayı sonuna kadar yapılmaktadır. Ancak Ocak E-defteri aylık olarak en geç Nisan ayında gönderildiğinden tercihler ile ilgili değişiklik veya ilk başvurular geçtiğinden özellikle 3 aylık seçenek süresi kullanılamamaktadır. Bu nedenle tercih süresinin esnetilmesi ve uygulanabilir olması sağlanmalıdır.

3.5-E-defter gönderen mükelllef gurupları arasında ciroya göre aylık-üç aylık 6 aylık ve yıllık olacak şekilde tercihler sunulmalı özellikle düşük cirolardaki mükelleflerin e-defterlerini yıllık olarak gönderilmesi sağlanmalıdır: GİB tarafından son dönemde yayınlanan tebliğler ile E-defter kapsamında alınana mükellef gruplarının bazıları düşük cirolu ve düşük hacimli olduğu halde, diğer büyük mükellef grupları gibi aynı işleme tabi tutularak e-defterlerin gönderilmesi istenmektedir. Ancak özellikle Anadolu’da ve taşrada bu durum teknolojik eksiklikler ile birlikte ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu nedenle ciroya göre belirlenecek mükelleflerin defterlerinin küçük cirolu olan mükellefler için yıllık toplu şekilde gönderilmesi sağlanmalıdır. (Örneğin yıllık cirosu 2 milyon TL altında kalan mükelleflerin yıllık, 2-5 milyon arası 6 aylık gibi..)

3.6- Üç aylık terci ile geçici vergi döneminde gönderilen e-defterler için sürenin geçici verginin gönderildiği ayı takip eden ay sonu olmalıdır: 3 Aylık E-defter gönderimleri Mayıs-Ağustos ve Kasım Aylarında yapılmaktadır. Ancak ilgili aylardaki geçici vergisel yoğunluklar nedeniyle bu defterlerin gönderimlerinin bir sonraki ay olan, Haziran-Eylül ve Aralık olarak güncellenmesinde fayda bulunmaktadır.

3.7- E-deftere tabi olması gereken mükellef gruplarına yazı ile bilgilendirme yapılması: Son dönemde birçok farklı mükellef grubunun e-fatura ve e-defter uygulamasına dahil edilmesi mükellefler arasında soru işaretlerine yol açmaktadır. Bu nedenle zorunluluk kapsamına dahil edilen mükelleflerin süre geçmeden önce ilgili VD tarafından bir yazı ile bilgilendirilmesi mükellef odaklı yaklaşımın açısından önem arz etmektedir.

3.8- Entegratör mali mühürü ile e-defter gönderimi uygulaması fiilen başlanması: 509 VUK tebliği ile getirilen Mükellef Mali mührü yerine anlaşmalı entegratör üzerinden e-defterin gönderilmesi uygulaması fiilen başlamalıdır. Böylelikle mükelleflerin e-defter gönderimi sırasında karşılaştıkları mali mühür ve diğer java vb. sorunları ortadan kalkmış olacaktır.

3.9- Mali mühürün 3 yıllık süre sonunda aynı şekilde kullanılması sağlanması: Mali Mühürlerin 3 yılı dolduğunda e-imza uygulamasında olduğu gibi 3 yıl yenileme işleminin yapılarak aynı mührün kullanılmaya devam edilmesi sağlanmalıdır. 


E-fatura / e-arşiv uygulamalarına ilişkin çözüm önerileri;

4.1- E-arşiv faturaların ve e-smmm belgelerinin görüntülenmesi sağlanması: Bilindiği üzere GİB portaldan ve Entegratörlerden kesilen E-Arşiv faturaların sadece unvan tutar ve tarih bilgisi İnteraktif VD üzerinden görünmektedir. E-SMM Belgelerinde ise bu bilgiler dahi görünmemektedir.

Ancak bu yeterli değil. Bu nedenle adına e-arşiv fatura veya e-smmm makbuzu kesilen mükelleflerin kendi internet VD şifreleri ile girdikleri portaldan adlarına düzenlenen e-arşiv faturaları fiilen görüntülemeleri ve çıktılarını alabilmeleri sağlanmalıdır. Bu konuya ilişkin sahada ciddi sorunlar oluşmaktadır. Zira kendi adına düzenlenen belge için kendi internet VD şifresi ile giriş yapan mükellefin e-arşiv faturasını görüntüleyememesi vergi mahremiyeti ile izah edilemez...

4.2- E-faturada vergi numarası ile ünvanın eşleştirilmesi sağlanması (İBAN sistemi gibi): E-fatura veya E-arşiv kesilmesi sırasında bazı durumlarda vergi numarasına göre unvan otomatik olarak gelmemekte ve unvan ile ilgili vergi numarası mükellefi farklılık göstermektedir. Bu nedenle teknik altyapılar ile unvan ile ilgili vergi numarasını tam olarak eşleşmemesi durumunda İban sisteminde olduğu gibi hata dönmesi ve düzeltilmesi sağlanmalıdır.

4.3- E-fatura yerine e-arşiv düzenlenmesi durumundaki ceza-i yaptırımların hafifletilmesi: Bilindiği üzere E-fatura mükellefleri birbirine sadece E-fatura kesmesi gerekir. Ancak uygulamada bazen vergi numarasının bir hanesinin dahi sehven hatalı yazılması veya teknik aksaklıklar nedeniyle e-fatura mükellefine e-arşiv fatura kesilebilmektedir. Her ne kadar bu iki belge E olsa da e-fatura yerine e-arşiv fatura kesilmesinden kaynaklı fatura matrahının %10’u gibi ciddi bir cezai yaptırımla karşı karşıya kalınmaktadır. Ancak söz konusu cezalar mahkemeler tarafından RED edilmektedir. Bu nedenle söz konusu uygulamanın gözden geçirilerek çıkan mahkeme kararlarına göre ceza uygulamasını kaldırılması bunun yerine teknik altyapıların bu duruma fırsat vermeyecek şekilde düzenlenmesi sağlanmalıdır. Buna çözüm olarak bir önceki madde yer verilen unvan/vergi no eşleşmesi örnek gösterilebilir.

4.4- E-irsaliye’ye dahil olma zorunluluğunda ciro ile birlikte irsaliye kesme durumununda (hizmet firmaları) dikkate alınması: Temmuz 2022 itibariyle 2021 cirosu 10 Mn üzerinde olan tüm firmaların E-irsaliye uygulamasına geçmesi zorunlu hale gelmektedir. Ancak özellikle hizmet firmalarının işi gereği hiçbir şekilde irsaliye kesme durumu olmadığından bu yönde bir düzenleme yapılmasında fayda bulunmaktadır.

4.5- Mali mühür olmadan internet vd şifresi ile e-fatura iptal/itiraz portalları ile e-defter portalına giriş sağlanması: Mali Mühür java uygulaması ile çalışması ve bilgisayarlarda e-imza ve benzeri diğer birçok java uygulamasının birbiri ile çakışması nedeniyle mükellefler E-fatura iptal/itiraz portalları ile E-defter gov.tr uygulamalarına giriş yapmakta ciddi zorluklar yaşamaktadır. Bu nedenle bu portallara Mali mühür olmadan da internet VD şifresi ile giriş yapılması sağlanmalıdır.

Yukarıda yer verilen sorunlar ve çözüm önerileri tavsiye niteliğindedir. Ancak, Temmuz 2022 döneminden sonra E-uygulamalara katılacak mükellef grupları ile bu uygulamalardan faydalanacak mükellef sayısı neredeyse 1 milyona ulaşacaktır. Bu ve benzeri sorunlar artarak gelmeden önce sahada karşılaşılan sorunlara çözüm önerilerinin hayata geçirilmesini mükellef odaklı yaklaşımın bir gereği olarak görüyorum…

(Kaynak: Serdar Karakuş / Dünya Gazetesi