Muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine göre vergi esaslı muhasebe sistemi (VUK a göre muhasebe)
Uluslararası muhasebe standartları (UFRS) ve Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS) göre uygulanan muhasebe sistemi.
Bu uygulamalar sonucunda bilanço, gelir tablosu gibi tablolar arasında farklar oluşmaya başladı. Özellikle VUK’a göre Tek Düzen Muhasebe Sisteminde yeniden değerleme yapılmayınca, iki uygulama arasında fark açıldı, açıldı ve dağlar gibi oldu. Yeniden değerleme uygulamasının kaldırılmış olduğu 2004 yılından sonra yeniden değerlemenin yapılması gerektiği hakkında birçok yazı yazdım. Çok şükür 2021-2022 yılında birtakım düzenlemeler yapıldı.
Tek düzen muhasebe sistemi ve vergi esaslı muhasebe ile TMS ve BDS esaslarına göre yapılan muhasebe arasındaki farklar böylece azalmış oldu.
Ancak, TMS ve BDS yani Bağımsız Denetimdeki standartlara, bildiğime göre ülkemizin müdahale yetkisi yoktur. Böyle bir yetkinin bulunmaması, muhasebe raporlama tablolarında zaman zaman büyük farklara ve karışıklıklara sebep olmaktadır. Bağımsız denetimdeki TMS 16 Maddi Duran Varlıklar Standardı’ndan bir bölümü aşağıya almak istiyorum. Yazıma aldığım standart TMS 16’nın Yeniden Değerleme Modeli’dir.
Benim yıllardır rahatsız olduğum bir standarttır. Çünkü tekdüzen muhasebe ve VUK’a göre muhasebe ile büyük farkların doğmasına sebep olmaktadır.
Bağımsız denetimde, (VUK) Vergi Usul Kanunu’na göre yapılan yeniden değerleme kabul edilmemekte, yok sayılmakta, hatta iptal edilerek yeniden uzun bir çalışma ile bağımsız denetime uygun çalışmalar yapılmaktadır.
Bir başka durum da VUK’a göre tutulan muhasebede, yasadan doğan haklarınızı kullanarak yeniden değerleme fonlarını sermayeye eklediğinizde, bağımsız denetim açısından bu sermaye artışının kabul edilmemesi gerektiği gibi iddialar ve durumlar da meydana gelmektedir. İki sistem arasındaki bu farkların giderilmesi için çalışmalar gerektiği kanaatindeyim.
Şimdi TMS 16’nın ilgili kısımlarını yazımıza alalım.
TMS 16: Yeniden değerleme modeli
31. Gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak ölçülebilen bir maddi duran varlık kalemi, varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, yeniden değerlenmiş tutarı üzerinden gösterilir. Yeniden değerlenmiş tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir. Yeniden değerlemeler, raporlama dönemi sonu itibariyle gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden önemli ölçüde farklı olmasına neden olmayacak şekilde düzenli olarak yapılmalıdır.
34. Yeniden değerlemelerin sıklığı, yeniden değerleme konusu maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerlerindeki değişimlere bağlıdır. Yeniden değerlenen varlığın gerçeğe uygun değerinin defter değerinden önemli ölçüde farklılaşması durumunda, varlığın tekrar yeniden değerlenmesi gerekir. Bazı maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerleri önemli değişiklikler göstermesi nedeni ile yıllık olarak yeniden değerlenmeyi gerektirir. Gerçeğe uygun değerlerinde önemli değişiklikler olmayan maddi duran varlık kalemleri için bu sıklıkta yeniden değerleme yapılmasına gerek yoktur. Bu kalemler için sadece üç veya beş yılda bir yeniden değerleme yapılması gerekli olabilir.
35. Bir maddi duran varlık kalemi yeniden değerleme işlemine tabi tutulduğunda, varlığın defter değeri yeniden değerlenmiş tutara göre düzeltilir. Yeniden değerleme tarihinde, varlık aşağıdaki yöntemlerden birine göre işleme tabi tutulur:
(a) Brüt defter değeri, varlığın defter değerinin yeniden değerlemesiyle tutarlı bir şekilde düzeltilir. Örneğin, brüt defter değeri gözlemlenebilir piyasa verileri dikkate alınarak veya defter değerindeki değişimle orantılı olarak düzeltilebilir. Yeniden değerleme tarihindeki birikmiş amortisman, brüt defter değeri ile varlığın birikmiş değer düşüklüğü zararlarının dikkate alınmasından sonraki defter değeri arasındaki fark kadar düzeltilir ya da
(b) Birikmiş amortisman varlığın brüt defter değeri ile netleştirilir.
EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA