I.GİRİŞ

Bu ve benzeri harcamalara ilişkin olup çalışanların adına düzenlenen faturaların indirim konusu yapılmasına ve Ba formunda bildirilmesine ilişkin esaslar bu çalışmamızda değerlendirilmiştir.

II.İLGİLİ MEVZUAT
II.1.Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Konunun Değerlendirilmesi

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6.maddesinde; Kurumlar vergisinin;

– Mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve

– Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı

hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından;

– Kurumlar Vergisi Kanununun 8.maddesi ile

– Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinde yer alan giderler

indirilebilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40.maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde de, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılmasına izin verilmiştir.

Buna göre ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için;

– Söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında “doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması” gerekmektedir;

– Dolayısıyla bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün olmayacaktır.

Bu bağlamda;

Şirket müdürünün ticari faaliyetleri ile ilgili olarak, işin önem ve genişliği ile orantılı ve seyahat amacının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla, yapmış olduğu yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde; ulaşım, konaklama, yemek gibi harcamalara ait giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu harcamaların, Vergi Usul Kanununun 229 ve takip eden ilgili maddelerinde yer alan belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekir.

II.2.Vergi Usul Kanunu Yönünden Konunun Değerlendirilmesi

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227.maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Maliye Bakanlığına verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getiren belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

167 Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin (8) numaralı ayrımında;

“Birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için, satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermeleri emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemeleri ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fişlerinin geçerli olmayacağı”

belirtilmiştir.

Ancak daha sonra yayımlanan 204 ve 206 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilerek;

“Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak iş yerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi”

uygun görülmüştür.

İşletmenin “tüketimi dışında” satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerektiği açıklanmıştır.

Diğer taraftan; 275 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile taksi işleten mükelleflerden alınan ve tutarı fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin kanuni haddi aşmayan perakende satış fişlerinin de gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.

Bunun yanı sıra, hava yolu firmalarınca veya acenteler aracılığıyla düzenlenen e-Bilet uygulamasına ve bu biletlerin gider olarak dikkate alınabilmesine yönelik olarak 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (IV.7.3.2) bölümünde açıklamalar/düzenlemeler yer almaktadır.

Yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemlerin yer aldığı 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı üzere, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

Buna göre makalemiz konusu itibariyle;

Şirket müdürlerinin yurt dışındaki fuara katılımına ilişkin olarak yapılan seyahat ve konaklama harcamalarının, Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddeleri ve ilgili ikincil mevzuat düzenlemeleriyle uygun görülen belgelerle ya da hizmetin alındığı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş bulunan muteber bir belge ile tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

II.1.a.Form Ba Bakımından

213 sayılı Vergi Usul Kanunun 350 Sıra No.lu Genel Tebliğiyle;

“Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeniden belirlenmiştir.

Mezkur Tebliğin (1.2.1.) numaralı bendinde;

“Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.”

düzenlemesine yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin (1.2.2.) numaralı ayırımında;

“Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir.”

açıklamasına yer verilmiştir.

III.SONUÇ

Yazımızın önceki bölümlerinde yapılan açıklamalara göre;

a) Mükelleflerin karşılıklı mal ve hizmet hareketlerinin takip ve analiz edilmesi amacıyla alınan Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin, bildirime konu belgeyi düzenleyen ve adına belge düzenlenen mükellefler tarafından bildirilmesi gerekmekir.

Ancak şirket adına düzenlenmeyip şirket müdürü veya yetkili çalışanı adına düzenlenen bir belgenin şirket tarafından Form Ba bildirimine dâhil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

b) Faaliyet gösterilen taciri ve sınai işle açık illiyet bağı bulunan ve şirket müdürü/yetkilisi adına düzenlenen faturaların kurumlar vergisi bakımından gider gösterilmesi mümkündür.

c) Faaliyet gösterilen taciri ve sınai işle açık illiyet bağı bulunan ve şirket müdürü/yetkilisi adına düzenlenen faturalarda gösterilen KDV tutarının indirim konusu yapılması mümkün değildir. Ancak şirket adına düzenlenen faturalarda gösterilen KDV tutarının indirim konusu yapılması mümkündür.

Kaynak:

– 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu,
– 213 sayılı Vergi Usul Kanunu,
– 3065 sayılı KDV Kanunu,
– İlgili İdari Düzenlemeler