İş Kanunu uyarınca art arda iki işgünü veya bir ay içerisinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü veya bir ayda üç işgünü işe gitmeyen işçi, işveren tarafından tazminatsız olarak işten çıkartılabiliyor. Ancak işçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene işçiyi tazminatsız işten çıkarma hakkı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde işveren işçiyi tazminatsız işten atamaz. Örneğin işçi hasta olmuş ancak hastaneye gidip rapor alamamışsa, aile fertlerinden birisi ya da yakınları ölmüşse işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gerekmişse bu durumda devamsızlık nedeniyle işverenin fesih hakkı doğmaz.

KÖTÜYE KULLANILAMAZ

Bu gibi durumlarda özel sağlık kuruluşlarından alınmış raporlar da işçinin devamsızlığının gerekçesini ortaya koyabiliyor. İşverene işçiyi tazminatsız olarak işten çıkarma hakkı veren devamsızlık durumu ne yazık ki bazı işverenler tarafından kötüye kullanılabiliyor. Antalya 10. Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına konu olayda işçi, işe gitmiş ancak işveren 'iş sözleşmeniz feshedildi' diyerek işçinin işyerine girmesine müsaade etmiyor. Mahkeme de işçinin işine son verildiği tarihten sonra tutulan devamsızlık tutanaklarına istinaden yapılan fesih işlemine itibar edilemeyeceğine karar veriyor. Yani işçi işine geri dönebileceği gibi boşta geçen süre ücretine de hak kazanıyor.

ÇALIŞAN İZİN FORMU ALMALI

İşverenin tazminatız fesih hakkını kötüye kullanmasını önleyebilmek için işçilerin dikkat etmesi gereken noktalar şöyle:

İzinli oldukları günler için mutlaka işverenden izin formu almalılar.

Hasta olduklarında mutlaka SGK ile anlaşması bulunan hekimlerden istirahat raporu almaları lazım.

Ölüm, refakat gibi durumlarda işe gelemeyeceklerse işverene bildirmeleri şart.

Mazeretsiz devamsızlığın ayda üçü, ard arda ikiyi ve tatil sonrası ikiyi geçmemesi gerek.

Kaynak: Akşam | Okan Güray Bülbül