Sürecin başlangıcından bu yana Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan tarafından bizzat sunulan tekliflerin odağında, yaşanan tüm zorlu ekonomik şartlara rağmen kamu personelinin enflasyon karşısında ezdirilmemesi ve refah düzeylerinin korunması vurgusu olduğu görülüyor.

Küresel düzeyde tüm dünya pandemi sonrasında zorlu ekonomik koşullar, yükselen enflasyon oranları ve toplumsal refahın korunması sorunları ile mücadele ediyor. Bununla birlikte, Rusya ve Ukrayna arasında çıkan savaş, özellikle enerji ve gıda güvenliği açısından küresel zorlukları daha da artırdı.

Ülkemizin en önemli gündemlerinden biri ise yüksek enflasyon karşısında tüm kesimlerin ancak özellikle sabit gelirlilerin satın alma güçlerinin ve dolayısıyla refah düzeylerinin korunması. Öyle ki, bu yöndeki çabalar asgari ücretlerdeki yüksek artışlarla başladı. İçinde bulunduğumuz günlerde, önümüzdeki iki yıl itibarıyla kamu personeli ve emeklileri için maaş artış oranlarının belirlenmesi, çalışma hayatı gündeminin merkezine oturdu. Pazarlık sürecinde masada sosyal haklara ilişkin önemli talepler de var.

Hükümetin teklifleri

Bu hafta başında Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’dan bir teklif daha gelmesi bekleniyor. Bakan Işıkhan’ın açıklamalarında zorlu ekonomik şartlara karşılık memurların mevcut durumlarının iyileştirilmesi vurgusu var.

Hükümetin seçimden önce vaadi, en düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltmekti. 15 Temmuz 2023’te yapılan düzenleme ile bu vaadin gerçekleştirildiğini söylemek mümkün. Temmuzdaki düzenleme ile tüm memurlara yüzde 17.55 ve ilave 8.077 TL seyyanen zam verildi. Bu sayede 12 bin TL civarında olan en düşük memur maaşı, yaklaşık yüzde 85’lik bir artışla 22 bin TL seviyesine yükseltildi. Hükümetin 17 Ağustos’ta açıklanan ikinci teklifi ise;

- 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 15, ikinci 6 ay için yüzde 10,

- 2025 yılı ilk 6 ay için yüzde 6, ikinci 6 ay için yüzde 5 düzeyinde.

Bununla birlikte, Bakanlıkça Merkez Bankası’nın 2023 yılı enflasyon tahmini dikkate alınarak, 2024 yılı ilk 6 aylık dönem için yaklaşık yüzde 25’lik bir enflasyon farkı verileceği öngörülüyor. Bu durumda, tahmini enflasyon farkı da eklendiğinde Ocak 2024 itibarıyla yapılacak toplam zam yüzde 43’ün üzerinde olacak ve 2024’ün ikinci 6 aylık dönemi için zammı da dikkate alındığında kümülatif artış oranı en az yüzde 57 düzeyinde gerçekleşecek. Enflasyon oranının tahmin edilenin üzerinde gerçekleşmesi durumunda ise kamu çalışanları için zam oranı daha da yükselecek.

Bakan Işıkhan’ın gerek sürecin yürütülmesindeki tavrı gerekse hükümetin tekliflerine ilişkin açıklamalarındaki vurgusu, zam tekliflerinde sosyal adaletin gözetildiğini ancak zorlu ekonomik koşulların da dikkate alındığını ortaya koyuyor.

Yeni sosyal haklar

Memur-Sen tarafından 7.Dönem Toplu Sözleşme sürecinde hükümetin önüne getirilen teklifler sadece maaş artışlarına ilişkin değil. Bu bakımdan, Bakan Işıkhan tarafından yapılan açıklamalardan sosyal haklara ilişkin önemli taleplerin de karşılanacağı görülüyor. Buna göre;

- 1. dereceye ulaşan tüm kamu görevlilerine 3.600 ek göstergenin getirilmesi hususunda hükümet ve Memur-Sen önümüzdeki dönemde birlikte çalışacak.

- Kamu görevlilerinin disiplin cezalarının affedilmesi konusunda bir disiplin affı çalışması yapılacak.

- Kamu kurum ve kuruluşları ile istişare edilerek görevde yükselme sınavlarının belli sürelerde ve düzenli aralıklarla yapılması hususunda çalışılacak.

- Mobbing izleme kurullarında sendika temsilcilerinin yer almasına yönelik çalışmalar yapılacak.

- Memurlara, yıllık izinleri haricinde, Hac izni verilmesi için çalışma yürütülecek.

Kalkınma ve toplumsal refah

Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçları, kamu hizmetlerinin kalitesini ve dolayısıyla vatandaşlarımızın yaşamını etkileyecektir. Kamu hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde sunulabilmesi için, kamu çalışanlarının motivasyonu ve memnuniyeti büyük bir öneme sahiptir. Bu bakımdan, hafta başında Bakan Işıkhan tarafından açıklanması beklenen yeni teklifin kamu çalışanlarının bu kritik rolünü daha etkin şekilde yerine getirmelerine yardımcı olacak ve böylece ülkemizin kalkınmasına olumlu katkı sağlayacak bir düzeyde olması dileğiyle.