Bu yıl yurtiçinde yüksek faizler, reel değerli TL politikası yurtdışı tahvil iştahını oldukça arttırdı ve yılbaşından bugüne kadar 22.2 milyar dolarlık eurobond ihracıyla Hazine, bankalar ve özel sektör tarihi bir rekora imza attı. Ancak ekonomistler Amerikan Merkez Bankası Fed’in faiz indirim döngüsünün başlamasıyla beraber son çeyrekten daha umutlu. Yakın zamanda Hazine’nin bu yılki dış borçlanma planından kalan 3 milyar dolar için sukuk ihracına çıkmasını bekleyen piyasa uzmanları birçok özel şirketin de ihraç için sıraya gireceğine dikkat çekti.

Ekonomim'den Şebnem Turhan'ın haberine göre, geçen yılın son çeyreğine kadar iki yıllık suskunluktan sonra özel şirketler de yurtdışı tahvil piyasasına yeniden giriş yaptı. Bu yıl ise hem Hazine, hem bankalar hem de özel şirketlerin eurobond iştahı hiç kesilmedi. Ağustostaki suskunluk eylülde bozuldu ve üç yeni ihraç ile Sermaye Piyasası Kurulu’na yeni tavan izinleri başvuruları arttı. Eylülün başında Yapı Kredi, TEB, Pegasus ve Destek Yatırım Bankası ihraçlarını gerçekleştirdi. Uzmanlar Amerikan Merkez Bankası Fed’in ilk faiz indirimini gerçekleştirmesi, bu yıl sonuna kadar 50 baz puan daha indirim yapılması ve 2025’te de indirimlerin devam edecek olmasının gelişmekte olan ülke tahvillerine ilgiyi arttırdığını vurguladı. Uzmanlar gelişmekte olan ülkelerde getirinin daha cazip olmasının talebi desteklediğini ve kamu, bankalar ve şirketlerin bu havayı kaçırmak istemeyeceğini dile getirdi.

SPK, 1 Ağustos’taki bülteninde Nurol Yatırım Bankası’na 40 milyon dolar, 28 Ağustos bülteninde GDZ Elektrik Dağıtım’a 750 milyon dolarlık, 19 Eylül’deki bülteninde ise Destek Yatırım Bankası’na 43 milyon dolarlık ve Rönesans Holding’e de 500 milyon dolarlık ihraç tavanı izni verdi. Turkcell ise 1 milyar dolarlık tahvil ihracına karar verildiğini duyurdu.

Hazine’den kısa sürede sukuk ihracı gelebilir

Hazine ise bu yıl 7 milyar dolar yurtdışı tahvil ihracı gerçekleştirdi. Bu yılki dış borçlanma hedefi ise 10 milyar dolar seviyesinde. Kalan 3 milyar doların ise bu dönemde kira sertifikası/ sukuk ihracı olarak yapılması ise daha büyük bir ihtimal. Hazine’nin kasımda 3.67 milyar doları ana para, 543 milyon doları Faiz olmak üzere 4.22 milyar dolar seviyesinde itfası bulunuyor. Ekimde ise 551 milyon dolar geri ödenecek. Gelecek yıl mart ve nisana kadar en yüklü dış borç ödemesi kasımda.
Bankacılık sektörü kaynakları öncelikle Fed’in faiz indirim döngüsüne girmesinin tüm gelişen ülkelere ilgiyi arttırdığını vurgulayarak girişlerin önümüzdeki dönemde daha da artacağını ifade etti. Kaynakların verdiği bilgiye göre getirinin cazip, spreadlerin yüksek olmasının bu girişleri desteklerken şirketler de ağustostaki mola sonrayı yeniden gözlerini bu piyasaya çevirdi.

Bu yılın tamamında zaten ilginin olduğunu ancak bizim de faiz indirim döngüsüne girmemizle birlikte faizlerin önümüzdeki dönemde düşecek olmasının ilgiyi arttırdığını söyleyen kaynak gelecekte daha düşük faizler oluşacakken neden şimdi ihraçların artacağını ise şöyle açıkladı: “Önümüzdeki dönem maliyet düşecek ancak getiri de düşmüş olacak. Bu durum tahvil ihraçlarına olan talebi etkileyecektir. Bu yüzden şu an yatırımcı ilgisi daha iyi ve yüksek olacak. Bu nedenle ihraç zamanında dengeyi kurmak önemli.” Kaynaklar, her ne kadar içeride faiz indirimi fiyatlıyor olsak da şirketler için yurtdışından borçlanıp TL’ye dönme maliyetinin daha ucuz olacağını vurgulayarak birçok şirketin ihraç için sıraya girdiğini görebileceğimize işaret etti.

İş Bankası’ndan yeni bir seküritizasyon kredisi

Türkiye İş Bankası, yabancı para cinsinden havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında 450 milyon dolar ve 100 milyon Euro tutarında yeni bir seküritizasyon kredisi sağladı. Kredi, nihai vadeleri 10 yıl olan altı seriden oluşuyor. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Özşuca, seküritizasyon kredilerinin, görece uzun vade yapısı ve maliyet avantajları bakımından Türk bankalarının uluslararası fonlama kaynakları arasında önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.

Bankanın 2000’den bu yana seküritizasyon kredileri yoluyla 7 milyar doları aşan tutarda kaynak sağladığını belirten Özşuca, “Bu yıl 100. yaşını kutlayan Bankamıza uluslararası alanda duyulan güveni bir kez daha teyit eden bu işlemle, ekonominin lokomotif ve dönüştürücü özellikteki alanlarını desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Söz konusu işlemle İş Bankası’nın, havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında, 2024 yılında sağladığı kaynak tutarı toplamda 900 milyon doları aştı.

Yeni not artışı alabilir

Türkiye'nin para ve maliye politikalarındaki değişimin ardından, Fitch Ratings, Moody's ve S&P Global Ratings, ülkenin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Fitch Türkiye'nin notu son değerlendirmesinde "BB-"ye, Moody's iki basamak artışla "B3"ten "B1"e ve S&P Global Ratings de "B"den "B+"ya yükseltti. Söz konusu kuruluşlardan S&P Global Ratings'in, 1 Kasım'da Türkiye'ye ilişkin bu yılki ikinci değerlendirmesini açıklaması bekleniyor.

S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, 1 Kasım'daki değerlendirmeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde politika değişikliğinin ardından başta dış göstergeler olmak üzere bazı kredi derecelendirme ölçütlerinin iyileştiğini ve bunlar arasında en önemlilerinden birinin net döviz rezervlerindeki artış olduğunu dile getirdi.

Gill, Türkiye’nin pozitif bir görünüme sahip olduğunda, kasımda not artışının mümkün olduğunu belirtere “Net rezervlerdeki iyileşme ve cari açığın hızlı şekilde daralması çok önemli. Not artışı kararı büyük ölçüde bu iki faktöre bağlı diyebiliriz. Ayrıca, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerileme de çok önemli gelişme. Bu arada, not kararı için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz politikasına da bakacağız" dedi.