Sosyal güvenlik mevzuatına göre 1/10/2008 öncesinde bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından yararlanmış kız çocukları, 1/10/2008 tarihinden sonraki sürelerde de sigortalı, emekli veya evli olmamaları kaydıyla yaş şartı aranmaksızın sosyal güvencesi bulunan anne/babası üzerinden sağlık hizmeti (provizyon) alabilmektedir.

Erkek çocuklar ile 1/10/2008 öncesi bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından yararlanmamış kız çocukları ise 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya çıraklık eğitimi/işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurduğu tarihe kadar; ayrıca lise veya yüksekokuldan mezun oldukları tarihten itibaren 20/25 yaşını geçmemek şartıyla iki yıl süreyle daha anne/babası üzerinden sağlık hizmetlerinden istifade edebilmektedir.

***

25 yaşın altındaki çocuklar bu sürelerin ardından primleri kendileri tarafından ödenmek üzere GSS kapsamına alınmaktadır. Sonrasında gelir testi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına (SYDV’ye) başvursalar bile, aynı hanede yaşayan anne/babanın hatta varsa büyükanne/büyükbabanın da geliri dikkate alınarak, aile içinde kişi başına düşen gelir miktarı asgari ücretin üçte birinden fazla çıktığı taktirde, her ay için 600,08 TL (2024 yılı itibariyle) tutarındaki GSS primini kendilerinin ödemesi gerekiyor.

GSS’li çocuklar için yapılan gelir testi sırasında aile bireylerinin harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları dikkate alınarak kişi başına düşen gelir tespit edilmektedir. Sonuçta gelir anne/babanın geliri olmasına rağmen GSS borcu işsiz olan ve hiçbir geliri olmayan gence çıkartılmaktadır.

Bu noktada;

Aile içindeki gelire bakılarak prim borcu çıkartılıyorsa, bu borcun gelirin sahibi olan kişilere yani anne/babaya çıkartılmayıp neden çocuğa çıkartıldığının,Yok eğer illaki GSS prim borcu işsiz çocuğa çıkartılacaksa, GSS kapsamına alınan gencin kendi gelirine bakılmayıp neden aile içindeki toplam gelire bakıldığının

sorgulanması gerekiyor.

***

Anne/babaların bir kısmı bu primleri çocukları adına ödüyor olsa da geçim sıkıntısından veya ailevi nedenlerden dolayı primleri anne/babası tarafından ödenmeyen çocuklarla da sıklıkla karşılaşılmaktadır.

Bu durumdaki çocuklar, GSS borçları 60 günün üzerine çıktığı taktirde acil haller haricinde sağlık yardımlarından yararlanamadıkları gibi şimdilerde diğer GSS borçlularına olduğu gibi bu işsiz çocuklara da ödeme emri gönderilmektedir.

Sonrasında GSS borçluları aleyhine haciz işlemlerine geçilir mi, geçilmez mi bilinmez. Ama geçilir ise bu borçların anca GSS borçlusu olan işsiz gencin sigortalı olarak çalışmaya başlaması sonrası maaşına 6183/79. maddeye göre haciz bildirisi gönderilmek suretiyle tahsilinin mümkün olacağı ortadadır.

Öyle ya, birçoğunun malı, mülkü, geliri yok ki başka nesini haczedebilirsiniz ki?

Kimisi mezuniyet sonrasında uzun süredir iş bulamamış bu gençlerin çalışma hayatına başlar başlamaz ödeyemedikleri GSS borçları nedeniyle maaş hacziyle karşılaşmaları, eminim ki kimsenin içine sinmeyecektir. İşletmelerin maaş haczi yapılan personele pek de sıcak bakmadığı dikkate alındığında, böylesi bir durumda yeni iş bulmuş gençlerin belki de iş akitlerinin deneme süresi içinde feshedilmesi dahi gündeme gelebilecektir.

***

Bakmakla yükümlü olunmayan çocuklara geldiğimizde onlar açısından durum daha da enteresan.

Bakmakla yükümlü olunmayan çocuklar, kız veya erkek oldukları üzerinde durulmaksızın sigortalı olarak çalışmıyorlarsa, eğitim görüp görmediklerine de bakılmaksızın 18 yaşını doldurdukları gün GSS primleri kendileri tarafından ödenmek üzere tescil edilmekteler.

Sonrasında gelir testine giderler de aile içinde kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden az çıkarsa GSS primleri devlet tarafından karşılanmakta, yok eğer gelir testine gitmezler veya gelir testi sonucunda gelir miktarı asgari üçte birinden fazla çıkarsa GSS primlerini kendilerinin ödemesi gerekiyor.

18 yaşını doldurduğu tarihten sonra eğitimine devam ediyor olmasına rağmen, GSS primlerinin devlet tarafından mı yoksa kendileri tarafından mı ödeneceği noktasında gelir testine gitmesi gereken bu çocukların, her ne hikmetse 2016 yılında çıkartılan 6663 sayılı yasayla lise veya yüksekokuldan mezun olduktan sonra 20/25 yaşını aşmamaları kaydıyla gelir testine gitmeksizin iki yıl boyunca GSS primlerinin devlet tarafından karşılanmasına imkân sağlandı.

İyi de bu çocukların mezun olduktan sonra iki yıl boyunca gelir testine gönderilmeksizin GSS primleri devlet tarafından karşılanıyor da 20/25 yaşına altında iken eğitim gördükleri süreler zarfındaki GSS primleri neden doğrudan devlet tarafından karşılanmaz da gelir testine gönderilirler?

***

Değerli okurlar,

25 yaşın altındaki GSS’li çocukların prim maliyetlerinin faturasının çok da ağır olmayacağı düşünülmekle birlikte, velev ki olsa bile bu maliyet sosyal devlet ilkesi gereği devlet tarafından karşılanmalı bence.

Kaldı ki 5434 sayılı Kanuna tabi olan devlet memuru çocuklarının 25 yaşından önce işe girmedikleri ve evlenmedikleri sürece eğitim görüp görmedikleri üzerinde de durulmaksızın memur anne/babaları üzerinden sağlık yardımı aldıkları dikkate alındığında, sağlıktan yararlanma şartlarının 25 yaş altı tüm çocuklar için eşitlenmesi, hakkaniyete de uygun olacaktır.

Kaynak: Karar | Eyüp Sabri DEMİRCİ