İptal kararının kapsamı
VUK’na 20/1/2022 tarihli ve 7352 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle eklenen geçici 33. maddenin birinci fıkrasında yer alan “Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021…” ibaresinin Anayasa’nın 2. maddesine aykırılığı ileri sürülmüş ve uyuşmazlık itiraz yoluyla AYM gündemine taşınmıştır. Kuralda, Kanun’un mük.298. maddesi kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı öngörülmüştür.
AYM, yapmış olduğu değerlendirmede, 31/12/2021 tarihli mali bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunluluğunun ortaya çıktığını tespit ederek “…vergiyi doğuran olay gerçekleştikten sonra gelir vergisi ve kurumlar vergisi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesi uygulamasıyla ilgili yapılan değişiklik hukuk güvenliği ilkesiyle bağdaşmayacak ölçüde hukuk kurallarının geriye yürütülmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu itibarla kuralla mülkiyet hakkına getirilen sınırlamada kanunilik şartı gerçekleşmediği gibi sınırlamanın verginin kanuniliği ilkesine de aykırı olduğu anlaşılmaktadır” sonucuna ulaşmıştır.
Mevcut kararda, “kuralın “Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere…” kısmının, bakılmakta olan davada geçici vergi beyannamelerinin verildiği dönemde enflasyon düzeltmesi uygulamasından yararlanılamadığına ilişkin bir iddia yer almadığından ve geçici vergiye ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından söz konusu kısmın davada uygulanma imkânı bulunmadığı değerlendirmesi yapılmıştır.
İptal kararından kim yararlanabilir?
İptal kararından sadece dava açanlar yararlanabilecektir. Bu nedenle, konuyla ilgili derdest davası olmayan mükellefler iptal hükmünün kapsamında değildir.
Dava açmayanlar hata-düzeltme başvurusu yapabilir mi?
Konunun tartışıldığı yakın tarihli bir Danıştay kararı, İçtihatları Birleştirme Kurul kararına atıfla konuya olumsuz cevap vermiştir.
Kararda sonuçları itibariyle benzerlik göstermesinden hareketle Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 10/06/1993 tarih ve E.1992/1, 1993/2 sayılı kararı uyarınca içtihadı birleştirme kararının geriye yürümeyeceği, karar öncesi döneme ilişkin vergilendirme işlemleri bakımından karara aykırı olarak uygulanan işlemlerin VUK 118 kapsamında vergi hatası olmadığının kabul edildiğini ve aynı değerlendirmenin Anayasa Mahkemesi Kararları bakımından da geçerli olduğu belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanun hükmüne dayanak vergilendirme işlemleri için yürürlükte olduğu dönemde bu kanun hükmüne göre yapılmış işlemlerin hata- düzeltme ve şikayet başvurusuna konu olamayacağı yönünde iki mahkeme arasındaki aykırılığın giderilmesine karar verilmiştir. (DVDDK, E.2023/2, K. 2023/4, RG:22.07.2023)
İptal kararı, “banka ve finans kurumlarınca yapılacak enflasyon düzeltmesi” içinemsal olur mu?
Kısa cevap, mevcut iptal kararı doğrudan emsal olma özelliği taşımıyor. Bunun için her iki konu arasındaki farkın altı çizilmelidir. VUK, geçici md.33’de yapılan değişiklikle*banka ve finans kurumlarınca yapılacak enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde vergi matrahını etkilememesi kabul edilmiştir.
Mevcut iptal kararı, 2021 yılı bakımından temelde kanunların geriye yürümezliği ilkesi yönünden verilmiştir. Gerekçesi açısından bakıldığında, geçici m.33 değişikliği, 2023 dönemi bitmeden 28.12.2023 tarihinde yayınlanmış olup 2024 ve 2025’e ilişkin düzenleme içermektedir.
Bu bakımdan meşru araç ve kanunilik kriterini karşılamaktadır. Bu nedenle mevcut iptal gerekçeleri geçici m.33 açısından geçerli değildir. Bununla birlikte, geçici m.33’de yapılan değişiklik açık bir eşitlik tartışmasına kapı aralamaktadır. Banka ve finans kurumları açısından, yapılacak enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesi yönündeki farklılaşma eşitlik ilkesinin en önemli boyutu olan haklı neden testini geçer görünmemektedir.
Geçici md.33 AYM’ye nasıl taşınır?
Konu AYM gündemine, doğrudan iptal davası yoluyla yahut görülmekte olan bir uyuşmazlıkta Anayasa’ya aykırılık itirazının ciddi bulunması sonucu itiraz yoluyla taşınabilir. İtiraz yoluyla AYM gündemine taşınabilmesi için ise ihtirazi kayıtla ve Anayasaya aykırılık iddiasıyla süresinde ilk derece mahkemesinde dava açılması ve mahkemenin iddiayı ciddi bulması gerekmektedir.
Dünya | Doç. Dr. Ayhan Selçuk ÖZGENÇ