Önce­ki yazıda da belirtiğimiz üzere, ticari ka­zançların vergilendirilmesinde tahakkuk esası geçerli olduğundan dolayı vadeli sa­tışların tahsil edilip edilmediğine bakıl­maksızın bunların gelir yazılarak vergi­lendirilmeleri esastır. Vergi sistemimiz, tahsil imkanı kalmayan ancak tahakkuk esasına bağlanarak vergiye tabi tutul­muş olan alacakların belirli şartları ta­şımaları koşuluyla gider yazılabilmeleri­ne imkân vermektedir. Bu kapsamda tah­sil imkanı kalmadığı için alacaklı işletme açısından “değersiz alacak” olarak adlan­dırılan alacaklar ve bu alacakların gider­leştirilmesi ele alınacaktır.

Değersiz alacak nedir?

Vergi Usul Kanununun 322. maddesi­ne göre;

Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mu­kayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına gö­re defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.

Buna göre bir alacağın değersiz alacak olarak nitelendirilebilmesi için alacağın işle ilgili olması, ticari veya zirai faaliyet sonucunda doğmuş olması ve mahkeme kararına veya kanaat verici bir vesikaya göre alacağın tahsiline olanak kalmadığı­nın anlaşılması gerekmektedir.

Yargı kararına göre değersiz alacak

Bir alacağın yargı karına göre değersiz alacak olarak nitelendirilmesi için; ala­cağın tahsili için kanun yollarına başvu­rulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması, bu müracaatlar ve takipler sonunda alacağın ödenmeyeceğine ha­kim tarafından hükmedilmiş olması ge­rekmektedir.

Kanaat verici vesikaya göre değersiz alacak

Kanaat verici vesika kavramından ne anlaşılması gerektiği maddede tam ola­rak açıklanmamış olup, vergi hukuku uy­gulaması bakımından kanaat verici vesi­kalara örnek olarak aşağıdaki belgeler sa­yılabilir.

-Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya mahkemelerce verilen gaiplik kararı ve mirasçıların da mirası reddettiklerine dair mahkemece verilmiş mirası red kararı,

-Alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,

-Mahkeme huzurunda alacaktan vaz­geçildiğine ilişkin düzenlenmiş belgeler,

-Alacaktan vazgeçildiğine dair kon­kordato anlaşması,

-Borçlunun dolandırıcılıktan mah­kum olması ve herhangi bir malvarlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,

-Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldı­rıldığını ve yasal süresi içerisinde yenile­me talebinde de bulunulmadığını göste­ren icra memurluğu yazısı,

-Ticaret mahkemesince borçlu hak­kında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas ka­rarına ilişkin belgeler.

Değersiz alacağın KDV’si indirim konusu yapılabilir

7104 sayılı Kanunla Katma Değer Ver­gisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, de­ğersiz hale gelen alacaklara ilişkin daha önce hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisinin alacağın gider veya zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indi­rim konusu yapılabilmesine imkan tanın­mıştır. Son olarak, mali idarenin görüşü, alacağın değersiz hale geldiği dönemde gider yazılmaması durumunda daha son­raki yıllarda gider olarak dikkate alınma­sının mümkün olmadığı yönündedir.

Kaynak: Dünya | Mahmut Bülent YILDIRIM