Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan sosyal güvenlik sistemi için atılacak adımlar netleşmeye başladı.
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2025-2027 yıllarını kapsayan OVP, ekonomideki üç yıllık yol haritasını çizerken, sosyal güvenlik sistemi ile emeklilik düzenlemelerini de ortaya koymuştu. Programda 2025 yılının ikinci çeyreği için alınacak önlemler “Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek sistemin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecektir” cümlesiyle anlatılmıştı. Bu çerçevede tartışılan düzenlemeler de netleşmeye başladı.
Çalışan emeklilerden genel sağlık sigortası alınması formülü öne çıktı
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, ekonomi bürokrasisi sosyal güvenlik sisteminde dengeyi sağlamak için birçok seçeneği masaya yatırdı. Tartışılan öneriler arasında çalışan emeklilerden genel sağlık sigortası alınması formülü öne çıktı. Yetkililer, alternatiflerin tartışıldığını belirtirken, belli bir yaşa kadar emekli olup çalışanlardan genel sağlık sigortası primi alınabileceğini belirtti.
Yüzde 12.5’lik prim kesintisi
Halen emeklilik dönemine kadar çalışanlardan toplam yüzde 12.5 genel sağlık sigortası primi kesiliyor. Bu primin yüzde 7.5’u işveren payı olurken, yüzde 5’i ise çalışan payı oluyor. Emekli olduktan sonra emekli maaşını da alarak, çalışmaya devam edenlerde ise sistem değişiyor. Böyle bir durumda çalışanlardan sadece sosyal güvenlik destek primi kesiliyor. Ayrıca bir genel sağlık sigortası primi ödenmesi söz konusu olmuyor.
Bu kapsamda tartışılan modelde ise emekli maaşı alarak çalışmaya devam edenlerden, belli bir yaşa kadar genel sağlık sigortası alınması öngörülüyor.
Yaş sınırı olacak mı?
Yaş sınırı için şu anda bir netlik bulunmazken, 55-60 yaş gibi bir kriterin getirilebileceği belirtiliyor. Genel sağlık sigortası primlerinin çalışanın aldığı hangi maaştan kesileceği, alınması öngörülen primlerde işçi-işveren dengesi olup olmayacağı konularında ise çalışmaların sürdüğü ifade ediliyor.
Yetkililer, “Sosyal güvenlik sisteminde dengelerin oturması ve çalışma hayatında oluşan yeni yapı için bir takım kararlar alınması gerekiyor. Seçenekler içinde bu da yer alıyor. Böylece sosyal güvenlikte sürdürülebilir bir denge kurulması, çalışma hayatında da herkes için adil bir sistem oluşturulmasını hedefliyoruz. Masadaki seçenekler benimsenirse, sonrasında yasal düzenleme süreci söz konusu olacak” ifadelerini kullandı.
‘İkinci emeklilik’ dönemi: Kıdem tazminatını tehlikeye mi atıyor?
Bir süredir gündemde olan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) de OVP’de yer almıştı. Böylece şu anda zorunlu olmayan ve 45 yaş altı çalışanlara uygulanan BES’teki Otomatik Katılım Sistemi ikinci emeklilik olarak uygulanacak. Bu uygulamayla çalışanların, işverenlerin de katılımıyla hem SGK’dan emekli olacağı hem de ikinci bir emeklilik imkânına kavuşacağı belirtiliyor. Ancak bazı uzmanlar ise bunun kıdem tazminatını tehlikeye atabileceğine dikkat çekiyor. Mevut sistemde çalışanlar her ay brüt ücretlerinin yüzde 3’ünü BES’e (Bireysel Emeklilik Sistemi) aktarıyor. Devlet bunun yüzde 30’u kadar katkı yapıyor ve birikimler değişik fonlarda artıyor. Bu sisteme işveren katkısı da gelecek. 10 yıl, 56 yaş olarak şu anda uygulanan şartlar yerine gelince birikim sahibine toplu para ya da emekli maaşı ödenecek.
Ekonomim.com