6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) denetime ilişkin hükümlerine göre bağımsız denetim yaptırmayan firmaların, katlanacakları birtakım sonuçlar vardır. Bu sonuçların müsebbibi olan ve dış denetimi göz ardı eden yöneticilerde hali ile hak ettikleri cezalara katlanmak zorunda kalırlar.
Denetime tabi olan şirketler her nasılsa eğer denetim yaptırmazlar ise bu durumda direk bir cezai müeyyide ile karşılaşacakları hukuki pozisyonları yoktur.
Fakat buna neden olan yöneticilerin cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Yani TTK ‘na göre bu durumu aralamak gerekirse finansal tablolarını, kriterlere uygunlukları olduğu halde denetime tabi tutmayan şirketler bu tabloları hiç düzenlenmemiş sayılacaklardır. Dolayısıyla finansal tabloları düzenlemeyen firmanın sorumlularının, cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
Bu detaylandırma gereği, Denetime tabi olunduğu halde denetim yaptırılmayacak olunur ise, TTK 553’üncü madde uyarınca, yönetim kurulu üyeleri firma adına sorumlu tutulabilecektir.
Birde TTK ‘na tabi olmayan -ki dış denetim usul ve esasları ile bu denetimi yapan denetçiler KGK ‘nın kapsamındadır- ve fakat özel kendi iç düzenlemeleri ile var olan SPK, BDDK, EPDK gibi ortada olan kurumlar var ki, onlarda kendi düzenlemeleri çerçevesinde sorumlular hakkında ceza kesebilmektedirler.
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 2015 yılı için bağımsız denetime tabi olma kriterleri olarak;
a- Aktif toplamının 50 milyon TL ve üstü Türk Lirası olması,
b- Yıllık net satış hasılatının 100 milyon TL ve üstü Türk Lirası olması,
c- Çalışan sayısının 200 ve üstü olarak belirlenmiştir.
Şirketlerin bağımsız denetime tabi olması için yukarıda belirtilen üç ölçütten ikisini üst üste iki hesap dönemi sağlaması gerekmektedir. Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sağlanan iki ölçütün, aynı ölçütler olması şartı bulunmamaktadır.
TTK’na göre kriterler eşiğini geçen her firma bağımsız denetime tabi iken (TTK Mad. 397/4), yine denetime tabi olan şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenir (TTK Mad.397/1)."
Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir (TTK Md. 397/2).
Denetlenmemiş finansal tabloların varlığı halinde, genel kurul tartışmalı hale gelerek mali verilerin incelenerek, gündeme alınması ve ibrası söz konusu bile olmaz.
İncelenemeyen, genel kurulda tarafların görüşlerine sunulamayan ve ibra edilemeyen bu durum neticesinde , “ finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kar üzerinden tasarrufa, kar payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kara katılması dâhil, kullanılmasına dair kararlar alınamaz.
Hatta kredi kullanan firmaların bilançolarını bankalar dahi kabul etmeyebilecektir.
Finansal tabloların düzenlenmemiş sayılması şirketin;
- Kar dağıtmasına,
- Sermaye artırmasına,
- Sermaye azaltmasına,
Engel olur.
Finansman sağlayan şirketlere mali tablolar sunulamaz. Bu durum kredilendirmeyi etkiler. Mali tabloları YMM ve MM’ler tarafından onaylanamaz.
Denetçi seçilmemesinden doğacak zararlardan yönetim kurulu sorumlu olur.
Seçilen denetçinin bağımsız denetime tabi şirketlere ait internet siteleri üzerinden duyurulmaması durumunda Türk Ticaret Kanunun 562. maddesinin 12. bendi gereği 1524. maddede öngörülen internet sitesini oluşturmayan şirketlerin yönetim organı üyeleri, yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır (Para cezası günlük 20 TL -100 TL olup 300 gün için 6.000 TL – 30.000 TL dir -TCK Md. 52/1-
Genel kurulun bağımsız denetim raporu olmadığı halde bu konuda alacağı kararlar, yok hükmündedir.”
Sonuç olarak denetime tabi olunduğu halde denetim yaptırmayan firmaların, öncelikli olarak genel kurulları ve sonra yürütmeyi sağlayan yönetim kurullarının, telafisi zor yaptırımlarla karşılaşmaması için dikkat etmeleri gerekmektedir.
Saygılarımla…25.09.2015
Selahattin İPEK
Bağımsız Denetçi
[email protected]
Kaynak:
-6102 Sayılı TTK
-Bağımsız Denetim-Ymm Esra Deniz Demirçalı
-Bağımsız Denetim Kalktı Mı?- MuhasebeTR.com