Tüm dünyada devletler tarafından finanse edilen sosyal güvenlik sistemlerinin yükünün azaltılması için bireysel emeklilik sistemleriyle desteklenmesi yönünde çalışmalar yürütülüyor. Bazı ülkelerde bu yöndeki çalışmalar çok eski tarihlere dayanırken, Türkiye henüz emekleme aşamasında sayılabilir.

Mercer CFA Enstitüsü, bireysel emeklilik sistemi odaklı olarak 2009 yılından beri Küresel Emeklilik Endeksi’ni hesaplıyor. Türkiye 2019 yılından beri endekste yer alıyor. Küresel Emeklilik Endeksi 2024’te, dünya nüfusunun yüzde 65’inin yaşadığı 48 ülkenin emeklilik sistemleri karşılaştırıldı. Karşılaştırma yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük olmak üzere üç temel faktör üzerinden yapıldı.

Rapora göre, Hollanda, İzlanda, Danimarka ve İsrail en iyi emeklilik sistemlerine sahip A grubunda yer alıyor. Hollanda dünyada ilk sırada bulunuyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu Güney Afrika, Filipinler, Arjantin ve Hindistan ise sondan bir önceki D grubunda yer alıyor. En düşük puana sahip E grubunda hiçbir ülke bulunmuyor.

Türkiye yeterlilikte 48,3, sürdürülebilirlikte 32,2, bütünlükte 70,8 ve toplamda 48,3 endeks değeriyle Hindistan, Arjantin ve Filipinler’in ardından sondan dördüncü sırada yer alıyor.

Türkiye'nin emeklilik geliri sisteminin, gelire dayalı bir kamu emekli maaşından ve gelire dayalı bir kamu planından oluştuğu kaydedilen raporda, insanların emeklilikte gelirlerini desteklemek için katılabilecekleri gönüllü bireysel emeklilik sistemleri bulunduğu, ancak kapsamının düşük olduğu vurgulandı. Çalışan katkısının zorunlu olduğu, ancak herhangi bir zamanda vazgeçme hakkının olduğu otomatik katılım sistemine (OKS) de dikkat çekilen raporda, Türk emeklilik sisteminin genel endeks değerinin artırılabilmesi için yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

- En yoksul yaşlı bireylere sağlanan asgari emekli maaşının artırılması

- Mesleki emeklilik planlarında çalışanların kapsamının genişletilmesi, böylece katkı paylarının ve varlıkların seviyesinin artırılması

- Emeklilik öncesi özel emeklilik fonlarından para çekişinin sınırlandırılması.

FİNANSAL OKURYAZAR OLMAYANLARI BEKLEYEN EMEKLİLİK RİSKİ

Küresel nüfus yaşlandıkça ve emeklilik sistemleri evrimleştikçe emeklilikte finansal güvenliği sağlamanın giderek zorlaştığı belirtilen raporda dünyada ilk kez 65 yaş ve üzeri kişilerin beş yaş altı çocukları geride bıraktığı vurgulandı. 2080 yılına kadar 18 yaş altı kişileri geride bırakacakları kaydedildi.

Birçok ülkenin, işverenlerin riski üstlendiği geleneksel tanımlanmış fayda (defined benefit – DB) emeklilik planlarından, finansal sorumluluğu bireylere yükleyen tanımlanmış katkı (defined contribution – DC) planlarına geçiş yaptığı belirtildi. Bu değişimlerin, dünya çapında emeklilik sistemlerinde değişiklikler gerektiren ekonomik, sosyal ve finansal zorluklar yarattığına dikkat çekildi.

Emeklilerin enflasyon, yatırım kayıpları ve tasarrufların tükenmesi gibi risklerle karşı karşıya oldukları, ancak birçoğunun bu riskleri yönetmek için gereken finansal okuryazarlığa sahip olmadığı vurgulanan raporda, “Politika yapıcılar, hükümetler ve emeklilik sektörü, yaşlı nüfusun onurlu bir yaşam standardını korumasına yardımcı olmak için iş birliği yapmalıdır. Emeklilik reformları bu hedefe ulaşmada kritik bir bileşendir” denildi.

DAHA ÇOK KATKI, DAHA GEÇ EMEKLİLİK

Raporda, emeklilik sistemlerinin uzun vadeli olarak iyileştirilebilmesi için uygulanabilecek reform alanları şöyle sıralandı:

- Zorunlu veya otomatik katılım yoluyla emeklilik kapsamının standart dışı çalışanlara ve serbest meslek sahiplerine genişletilmesi.

- Emeklilik yaşlarının daha uzun yaşam beklentisine uygun hale getirilmesi, kamu emeklilik maliyetlerinin azaltılması.

- Tasarrufları artırmak ve emeklilik süresini kısaltmak için ileri yaşlarda iş gücüne katılımın teşvik edilmesi.

- Kamu emeklilik sistemlerine olan bağımlılığı azaltmak için özel tasarrufların artırılmasını teşvik etmek.

- Cinsiyet ve azınlık emeklilik farklarının kapatılması.

- Tasarrufları korumak için emeklilik öncesi çekimleri sınırlandırmak.

- Plan üyelerinin ve katılımcıların güvenini artırmak için emeklilik planı yönetişimini ve şeffaflığını iyileştirmek.

Emeklilik sistemlerinin baskı altında olduğu belirtilen raporda, işverenlerin riski üstlendiği geleneksel tanımlanmış fayda emeklilik planlarından, finansal sorumluluğu bireylere yükleyen tanımlanmış katkı planlarına geçişin emekliler için zorluklar sunduğu kaydedildi. Raporda, emeklilik sistemlerinin yaşlanan nüfus için finansal güvenliği desteklemek üzere yeterli, sürdürülebilir ve güvenilir kalmasını sağlamak için reform çağrısı yapıldı.