I-GİRİŞ
İsteğimiz dışında meydana gelen olaylar olarak tanımlayabileceğimiz mücbir sebepler Vergi Usul Kanununun 13. maddesinde düzenlemiş olup[1],
1-Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması, gibi hallerdir.
Sel, deprem vs gibi doğal afetlerden dolayı, ticari emtialarını tamamen yok olması veya değer düşüklüğü yaşanması mümkündür. İşletmelerin sosyal sorumluluklarını tarafsız olarak yerine getirebilmeleri için, varlıklar içerisinde önemli bir yeri olan ticari malların, o günkü piyasa değeri ile bilançoda yer alması gerekir.[2]
Yazımızda, hayatın akışı dışındaki sel, deprem vs doğal afetler ile karşılaşılabilir. Bu gibi istenilmeyen olaylar karşısında karşımıza çıkan kavramlar olan zayi olma ve değer düşüklüğü birbirinden farklı kavramlardır. Zayi olma sözlük anlamı, kaybolma, yitme, yok olma elden çıkma anlamındadır. Bu kavramlar birbirine yakın anlamlar taşıması nedeniyle zaman zaman birbirlerinin yerine de kullanılabilmektedir. Bu nedenle birbiri ile karıştırılan ve vergisel yönüyle farklı yansımaları bulunan zayi olan emtia ile kıymeti düşen malların anlamları, vergi usul kanunundaki yeri ve vergisel boyutları bütünüyle ele alınmıştır.
II-SEL FELAKETİ NEDENİYLE ZARAR GÖREN EMTİALARIN NASIL DEĞERLENECEĞİ
Katma Değer Vergisi Kanunun 30/c maddesi uyarınca, deprem, sel ve Maliye Bakanlığının yangın nedeniyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sebebiyle olanlar hariç olmak üzere, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen Katma Değer Vergisi mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisinden indirilemeyecektir. Ancak, indirimi kabul edilmeyen bu katma değer vergileri mükellefçe Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilecektir. Buradaki en önemli nokta ise gerek vergi dairelerinde yapılan işlemlerde gerekse vergi incelemelerinde malın zayi mi olduğu yoksa değer düşüklüğüne mi uğradığı noktasında doğru karar verilerek ona göre işlem yapılması gerektiğidir.
Vergi Usul Kanununda söz konusu değer düşüklüklerine ilişkin iki ayrı maddede düzenleme yapılmıştır. Bunlardan birincisi 274.maddede yer alan düzenleme diğeri ise 278.maddede yer alan düzenlemedir. Söz konusu düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
Vergi Usul Kanununun 274 maddesinde; Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri %10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267. maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275 inci maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir.
Vergi Usul Kanununun kıymeti düşen mallarla ilgili 278.maddesinde, “Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerinin hesaplanması mutat olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir. Sel ile ilgili olarak lafzi bir belirleme bulunmamaktadır. Kanun maddesinde “gibi” ibaresi bulunmaktadır. Bu maddedeki “gibi” ibaresinden dolayı sel dolayısıyla hasara uğrayan emtialar ile ilgili olarak emsal bedel ile değerleme yapılabilir.
Vergi Usul Kanunu’nun 278.maddesinde yer alan değeri düşen mal kavramı ile zayi olan mal kavramı arasında bir benzerlik bulunmakla birlikte, değeri düşen mallar fiziksel olarak kaybolmamakta, sadece ekonomik değeri düşmektedir. Zayi olan mallarda ise mal fiziksel olarak tamamen yok olmaktadır.
Değeri düşen emtialar emsal bedelle değerlenmesi gerekmekte olup, emsal bedelinin nasıl hesaplanacağı 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 267.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre emtiada değer düşüklüğü olduğu durumda takdir esasının uygulanması gerekmekte olduğundan değer tespiti için takdir komisyonlarına başvurulmalıdır. Ancak değeri düşen malların emsal bedelinin tespitinde VUK’un 267.maddesine göre, kaza mercilerinin re’sen biçtikleri değerlerin de kullanılması mümkündür.
Mükellef takdir komisyonuna başvurmadan önce, malların zayi olmasına neden olan olayı mahkeme, itfaiye, polis ve benzeri makamlara tespit ettirecektir. Bu tespit belgesi ile birlikte bağlı bulunduğu vergi dairesine başvurarak, değer düşüklüğünün takdir komisyonu marifetiyle takdirini talep edecektir.
Emtialarda değer düşüklüğüyle ilgili olarak 57 nolu KDV sirkülerinde; “Malın tamamen yok olmaması, ancak değerinde önemli derecede düşüklük meydana gelmesi halinde malın zayi olması hükümleri geçerli olmayacaktır. Bu durumda malların zayi olması değil düşük bedelle veya zararına satışı söz konusu olacağından, bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği tabiidir.[3]
Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği 25.10.2013 tarih ve 71387770-130[29-2012/234]-39 sayılı özelgesinde;hasarlı olmaları nedeniyle Takdir komisyonlarınca hurda bedeli belirlenen ve bu değer üzerinden satışa konu edilebilecek mahiyette olan ve Vergi Usul Kanunu uygulamasında "kıymeti düşen mal" olarak değerlendirilen mallar, "zayi olan mal" olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu mallar için yüklenilen KDV tutarlarına yönelik bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Aksi takdirde Kanunun 30/c maddesi hükmü gereğince gerekli düzeltmelerin yapılmasının gerekeceği tabidir.[4]
III-ZAYİ OLAN EMTİALARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Maliyet bedeli 500.000,00 TL olan emtia 09.05.2019 tarihinde sel nedeniyle zarara uğramıştır. Bu durumda yapılacak ilk kayıt aşağıdaki gibidir:
------------------------- 09.05.2019 ----------------------------------------------------------------
157 DİĞER STOKLAR 500.000
153 TİCARİ MALLAR 500.000
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Takdir komisyonu emtianın emsal bedelini 27.05.2019 tarihinde 400.000,00 TL olarak takdir ettiğinde maldaki hasar 100.000,00 TL olup, konuya ilişkin olarak aşağıdaki kayıt yapılır:
------------------------- 27.05.2019 ----------------------------------------------------------------
654 KARŞILIK GİDERLERİ 100.000
158 STOK DEĞER DÜŞ. KARŞILIĞI 100.000
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Emtianın 30.05.2019 tarihinde 410.000 TL+ KDV’ye satılması halinde ise aşağıdaki şekilde kayıt yapılır:
------------------------- 30.05.2019 ----------------------------------------------------------------
158 STOK DEĞER DÜŞ. KARŞILIĞI 100.000
621 SATILAN TİC. MAL MALİYETİ 500.000
102 BANKALAR 483.800
600 YURT İÇİ SATIŞLAR 410.000
391 HESAPLANAN KDV 73.800
157 DİĞER STOKLAR 500.000
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR 100.000
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konuya ilişkin olarak, Maliye Bakanlığı‘nın 282 sıra nolu VUK Genel Tebliği’nin 7. bölümünde “deprem ve sel felaketi sonucu zayi olduğu takdir komisyonlarınca tespit olunan mallara ilişkin olarak yüklenilip önceki dönemlerde indirim konusu yapılan katma değer vergileri ile ilgili olarak Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30/c maddesine göre işlem yapılmayacak, diğer bir ifade ile bu mallarla ilgili olup önceki dönemlerde indirilen katma değer vergileri düzeltme yoluyla mükelleflerden istenilmeyecek, henüz indirilememiş olan katma değer vergileri ise takip eden dönemlerde indirilebileceği” açıklanmıştır. [5]
IV-SEL NEDENİYLE EMTİANIN ZARAR GÖRMESİ DURUMUNDA SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAZMİNAT ALINMASI
Zayi olan veya zarar gören emtianın önceden sigorta yaptırılmış olması ve sigortadan tazminat alınması halinde, uygulamanın VUK’un 330.madde hükmüne göre yapılması gerekir. Emtiada meydana gelen zayiat dolayısıyla alınan sigorta tazminatları bunların değerinden fazla olursa, bu fazlalık doğrudan kara alınacaktır. [6]
Emtiada meydana gelen zararın sigortadan alınan tazminattan yüksek olması halinde mutlaka takdir komisyonu kararına göre gider yazılması gereklidir. Zira 330.maddede alınan sigorta tazminatının uğranılan zarardan fazla olması hali düzenlenmiş olup, tazminatın zarardan az olması halinde ilgili maddede bir belirleme bulunmamaktadır. Bu nedenle zararın sigorta tazminatından fazla olan kısmının gider yazılabilmesi için her halükârda takdir komisyonu kararı gereklidir.
Malların tamamen yok olmayıp değerlerinin düşmesi ve sigortadan tazminat alınması durumunda da takdir komisyonuna başvurulması gerekmektedir.
V-SEL NEDENİYLE DEFTER VE BELGELERİN TAHRİBATA UĞRAMASI
Vergi mükellefleri ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, zıyaı öğrendiği andan itibaren onbeş gün içinde asliye ticaret mahkemesine dava açmak sureti ile zayi olan ticari defter ve vesikaların zayi olduğuna ilişkin belgenin alınması gerekir. Dilekçeye; İtfaiyeden, belediye zabıta müdürlüğünden alınacak tespit tutanağı, doğal afette kaybolmuş veya bozulmuş ticari defterler ve belgeler, (Kullanılmış veya boş fatura ve benzeri vesikalar) aksi takdirde karşılaşabileceği mali ve hukuki sorunlarda defter ve belgelerini ibrazdan kaçınmış sayılır.
Yazımızda, sel felaketi nedeniyle zayi olan veya değer düşüklüğü oluşan emtia kavramları açıklanmaya çalışılmış olup, zayi olma durumunda emtianın tamamen elden çıkması, yok olması durumu varken değer düşüklüğünde kısmen yok olma, ekonomik değer kaybı meydana gelmektedir. Bu durumda da zayi olan emtialar nedeniyle önceden yüklenilen katma değer vergisinin düzeltilerek ilave edilmesi gerekmekte, oysa değer düşüklüğü durumunda katma değer vergisi yönünden herhangi bir düzeltmeye gerek bulunmamaktadır. Her iki durumda da takdir komisyonuna müracaat edilmelidir. Burada önemli olan husus ise gerek vergi dairelerinde yapılan işlemlerde gerekse vergi incelemelerinde malın zayi mi olduğu yoksa değer düşüklüğüne mi uğradığı noktasında doğru karar verilerek ona göre işlem yapılması gerektiğidir.
- Vergi Usul Kanunu madde 13
- Abitter Özulucan, Doğal Afetlerde Hasara Uğrayan Ticari Mallar Ve Amortismana Tabi Duran Varlıkların Vuk Karşısındaki Durumları ve Muhasebe Kayıtları, Yaklaşım Dergisi Eylül 1999
- Katma Değer Vergisi Sirküleri/57
- Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği 25.10.2013 tarih ve 71387770-130[29-2012/234]-39 sayılı özelgesi
- 282 Sıra numaralı VUK Genel Tebliği
- Vergi Usul Kanunu madde-330
Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)