İşçinin kıdem süre 1475 sayılı mülga İş Kanunu'nun yürürlükte olan 14'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında belirtildiği gibi işe başladığı tarihtir. Diğer bir ifadeyle işçinin kıdem süresinin başladığı tarih iş sözleşmesinin imzalandığı tarih değil, işçinin çalışmaya başladığı tarih olacaktır. İşçinin kıdem süresinin sonu ise iş sözleşmesinin sona erdiği tarih olarak dikkate alınmalıdır.
İş sözleşmesinin 1475 sayılı mülga İş Kanunu'nun yürürlükte olan 14'üncü maddesinde öngörülen koşul ve nedenler şu şekildedir;
- İşveren tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri nedenler dışında iş sözleşmesinin feshedilmesi durumu.
- İşçi tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde sayılan nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshedilmesi durumu.
- Muvazzaf askerlik dolayısıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumu. (Bedelli askerlik için de geçerlidir.)
- İşçinin bağlı bulunduğu kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı veya toptan ödeme alması amacıyla iş sözleşmesinin feshedilmesi durumu.
- Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumu.
- İşçinin ölümü sebebiyle iş sözleşmesinin son bulması halinde.
- Sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak emeklilik yaşını bekleyen işçilerin (yaş dışında emeklilik) kendi istekleri ile işten ayrılmaları durumu.
1475 sayılı İş kanunu ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna (Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırmıştır. Memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminatı tavan oranı değişmektedir.
1.7.2024-31.12.2024 dönemi için Kıdem Tazminatı Tavanı tutarı brüt 41.828,42 TL olup, damga vergisi kesintisi sonrası net 41.510,94 TL'dir.
Kıdem tazminatı işçinin son giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesaplanmalıdır. Bu ücret, işçinin brüt ücretidir. Bu kapsamda, kıdem tazminatı, işçinin eline geçen ücret üzerinden değil, sigorta primi, vergi, sendika aidatı gibi kesintiler yapılmaksızın gerçekleşen son brüt ücreti göz önünde tutularak hesaplanır.
İşverenler tavan tutarın üzerindeki kısım için kıdem tazminatı ödenmeye zorlanamazlar. İşçi çok yüksek ücret alması durumunda dahi işverenden kıdem tazminatı tavanını aşacak şekilde tazminatı isteyemeyecektir. Diğer bir deyişle, işçinin kıdem tazminatı koşullarına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesi sona erdiğinde, çalışma süresi ile orantılı olarak kıdem tazminatı tavanı üzerinden kıdem tazminatı isteyebilecektir.
Bu kapsamda, işverenin rızası ile kıdem tazminatı tavanının üzerinde yapılacak bir ödeme söz konusu olduğunda ise, yapılan ödeme kıdem tazminatı olarak nitelendirilemeyecektir. Kıdem tazminatı yalnızca damga vergisi kesintisine tabi iken, kıdem tazminatı tavan tutarını aşan bir ödeme söz konusu olduğunda, kıdem tazminatı tavan tutarını aşan kısım prim/ikramiye niteliğinde kabul edilerek aşan kısım üzerinden sosyal güvenlik primi gelir vergisi ve damga vergisi kesintilerinin yapılması gerekecektir.