Bilindiği üzere vergi mevzuatımızdaki usul hükümlerine göre belgeye bağlanmayan giderlerin ticari kazancın hesaplanmasında (gider olarak) dikkate alınıp kayıtlara alınması mümkün değildir. Ancak;
4108 sayılı kanunla, gelir vergisi kanunu Madde 40/1’e eklenen parantez içi hüküm, bu konuya bir istisna getirmektedir. Söz konusu parantez içi hükümde bazı giderlerin Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre tevsik edilemediği hallerde de ticari kazancın tespitinde indirimine müsaade edilmiştir. İlgili hüküm aşağıda belirtilmiştir.
“(İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.)”
Uygulamada bir belgeye bağlanamayan ama kazancın hesaplanmasında engelleyici etkisi bulunan, defterlere kayıt yapılıp vergi matrahının tespit edilmesinde dikkate alınabilen giderlere götürü gider adı verilmektedir.
İhracatta götürü gider uygulaması, her ne kadar ifadesi (oranı) binde ile ifade edilse bile yüksek tutarlarda ihracat yapan firmalar açısından vergi avantajı sağlayan bir müessesedir Uygulama mantığı yurt dışındaki bazı giderlerin belgeye bağlanamayabileceğidir.
Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere yurt dışında yapılan harcama, sadece döviz ile hasılat elde edilmesi ve bu hasılatın binde beşi kadar bir oran şartına bağlıdır. Kanun bu hasılatın elde edilmesi için yurt dışında yapılan giderlerin her hangi bir belgeye bağlanma şartına gerek kalmaksızın direk beyanname üzerinde (dahi) kullanılabilme hakkı vermektedir. Ancak mali idare götürü gider hesaplanabilmesi için harcamanın yapılmış ve işletmenin malvarlığında bir azalma meydana gelmiş olması gerektiğini savunmaktadır. Bu da mükellefle mali idare arasında uyuşmazlıklara neden olmaktadır. Konuya ilişkin yargı kararları incelendiğinde mükellef lehine kararların çıktığı görülmektedir. Bazen sırf bu uyuşmazlık yüzünden kanun maddesi uygulama olanağı bulamamaktadır.
Götürü Gider Uygulamasında Dikkate Alınacak İhracat Hasılatı İfadesi Nedir?
Götürü giderin hesaplanacağı matrah, ihracat, yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj, teknik hizmetler ile taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hâsılat tutarıdır. Döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmektedir.
Türk Lirası karşılığı yapılan ihracat hasılatı götürü gider tutarının tespitinde dikkate alınmayacak ancak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ne Türk Lirası karşılığı yapılmış ihracat, döviz cinsinden hasılat olarak kabul edilecektir.
Geçici kabul rejimi çerçevesinde ithal edilen, ham ve yarı mamul maddelerin Türkiye’de bir işlem gördükten sonra ihracatından sağlanan döviz hâsılatı da diğer ihracat şekillerinde olduğu gibi götürü gider uygulamasına konu olabilir.
İhracatta götürü gider uygulamasından dar mükellefiyete tabi olup kanunda belirtilen faaliyetleri yapanlarda yararlanabilir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin istisna edilen kazançlar için götürü gider hesaplamaz. Dövizlerin yurda getirilmesi gerektiği tarihe kadar doğan kur farkları bu uygulamada dikkate alınmayacaktır.
Aslında kanun metninde döviz ile elde edilen hasılat ibaresi geçtiğinden ihraç kaydı ile mal teslim edenler bu uygulamadan yararlanamazlar. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “11/1-c uygulaması” veya “tecil-terkin” ya da “ihraç kayıtlı satış” olarak uygulanan ve yasa maddesinde sadece imalatçılar için öngörülmüş ise de, Maliye Bakanlığı yayımladığı 62 numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile
- İmalatçı olmasalar dahi sektörel dış ticaret şirketleri ve dış ticaret sermaye şirketlerine mal teslim eden mükellefler ile
- İhracatçılara mal teslim eden özel finans kurumlarını da kapsama dâhiline almıştır.
Oysa ki , tecil-terkin uygulamasına konu olan satış yurt içi satıştır. Burada ihracattan bahsetmek abestir. Dolayısıyla, yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu tür yurt içi satış işleminde kanun maddesinde belirtilen ‘ihracatta döviz olarak hâsılat elde etme’ den bahsetmek mümkün değildir. Buna karşın Maliye Bakanlığı 194 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile tecil-terkin uygulamasından yararlanarak mal teslim eden mükelleflerin de ihracata katkılarından dolayı götürü gider uygulamasından yararlanabileceklerini belirtmiştir.
Aynı şekilde, Bakanlık, 194 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile dış ticaret sermaye şirketleri aracılığıyla yapılan ihracatta; ihracatçı ve ihracatçıya mal tesliminde bulunan işletmenin, ihracatçıya yapılan bu teslim Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında yapılmamış olsa dahi götürü gider uygulamasından birlikte yararlanabilmelerine olanak tanımıştır.
Tebliğde belirtilenler dışındaki dolaylı ihracat işlemleri yapan mükellefleri götürü gider uygulamasından yararlanma olanağı yoktur.
194 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği düzenlemelerine göre, ihraç kaydıyla yapılan mal teslimlerinde, bu ihracat hâsılatı dolayısıyla götürü gider uygulaması ihracatçı ve ihracatçıya ihraç kaydıyla mal tesliminde bulunan işletmenin ihracattaki katkıları oranında olacaktır.
İhracatçılar döviz olarak elde ettikleri ihracat hâsılatından ihraç kaydıyla satın aldıkları malın alış bedelini indirecekler ve kalan tutarı götürü gider uygulamasında dikkate alacaklardır. Elde edilen döviz hâsılatının Türk Lirası karşılığı ile mal alış bedeli arasındaki fark ihracatçının yararlanabileceği götürü gider tutarı olacaktır.
İhraç kaydıyla mal teslim eden mükellefle ihracatı gerçekleştiren mükellefin hasılatının farklı yıllarda olması dolayısıyla götürü gider uygulamasına engel değildir. Yeter ki, ihraç kaydıyla yapılan tesliminden doğan hasılata konu mal Katma Değer Vergisi Kanunu’nda öngörülen süresi içinde ihraç edilmiş olsun.
Faydalı olması ümidiyle…
Özkan ÇİNAR
Mali Müşavir/SPK Denetçisi
Yönetim Danışmanı/Eğitmen
Kaynak: www.bdTurkey.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)