Yoksa şirketin sunduğu anlam ve kariyer gelişimi mi daha önemli? Financial Times’ın ‘En İyi İşverenler’ araştırması gösteriyor ki, çalışanlar için ücret hâlâ en önemli faktörlerden biri. Ancak en yüksek puanı alan şirketler, bunun ötesinde bir şeyler sunuyor: Aidiyet hissi, gelişim fırsatları ve güçlü bir kurum kültürü.
Ücret önemli ama...
Gartner İnsan Kaynakları Danışmanlığı’ndan Trupti Indulkar Raipure, iş dünyasında çalışanları çekmenin ve elde tutmanın artık sadece maaşla sağlanamayacağını vurguluyor ve “Mükemmel bir iş yeri, yalnızca en iyi yetenekleri cezbetmekle kalmaz, aynı zamanda onları bünyesinde tutmayı da başarır” diyor.
Financial Times’ın İngiltere’de yaptığı en iyi işverenler sıralamasında çalışanların iş yerlerini nasıl değerlendirdiği araştırıldı. Çalışma koşulları, maaş ve şirket imajı gibi faktörlerin yanında, anlam duygusu da öne çıktı. İlk sırayı alan Cisco Systems, çalışanlarına yalnızca maddi imkanlar değil, güçlü bir kurum kültürü ve gelişim fırsatları sunarak bu başarıyı yakaladı.
Kurum kültürü ve anlam
Gallup’un küresel iş yeri araştırmasına göre, çalışanların yüzde 70’i yaptıkları işin anlamlı olmasını ve bir amaç doğrultusunda çalışmayı önemsiyor. Cisco Systems CEO’su Sarah Walker, “Kurumsal stratejimizin sahada nasıl hissettirdiği çok önemli. Söylemlerimizle uygulamalarımız uyum içinde mi” diye sorarak şirketlerin sadece vizyon oluşturmasının yetmediğini, bunu günlük işleyişe entegre etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Türkiye’de de benzer bir tablo var. İş dünyasında yeni nesil çalışanlar, ‘sadece bir iş’ peşinde değil, değerlerine uygun kurumlarda çalışmayı önceliklendiriyorlar. PwC Türkiye’nin İşgücü Araştırması’na göre, çalışanların yüzde 62’si, şirketlerinin kendilerine anlamlı bir iş sunduğunda daha motive olduklarını söylüyor.
Esneklik ve çalışan deneyimi
Esnek çalışma modelleri, pandemi sonrası iş dünyasının en büyük değişimlerinden biri oldu. Harvard Business School’un 2025 raporuna göre, ABD’li çalışanların yüzde 40’ı, haftada beş gün ofiste bulunmak yerine esnek çalışmayı tercih etmek için maaşlarında yüzde 5 veya daha fazla kesintiyi kabul edebileceğini belirtiyor. Financial Times’ın araştırmasında da en iyi işverenler sıralamasında yer alan birçok şirketin çalışanlarının esneklik taleplerine uyum sağladığı görülüyor.
Çalışanların en büyük beklentilerinden biri de kariyerlerinde ilerleme fırsatına sahip olmak. Financial Times’ın araştırması, çalışanların iş yerlerinde gelişim fırsatlarının olup olmadığını kritik bir değerlendirme unsuru olarak gördüğünü ortaya koyuyor. JLL İnsan Kaynakları Direktörü Laura Adams, çalışanların kariyer gelişimlerine liderlerin doğrudan destek vermesi gerektiğini belirtiyor: “Liderlerin yanında çalışmak, gelişimi hızlandıran en önemli faktörlerden biri.
Bu nedenle çalışanlar, kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam istiyor.” LinkedIn’in 2024 Küresel İşgücü Trendleri raporuna göre, çalışanların yüzde 76’sı, işverenlerinin kendilerine sürekli öğrenme ve beceri kazanma fırsatı sunmasını bekliyor. Türkiye’de de benzer bir tablo söz konusu; eğitim programlarına erişimi olan çalışanların şirketlerine duydukları bağlılık yüzde 42 oranında daha yüksek.
Geleceğin iş yerleri nasıl şekillenecek?
İş dünyasında ‘iyi bir iş yeri’ olmanın tanımı değişiyor. Yüksek maaş hâlâ önemli, ancak çalışanların aradığı şeyler arasında anlam, esneklik, gelişim fırsatları ve güçlü bir kurum kültürü de var. Financial Times’ın araştırmasına göre, en başarılı işverenler, bu unsurları stratejilerine entegre edenler olacak. Türkiye’de de yeni nesil çalışanların iş yerlerinden beklentilerinin değiştiğini unutmamak ve yetenekli çalışanları elde tutmak için anlam, esneklik ve gelişim fırsatları oluşturmaya odaklanmak gerekiyor.