El ele vererek “ BİZ ” olmak istiyorsak, feragatlarımızı doğru tercihlerden yana kullanmalıyız.
Ya yoksa her Firavun, kendi Musa ‘sı ile doğar… *

“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” sözleri ile akıllarda yer eden Usta 'nın şiiri aslında bir hüzün yumağıdır.

Polisten kaçan Koca Nazım, aynı zamanda sevgilisini de tepeden seyretmiş ve gördüğü halde ben buradayım diyememiştir.


Sebebi mi?


Ceviz ağacının tepesinde Koca Nazım saklanıyor ve altında ise sevgilisi...

Teşbihten hata olmaz derler ya. Yönetimi oluşturanlarımızla “askeri inzibat” şeklindeyiz.
Üçgen diye tarif edecek olursak, bir tarafta eyyamcılar, diğer tarafta klavye silahşorları. Bir başka tarafta, fasoncular, burjuvalar, aristokratlar(bilerek masonik yapılanma demiyorum) vs.vs.vs.

Diğerini merak ettiniz değil mi?

İşte o diğeri de, askeri inzibattan çekinerek, acaba bir şey dersek disipline gider miyiz, sesimizi çıkarmayalım Allah ne takdir etti ise onu yaşıyoruz kaderciliğinde olanlar.
Sırça köşkte oturanlar en çok da bunları seviyor. Ver coşkuyu devam et..! Umut, şişeye saklanan dağ havası gibi.

Duygusal algılar ile oynayarak, gelecek pompalarsın olur biter.

Kimse yok mu?

Diye aranmak yerine, biz buradayız ve artık yeter diyerek geleceği şekillendirmeye çalışmak gibi salak saçma öğretilerden vaz geçerek, günümüzün yapılanmasında izleyeceğimiz yol haritasını oluşturmalıyız.

Buradan şunu özellikle vurgulamak isterim ki, Sayın Ağabeyim; sahanın tam da ortasında ve direk yazı ve söylevlerimde de olduğu gibi mesleğim benim baş koyduğum sevgilim. Nasıl ki bana, "görüyorsun bak mücadele etmek için nasıl çalışıyorum, şahitsin" dediğiniz gibi; şahsen nerelerde ne konuştuğumu da özellikle Siz biliyorsunuz. Böyle gelmişse, böyle gidemez. Söylediğimizde alkışlatanların fıtratı ile bir yürümek ancak çok sesliliği kabulümüz ile olur.

Bir elden bir ses çıkmayacağını, bir sürü değişik elden çıkan seslerin de bir ORKESTRA ŞEFİNE İHTİYACI olduğunu bilerek, bütüncül hareket etmeliyiz.

İşte o zaman o sesler, esere dönüşen bir name gibi, gideceği yerlere ulaşır.
 

EX 'ten NEXT olmaz..! Denilebilir. Diyebilirler.


Ve fakat bunun müsebbibi olanlar öncelikle, kabül edilebilir yanıtlar ile iddialarına devam etmeliler. İşte karşılıklı olarak, ortak payda da buluşulacak nokta da burada. Delege avcılığını bırakıp, gerçekten değişen yapılanma ile doğrudan seçilebilir. bir sistemi savunmak idealinde buluşmak esas alınmalıdır.

Bu dönemde, seçilen tüm yöneticiler, bir şey yapmamış gibi atalet içinde gözükse de, var olan dinamik yenilenmenin şaşkınlığını da yabana atmamak lazım gelir. İnşallah bu dönem bu şaşkınlık yaşanmaz.


Lakin sırça köşke çıkarken başka, çıktıktan sonra bir başka havaya bürünenlere tahammül etmiyor ve meslektaşlar da artık bu duruma sessiz kalmıyor.

" beklenti ve talepleri yerine getirmek için meslek mensupları olarak verilen emeğin karşılığı alınamadığı gibi emeğin değerini başta devlet ve iş sahipleri olmak üzere paydaşlar görmezden geliyor ya da farkında değil."

Değerli Meslektaşlarım…

İşte ceviz ağacının tepesindeyiz ama, inzibata görünsek disipline gideceğiz.
Sevgiliye görünsek eyyamcıdan korkar olduk.

Muradına ereceklerin, kerevetine çıkacaksak bari masal güzel olsun..!

Saygılarımla.23.08.2018


 

* Dr.Masum TÜRKER(YMM)

* Selahattin İPEK - http://www.bdturkey.com/hayal-ettiklerimizi-basarabilmek-tercihlerimizde-saklidir-makale,68.html