Bir haftadır, bayram günleri dahil, stopaj ve KDV’lerimi internetten kredi kartı ile ödemeye çalışıyorum ve ödeyemiyorum. Alo 189, vergi dairesi vs. hiç biri çözüm getirmiyor. Sistemde bir hata var deniyor. Böyle giderse herhalde yarım asırdan fazla süren meslek hayatımda ilk defa vergimi ödeyemeyeceğim.
Uykularım kaçıyor.

Aslında sistem güzel kurulmuştu. Ancak, sadece devlet bankalarından ödeme yapabiliyordunuz, oysa kredi kartı ile diğer özel bankalardan da ödeme yapabiliyorsunuz. Ancak, şu dönemde özel bankaların kredi kartı geçmiyor. Devlet bankalarının geçiyor mu öğreneceğiz. Ama galiba sonunda ister istemez devlet bankası ile çalışmak zorunda kalacağız. Öyle anlaşılıyor. Bir gün daha bekleyip sonunda pes edeceğim her halde.
Gelelim anılara,

Yıllar önce çok sevdiğim bir arkadaşım telefon etti. Bu arkadaşım şimdi, maalesef vefat etmiş durumda. Yani yazdıklarımı teyit veya yalanlama imkanı yok onu da bilesiniz. Ne yazarsam inanmak veya inanmamak sizin düşüncenize bağlı.
Arkadaşım, “Cevdetçiğim, yeni bir firmaya girdim. Firmanın muhasebesi bir rezalet. Bir yıllık yapılan işlemleri yeniden inceliyorum ve yeni kayıtlar atıyorum. Firmanın işi için değil ama ne olur, arkadaşlığımız için bana bir uğra. Bir fikrini almak istiyorum” dedi.
Olur dedim ve firmaya gittim.

Kocaman bir muhasebe servisi. Çalışanlar var. Arkadaşım, ter içinde, her taraf dosya ve evrak dolu. Arkadaşım diyor ki, bu firma meğer kayıt dışı işlem de yapıyormuş, iki muhasebe var. 1. normal muhasebe 2. Kayıt dışı dahil hakiki muhasebe.
Bir önceki muhasebe müdürü ayrılmış ve ayrılırken de muhasebe konusunda herhangi bir bilgi de vermemiş, çekmiş gitmiş.
Evraklar işlenmemiş. Ne mizan var, ne de defterlere herhangi bir kayıt atılmamış.
ŞİMDİ ÇOK ŞÜKÜR, BELLİ BİR CİRODAN SONRA E-DEFTER SİSTEMİ olduğu için bu tip problemlerle karşılaşmıyoruz. Ancaak, firma kayıt dışı işlem yapıyorsa o zaman tabii ki büyük problemler doğuyor.

Evraklara bir bakalım dedim. Küçük küçük kağıtlar üzerine, Ali bey 100 lira, Veli bey 500 lira, işçi Hasan avans 300 lira gibi binlerce kağıt. Baktım, baktım ve sana ne söyleyeyim dedim. Burası böyle ise ne senin çalışacağın, ne de bizim gibilerin yanına uğrayacağı bir firma değil.
Böyle bir firmada, bir ekip kendi aralarında anlaşarak firmayı olduğu gibi soyar, ne patronun ne de bir başkasının haberi olur.
Herhangi biri ihbar ederse firma yandığı gibi imza yetkili muhasebe müdürü de yanar. Adı da hırsıza çıkar. Patron sonunda vergi ve cezaları öder, kurtulur, ama meslektaşımız bir daha iş de bulamaz.

Birkaç gün sonra arkadaşımız bu firmadan ayrıldı. Firma sahibi sonradan gördüğüme ve duyduğuma göre, büyük paralar vererek bir ekip getirtmiş ve eskiye dönük bu yanlışları inceleterek, güzel bir muhasebe sistemi kurmuş. Firma daha sonra konusunda çok çok büyümüştü.
Buraya nereden geldik, eskiden muhasebe gecikirdi, artık muhasebe gecikmiyor ama maliye gecikiyor.
Ne diyelim.

Yarım asır sonra devletin verdiği kredi kartı ile ödeme hakkından ben yararlanamaz ve vergimi ödeyemezsem Maliyenin çok güzel hazırlanmış sistemini bozanlar, çalıştıramayanlara yazık diyorum. Tabii bir şekilde kredi kartı ile değil de nakit olarak ödeyeceğimi de bilmelisiniz.

EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA