3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunumuz KDV'nin konusunu aşağıdaki gibi düzenlemiş ve Maliye Bakanlığı daha sonra 60 sayılı sirkülerle açıklamalarda bulunmuştur.
1. KDV'NİN KONUSU
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre Türkiye'de yapılan;
- Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler,
- Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
- Söz konusu maddede belirtilen 'diğer' faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler KDV'ye tabidir.
Ancak, yukarıdaki tarife rağmen uygulamada bir takım anlaşmazlıklar çıkabilmektedir. Bu konudaki anlaşmazlıkları da çözebilmek için ve önleyebilmek için Maliye Bakanlığı ilk paragrafta belirttiğimiz gibi 8/8/2011 tarih ve 60 sayılı KDV sirküleri ile açıklamalarda bulunmuştur.
KDV'nin uygulanabilmesi için:
1.1. İşlemlerin Türkiye'de Yapılması
KDV Kanununun 6'ncı maddesinde işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.
1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler
KDV Kanununun 1 ve 6'ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.
Buna göre, Türkiye'deki bir mükellefin;
- Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye'den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler,
- Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri,
- Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar Türkiye'ye gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti,
- Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,
- Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya pazarlanmasına yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti
Türkiye'de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.
---Türkiye'de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye'de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de verginin konusuna girmeyecektir.
Yazımızın esas konusu da bu paragraftır. Bir örnekle anlatalım.
Bir doktor veya avukat, Türkiye'de vergiye tabi olup serbest meslek faaliyeti yapmaktadır. Özellikle doktorlar, mesleki eğitim sebebiyle ve dünyadaki gelişmelere daha yakından uyum sağlamak ve memleketimizde de en son teknikleri tatbik edebilmek, hastalarını yararlandırabilmek için sık sık yurt dışına seminer ve toplantılara gitmektedirler. Bu toplantıları uygun şekilde belgelendirdikleri takdirde de masraf yazabilmektedirler.
Dünyanın globalleşmesi sonucu bilgiye daha çabuk ulaşılabilmektedir. Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Doktorlarımıza yurt dışından bir çok hasta gelmektedir. Türkiye, bir zamanlar batı ülkelerinin yaptığı sağlık hizmetlerini batı ülkeleri dahil bir çok ülkeye çok daha iyi bir şekilde sunabilmeye başlamıştır.
Tabii ki bu tip hizmetlerin çoğalması ve yeni yeni tekniklerin uygulanması sonucunda, ülkemiz doktorlarının bilgi ve tecrübesi dünyadaki diğer meslekdaşlarına göre daha fazla olmaktadır.
Bunu gören, tesbit eden yurt içi ve yurtdışı bir takım firmalar, uluslararası toplantı ve seminerlerde Türk meslektaşlarını da konuşturmakta, bunun karşılığını ücret olarak ödemektedirler.
Olayı şöylece açıklayalım.
Doktorumuz, bir Türk firması aracılığı ile yurt dışında bir ülkede yapılan seminerde örnek olarak verelim (en son saç ekimi konusunda veya göz ameliyatları konusunda) seminer vermek üzere davet edilmiş ve bütün seyahat masrafları yurt içindeki firma tarafından karşılanmıştır. Ayrıca seminerde yaptığı konuşma için de kendisine 5.000 $ karşılığı Türk lirası, serbest meslek makbuzu karşılığında ödenmiştir.
İşte bu serbest meslek makbuzu KDV'ye tabi olmayacak ve KDV siz tanzim edilecektir.
Çünkü : Türkiye'de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye'de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler verginin konusuna girmez.
Ancak, bunun yazılı anlaşmalarla ve belgelerle kanıtlanması gereklidir.
Diğer serbest meslek erbabının bu tip hizmetlerinin de KDV'ye tabi olmayacağı gayet tabiidir.
EkoHaber | Cevdet AKÇAKOCA