Anayasa Mahkemesi (AYM) bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan 30/11/2023 Tarihli ve E: 2023/105, K: 2023/208 Sayılı Kararı ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) geçici 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "...2021" ibaresinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline oybirliği ile karar verdi.
Karar, 2021 yılı için enflasyon şartlarının oluşmasına rağmen söz konusu geçici madde ile enflasyon düzeltmesi yaptırılmaması nedeniyle fazladan vergi ödediğini ileri sürerek ihtirazî kayıtla beyanda bulunan ve yapılan tahakkukumun iptali ve tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin terkini ve fazla ödenen verginin faiziyle birlikte iadesi talebiyle açtığı davada itiraz konusu kuralın Anayasaya aykırı olduğu kanısına varan bir mahkemenin itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru sonucunda alındı.
Söz konusu geçici 33 üncü maddeyi hatırlayalım.
7352 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle VUK’na eklenen ve 20/1/2022 tarihinde yürürlüğe giren bu maddenin birinci fıkrası ile geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır.
Kapanmış bir döneme ilişkin kesinleşen bir uygulamanın dönem kapandıktan sonra 20 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren bu geçici madde hükmü ile 2021 yılı için enflasyon düzeltmesinin yaptırılmaması, o günlerde çok yoğun bir şekilde eleştirilmiş ve düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştü.
Nitekim 2021 yılı için enflasyon düzeltmesi uygulamasının yaptırılmaması nedeniyle fazladan vergi ödediğini ileri süren bir mükellef tarafından bu hükmün Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle dava konusu edildiğini duymuştuk.
Bugün (16 Ocak 2024) yayımlanan karardan davanın sadece 2021 yılı için açıldığını anlıyoruz.
Yine anlaşıldığı kadarıyla açılan davaya bakan mahkeme, itiraz konusu kuralın anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış ve hükmün iptali için itiraz yoluyla AYM’ye başvurmuş.
Bilindiği gibi, anayasamıza göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, “somut norm denetimi” denilen itiraz yoluyla AYM’ye itiraz konusu kuralın iptali istemiyle başvurabiliyor ve AYM’nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakabiliyor.
Kararda Aralık 2021 yılına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin 3 Ocak 2022 tarihinde ilan edilmesi ile 31 Aralık 2021 tarihli bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunluluğunun ortaya çıktığı, enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlere ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine, vergi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesine tabi unsurların dahil edilmesi gerektiği, vergiyi doğuran olay gerçekleştikten sonra gelir ve kurumlar vergisi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesi uygulamasıyla ilgili değişikliğin hukuki güvenlik ilkesi ile bağdaşmayacak ölçüde hukuk kurallarının geriye yürütülmesi sonucunu doğurduğu, itiraz konusu kuralla mülkiye hakkına getirilen sınırlamada kanunilik şartı gerçekleşmediği gibi sınırlamanın verginin kanuniliği ilkesine de aykırı olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 13, 35 ve 73’üncü maddelerine aykırı olup iptali gerektiği sonucuna varılıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları geriye yürümez!
Anayasanın 153’üncü maddesine göre kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
Bugün yayımlanan iptal kararında yürürlük tarihi ile ilgili özel bir belirleme yapılmadığından itiraz konusu kural bugün itibariyle yürürlükten kalkmıştır.
İptal kararının sonuçları
AYM’nin verdiği iptal kararları geriye yürümediğinden, bu karar 2021 yılına ilişkin olarak bu gerekçe ile dava açmayanlar bakımından etkili olmayacaktır. Başka bir ifade ile bu karar çok az mükellef lehine sonuç yaratacaktır.
2021 yılına ilişkin beyanlarını ihtirazî kayda konu etmeksizin verenler için bu iptal kararının herhangi bir olumlu sonucu olmayacaktır. Bu karar gerekçe gösterilerek fazla ödenen vergilerin düzeltme yoluyla iadesinin talep edilmesi ve bu talebin açık veya zımnen reddi halinde dava konusu edilmesi yoluyla fazla ödenen vergilerin geri alınması olanağı da bulunmamaktadır. Çünkü beyan tarihi itibariyle bu hükmün Anayasaya aykırı olduğu yolunda bir karar mevcut değildir. Yani beyan tarihi itibariyle vergi hatası bulunmamaktadır.
Ancak bu kararın dolaylı bir sonucu var. 2021 yılının sonlarına doğru, 2004 yılından sonra ilk kez yapılması olasılığı doğan enflasyon düzeltmesinin 2021 yılı için vergisel sonuç doğurup doğurmayacağı yoğun bir şekilde tartışılmıştı. Kararla 2021 yılı için doğurmasa da izleyen yıllarla ilgili vergisel sonuç doğuracağı kabul edilmiş bulunuyor. Karar bu yönüyle de tartışılacaktır.