Maddenin kamuoyunda tartışılan ilk taslağında daha katı bir duruş vardı. İştirak kazançları dışında herhangi bir indirim ve istisna yoktu. Yasalaşan metinde emisyon primi, risturn istisnası, taşınmazlardan elde edilenlerden hariç yatırım fon ve ortaklıklarının kazançları, serbest bölge ve teknoloji bölgeleri kazançları, sat geri kirala ve diğer bazı indirim ve istisnaların yapılabilmesine imkan verildi. ayrıca teşvik belgeli yatırım yapan kurumlarda indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle alınmayan kurumlar vergisi tutarının da hesaplanan asgari kurumlar vergisinden düşülmesine imkan sağlandı.
GEÇMİŞ YIL ZARARLARI
asgari kurumlar vergisi ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri, geçmiş yıl zararlarının indirilip indirilmemesi konusuydu. konuya ilişkin olarak yayınlanan 23 numaralı Genel Tebliğ ile geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından indirilmeyeceği ifade edilmişti.
Biz, konuya ilişkin daha önceki yazılarımızda indirim ve istisnalar ibaresi ile geçmiş yıl zararlarının kapsanıp kapsanmadığı tartışmasına hiç girmedik. kanunun amacı ve yapılan idari açıklamayı dikkate alarak, asgari kurumlar vergisi hesabında dikkate alınmasa dahi, en azından geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisine tekabül eden kısmının devreden zarar olarak kalması gerektiğini ifade etmiştik. konu bu yönüyle de tartışmalı bir durumdaydı.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
Bir mükellef tarafından konuya ilişkin Genel Tebliğ’in geçmiş yıl zararlarının asgari kurumlar vergisi matrahından indirilmeyeceğine ilişkin ifadeleri Danıştay’a taşındı. Danıştay 3. Dairesi durumu değerlendirdi ve konuyu karara bağladı.
Karar özü itibari ile:
Kurumlar Vergisi kanunu’nda geçmiş yıl zararlarının ne şekilde indirileceği ayrı bir madde ile düzenlendiği,
İndirim ve istisnaların geçmiş yıl zararlarını kapsamadığı,
Geçmiş yıl zararlarının dikkate alınmayacağına yönelik kanun metninde herhangi bir belirleme yapılmadığından,
Tebliğ ile yapılan düzenlemenin anayasa’nın 73. maddesinde vücut bulan vergi ve benzeri yükümlülüklerin kanunla konulacağı hükmüne aykırı olduğundan bahisle tebliğin konuya ilişkin hükümlerinin yürütmesinin durdurulmasıdır.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Geçmiş yıl zararlarına ilişkin tebliğ hükmünün bu karar ile yürütmesi durdurulduğundan yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece geçmiş yıl zararları asgari kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek. Şayet İdare bu konuda ısrarlı olmak isterse konuya ilişkin bir yasal düzenleme yapma yoluna gidebilecek. Böyle bir düzenleme yapılması durumunda, yukarıda da belirttiğimiz gibi, geçmiş yıl zararlarından asgari kurumlar vergi nedeniyle kullanılamayan kısmın devreden zarar olarak değerlendirileceği de belirtilmeli. Yasal düzenleme ne derece açık olursa o derece uygulaması tereddütsüz olur. esasen konuya ilişkin yasal düzenleme bir yandan da zarar üzerinden vergi alınması kurumlar vergisinin temel prensibine aykırı olması bakımından anayasa Mahkemesi’ne taşınma riski de içerecektir.
Bize göre;
Yasa koyucunun amacının indirim ve istisnalar nedeniyle efektif kurumlar vergisi oranının aşındırılmasının önüne geçilmesi olduğu,
Geçmiş yıl zararlarının ticari hayatın doğası gereği oluşan ve vergilemenin temel mantığı içerisinde oluştuğu,
Devir ve birleşmede devralınan geçmiş yıl zararlarının indiriminin vergi incelemesi sonucu yapılabilmesi gibi sınırlamaların bulunduğu göz önünde alınarak herhangi bir yeni düzenleme yoluna gidilmemesi daha yerinde olacaktır.